Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, Diyanet İşleri Başkanlığı’na yeni yetkiler tanıyan ve çeşitli kamu kurumlarında düzenlemeler içeren “Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin 7 maddesi kabul edildi.
Kabul edilen maddelerle birlikte, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları doğrultusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bazı görev ve yetkileri yeniden düzenlendi. Bu çerçevede:
- Dini yayınların incelenmesi, Kur’an meallerinin denetlenmesi ve dini günlerin tespiti gibi yetkiler yeniden tanımlandı.
- Diyanet’e bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, öğrenci yurtları, eğitim kurumları, gençlik merkezleri, cezaevleri, sağlık kuruluşları, sosyal hizmet kurumları gibi alanlarda manevi danışmanlık ve din hizmeti sunmakla görevlendirildi.
- Medya üzerinden toplumu din konusunda aydınlatma yetkisi verilirken, göçmenler, engelliler, bağımlılar ve afetzedelere özel manevi rehberlik hizmetleri sunulması da düzenlendi.
- Diyanet personeli olan müşavir ve müftülerin başka birimlerde görevlendirilebilmesine imkân tanınırken, ilk kez atanacak personelin sınav yöntemi belirleniyor.
KAMUSAL YAŞAM ÜZERİNDEKİ ETKİYİ ARTIRACAK ADIMLAR!
Diyanet İşleri Başkanlığı’na tanınan yeni yetkiler, Türkiye’de laiklik ilkesinin sınırlarını zorlayan, din hizmetlerinin kapsamını genişleten ve Diyanet’in kamusal yaşam üzerindeki etkisini artıran adımlar anlamına geliyor. Özellikle gençler, kadınlar ve kırılgan gruplar (göçmenler, bağımlılar, afetzedeler) üzerinde dini rehberliğin kurumsal hale gelmesi hedefleniyor.
SANSÜR YETKİSİ Mİ ?
‘Kur’an-ı Kerim meallerini Başkanlık ile diğer kamu kurumları, özel kişi ve kuruluşların talebi üzerine veya re’sen incelemek ya da incelettirmek’ başlıklı madde de tartışma yaratan başlıklardan oldu. Buna göre, İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu kurul tarafından tespit edilen meallerin basım ve yayını durdurulabilecek. Dağıtılmış olanlar toplatılacak ve imha edilecek. Dijital ortamda yayınlananlara ise erişim engeli getirilecek.
Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Kur’an meallerini Din İşleri Yüksek Kurulu’nun (DİYK) denetimine bırakan ve sakıncalı görülen çevirileri mahkeme yoluyla toplatma ve imha ettirmeye imkân tanıyan kanun teklifine tepki gösterdi ve “Kur'an'ı resmi bir ideolojiye göre 'sakıncalı' ve 'makbul' diye tasnif etmeye kimsenin hakkı yok” dedi.
