LGS’deki soru sızıntısı skandalını Türkiye’nin gündemine getiren haberinin ardından hakkında soruşturma başlatılan Cumhuriyet Haber Müdürü Can Uğur bugün ifade verdi.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılan Can Uğur yaptığı haber nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesi olan “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymakla suçu"ndan cezalandırılmak isteniyor.
Uğur söz konusu soruşturma kapsamında verdiği ifadede “Hakkımda isnat edilen suçlamaları anlamadım. Cumhuriyet Gazetesi’nde Haber Müdürü olarak görev yapmaktayım. Söz konusu haber belgelere ve bilgilere dayanılarak hazırlanmış ve evrensel gazetecilik ilkeleri ile yayınlanmıştır” dedi.
BAKAN ANIMSATMASI
Uğur şunları söyledi:
"Haberimizin yayımlanmasından sonra Sayın Bakan Yusuf Tekin TGRT’de katıldığı programda bizim haberimizde geçen soru kitapçıklarının MEB yönergesinde belirtildiği şekilde paylaşılmadığını kabul etmiş ve 'dilediğimiz saatte paylaşılmadı' şeklinde bir ifade kullanmıştır. Bu durum zaten bizim haberimizi doğrulamaktadır. Bir gazeteci olarak 1 milyon çocuğun hayatını ilgilendiren bir konuda Bakan Beyin de kabul ettiği eksiklikleri fikri takip olarak devam ettirmek ve haberleştirmek görevimdi. Ben de bu görevimi yerine getirdim."
İfadede Can Uğur’un yanında hazır bulunan Cumhuriyet gazetesi avukatı Enes Ermaner ise şunları söyledi:
"Şikayete konu haber incelendiğinde haberin gerçekliği sarih olan bilgi ve belgelere dayalı görülecektir. Bu da haberin aramış olduğu görünür gerçeklik kıssasını sağladığını ortaya koymaktadır. Ayrıca haberin yapılmasında kamu menfaati de bulunmaktadır."
ASILSIZ BEYAN YOK
“Haberin üslubunda olan olaylar olduğu gibi aktarılmış, hiçbir kişi ya da kuruma yönelik asılsız beyanlarda bulunulmamıştır” diyen Ermaner ifadesinin devamında şunları söyledi:
“Şikayete konu suç isnadı olan halkı yanıltıcı bilgi ile alenen yayma suçunun oluşabilmesi için yanıltıcı bir bilgi olması ve bunun kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yayınlanması gerekmektedir. Fakat müvekkilimizin savunmasında bahsettiği gibi haber somut olgu ve belgeye dayanmaktadır. Dolayısıyla yapılan bu haber Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda gazetecilik faaliyetidir.
Ortada bir skandal var iken savcılıkların bu skandalı araştırmak yerine skandalı ortaya çıkaran gazetecilere yönelik işlem yapması hukuken kabul ve izah edilebilir değildir. Tüm bu nedenlerle haberin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında olması nedeniyle takipsizlik kararı verilmesini sayın savcılıktan talep ederiz.”