Bakanlık, modeli uygulamak isteyen okullar için “Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli Kapsamına Alınacak Okullara İlişkin Başvuru ve Uygulama Kılavuzu” hazırladı. Kılavuz kapsamında ise modelin uygulanması okul müdürlerinin inisiyatifine bırakıldı. Bakanlığın resmi internet sitesinde yer alan açıklamaya göre; öğrenci, veli ve öğretmen talepleri kapsamında model, 5’inci sınıflarla birlikte 6, 7 ve 8’inci sınıfları da kapsayacak şekilde güncellendi. Yeni ders çizelgesine göre, 5’inci sınıflarda haftada 14 saat İngilizce ve 2 saat Almanca, 6’ncı sınıflarda 8 saat İngilizce ve 2 saat Almanca, 7’nci sınıflarda 7 saat İngilizce ve 2 saat Almanca, 8’inci sınıflarda ise 5 saat İngilizce ve 2 saat Almanca eğitimi verilecek.
'PEDAGOJİK HİÇBİR VERİ YOK'
Eğitimci Özgür Bozdoğan ise söz konusu uygulamanın eğitimde eşitliğe uymadığını belirtti. Bozdoğan; “1’inci yabancı dille ilgili temel sorunları çözmeden, 2’nci yabancı dil eğitimini yapmak yanıltıcı, sıkıntılı bir uygulama. Bu eğitimin okul müdürlerinin inisiyatifine bırakılması başlı başına bir sorun oluştururken kılavuzda pedagojik hiçbir verinin olmaması ayrı bir sorunu doğuruyor. Öğretmen, öğrenci ve sınıf sayısı üzerinden ölçme yapılmış kılavuzda. Öğretim Birliği Yasası’nın hâlâ uygulandığı bir süreçte, birden fazla farklı okul modelinin uygulanması eşitsizliklere yol açar. Bakanlık kendi uygulamasıyla öğrenciler arasında eşitsizliklerin yolunu açıyor” dedi.
Bozdoğan, “Liselerde 2’nci yabancı dil ortak derslerden çıkarıp seçmeli hale getirdikten sonra tekrar getiriyoruz demek uygun değil. Liselerde norm fazlası olan arkadaşlarımızı, ortaokulda görevlendirilecek. Altyapısı iyi programlanmamış ama kamuoyunda MEB’in iyi işler yaptığına yönelik propaganda yapma amaçlı bir çalışma olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.