Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen izne karşı daha önce de dava açılmış, Tokat İdare Mahkemesi iki kez davayı reddetmişti. Samsun Bölge İdare Mahkemesi ise Danıştay’a temyiz yolunu açık bırakarak projenin çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecine uygun olması gerektiğini belirtti. Mahkeme kararında, “Maden arama faaliyeti kapsamında yapılan çalışma için ÇED yönetmeliği çerçevesinde sürecin işletilmesi ve değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde ÇED süreci işletilmeden izin verilmiş olması nedeniyle hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir” dendi.
ANAYASAYA DİKKAT
Oybirliğiyle verilen kararda, “Uygulamada 4 bin metre derinlikten daha fazlasına kadar gidilebilen sondajlar olduğu dikkate alındığında, sondaj yapılan karot, kırıntı veya numune alma işleminin biyolojik çeşitlilik üzerinde ya da doğada değişiklikler meydana getirebileceği açık. Bu değişikliklerin uzun dönemli etkilerinin olabileceği, bu nedenle çevre için riskler taşıdığı ve bu yöntemlerle yapılan arama faaliyetinde, mevcut risklerin ortadan kaldırılabilmesi ve önlenebilmesi için ÇED öngörülmesinin, anayasanın 56. maddesinde devlete verilen çevrenin korunması yükümlülüğünün bir gereğidir” ifadeleri kullanıldı.