İstanbul Halkalı’dan Edirne Uzunköprü’ye giden yolcu treni, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar’da raydan çıkarak devrildi. Yedisi çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 328 kişinin yaralandığı facia, “Çorlu tren katliamı” olarak adlandırıldı. Dört sanığa “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma”, beş sanığa “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan hapis cezası verildi. Dört sanık ise beraat etti. Cumhuriyet, Çorlu tren katliamının yıldönümünde ailelerle konuştu.
9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i yitiren Mısra Öz, ailelerin çabası olmasaydı facianın sadece yağmur nedeniyle yaşandığına karar verileceğini ve yalnızca dört alt düzey sorumlunun yargılanacağını belirterek, “Üzerini örtmek istediler. Çünkü o üst düzey yetkililer üzerlerinde olan sorumluluğu çok iyi biliyorlar. Yargıyı tuttular, ama canı yanan insanları tutamazlar, bizi durduramazlar” dedi. Verilen cezaların yeterli olmadığını ifade eden Öz, “Evladımın ölümüne sebep olan kurumun o dönem başındaki kişi, İsa Apaydın yargılanmadı. Tanık olarak bile dinlenmedi. Dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’a da milletvekilliği verilerek dokunulmazlık altına alınmasını kabullenemiyorum. Bu dava kapanmadı, yeni başladı” ifadelerini kullandı. Öz, adaletten bahsedebilmek için tüm yönetici ve bürokratların yargı karşısına gelmeleri gerektiğini; yatırımı yapandan, seçim öncesi tren hattının reklamını yapanlara kadar kimler sorumluysa hesap vermeleri gerektiğini savundu.
’DÜZEN DEĞİŞMELİ’
Faciada kızı Bihter Bilgin’i, iki kız kardeşini ve yeğenini kaybeden Zeliha Bilgin ise, en başından beri adaletsizliğe mahkûm edildiklerini belirterek “Bizlere kıyameti yaşatıp hiçbir şey yokmuş gibi o kaybetmekten korktukları koltuklarda, hatta yükselerek hayatlarına devam ettiler” dedi. Bilgin, davada çıkan kararla adalet kapısının aralandığını söylese de “Üst düzey yetkililer yargılanmadan dava kapanmayacak” dedi. Bilgin, Türkiye’de genel olarak hukuk sisteminin yıpranmış olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bu düzen değişmeden işimizin çok çetin olacağını farkındayız. Bu ülkede sistem belli başlı kişilere göre işlediği sürece tüm vatandaşlar olarak öldürülmeye, katliamlara gebeyiz. Mücadeleye devam edeceğiz”
DOSYA TEMYİZ AŞAMASINDA
Avukatlar, 12 Mayıs’ta Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne yapılan temyiz itirazlarında sanıkların bilinçli taksirle değil, olası kastla sorumlu tutulmaları ve cezalandırılmaları gerektiğini ayrıca TCDD Genel Müdürlük yöneticileri ile diğer üst düzey sorumlular hakkında işlem yapılması gerektiğini vurguladı. Avukat Selvi Yüzbaşıoğlu, “Toplumun adalete ve hukukun üstünlüğüne olan inancının güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.