Sahte içkide acı bilanço artmaya devam ediyor. Ankara’da sahte içkiden yaşamını yitiren yurttaşların sayısı 59’a yükseldi. Yoğun bakımlarda ise 35 kişinin tedavisi devam ediyor. Yürütülen operasyonlar kapsamında 28 kişi tutuklandı, 30 kişi de adli kontrolle serbest bırakıldı. Yurttaşlar sahte içkiden yaşamını yitirmeye devam ederken, son zamanlardaki artışın sebebi merak ediliyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 18 Temmuz 2024’te sahte ve yasa dışı alkollü içki üretiminden kaynaklanan can kayıplarının önüne geçmek amacıyla oluşturdukları Elektronik Alkol Takip Sistemi'nin (EATS) ‘tüm unsurlarıyla devreye girdiğini’ açıklamıştı. Bu yöntemle iktidar sahte içki ölümlerinin önüne geçmeye çalışsa da, başarılı olamadı. Ankara Valisi Vasip Şahin ise “Ne olur alkolden uzak duralım” uyarısında bulunmuş, alkol kullanılacaksa da yetkili satıcılardan ve bilinen yerlerden alınmasını tavsiye etmişti. Aynı şekilde tavsiyeler de ölümlere çare olmadı.
‘SEBEP, BAĞIMSIZ DENETİM MEKANİZMASININ YOK EDİLMESİDİR’
CHP Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, konuyu Cumhuriyet’e yorumladı. Adem, olayın bir halk sağlığı felaketi olduğunu söyleyerek “Bu ölümler sadece vergi politikalarının değil, daha büyük bir ihmalin sonucudur” dedi. Söz konusu olayda denetimsizlik sonucu oluşan bir ihmal bulunduğunu vurgulayan Adem, “Türkiye’de bir zamanlar tütün ve alkol piyasası, bağımsız bir düzenleyici kurum olan Tütün Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) tarafından sıkı bir şekilde denetleniyordu. 2017’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte bu kurum kapatıldı ve yetkileri Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredildi. Bugün sahte içki belasının önüne geçilememesinin en büyük nedeni, bu bağımsız denetim mekanizmasının yok edilmesidir. Bakanlık, bu devasa sektörle ilgili yetkilerini sıradan bir daire başkanlığına devretmiş, sistematik denetim yapacak hiçbir kurumsal mekanizma bırakmamıştır” ifadelerini kullandı.
YETKİN OLMAYAN KİŞİLERİN ATANDIĞI KRİTİK KONUMLAR
Türkiye’de liyakat sorunu olduğuna vurgu yapan Adem, “Denetimsizliğin bir diğer sebebi, yetkin olmayan kişilerin kritik makamlara atanmasıdır. Bugün Tütün ve Alkol Dairesi’nin başında, alkol ve tütün sektörüyle hiçbir ilgisi olmayan, psikoloji mezunu bir isim bulunmaktadır. Bu kişi, Tarım ve Orman Bakanı’nın hemşehrisi Uğur Yalçın. Sahte içki ölümlerini önlemesi gereken kurumun başındaki isim, bu alanda hiçbir deneyimi olmayan, sadece ‘yakınlık ilişkileri’ ile oraya getirilmiş bir kişidir. Dahası, adı geçmişte birçok skandalına karışmış bir bürokrattır” diye konuştu. Adem, “Bu liyakatsiz atamalar yüzünden bugün Türkiye’de sanayi tipi etil alkol ve metil alkol denetimsiz bir şekilde elden ele dolaşmaktadır. İçki üretimi için kullanılan alkolün denatüre edilmesi, kağıt üzerinde tanımlanmış bir işlem olmasına rağmen, sahada hiçbir denetim yapılmamaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı, kaçak içki üretiminin önüne geçebilecek analizleri ve fiziksel denetimleri tamamen rafa kaldırmış, sahayı tamamen boş bırakmıştır” dedi.
‘SAHTE İÇKİ CENNETİ: TÜRKİYE’
Söz konusu ihmal ve denetimsizlikler sonucunda Türkiye’nin sahte içki cennetine dönüştüğünü vurgulayan Adem, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın asli görevi nedir? Sahte içkiyi önlemek mi, yoksa bu piyasayı belirli grupların kontrolüne bırakıp insanların ölümüne seyirci kalmak mı? Bu sorumsuzluğun hesabı verilmelidir” tepkisini gösterdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetim yetkisini elinden çıkartması, tütün ve alkol piyasasının tekrar bağımsız bir düzenleyici kuruma devredilmesi gerektiğine dikkat çeken Adem, “Bu mesele bir siyasi tartışma değildir, bu bir insan hayatı meselesidir. Bunu görmezden gelenler, sessiz kalanlar, denetimsizliğin sorumluluğunu taşıyanlar, sahte içki nedeniyle ölen her vatandaşımızın vebalini taşımaktadır! Biz bu ihmallerin ve ölümlerin hesabını sormaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.