Gazi'nin İzmir'de gazetecilerle buluşması...
KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet Ege için yazdı...
Gazi Mustafa Kemal Paşa, her ortamda gazetecilere bilgi vermenin önemini bilir. Evlendiğinin ertesi günü olan 30 Ocak 1923 günü saat 19.00’da, İzmir basınından ‘Anadolu’, ‘Ahenk’, ‘Sadayı Hak’, ‘Şark’ ve ‘Yeni Turan’ gazetelerinin temsilcilerini Uşakizade Köşkü’nde kabul etmiştir.
Gazi’nin verdiği demeç, ajanslara şöyle yansımıştır:
“Türkiye’nin çıkarları aleyhine hareket eden Fransız ve İtalyan delegeleri, İngiliz delege heyetiyle adeta yarışıyor gibidir. Türkiye, tam bağımsızlığını sağlayacak bir barış ister. Bu sağlanmış görünmedikçe, dünya medeniyetinin insanlık hislerine ve memleket ve milletimizin kuvvet ve kudretine dayanarak insanca yaşayabilmek için muhtaç olduğumuz hayat için gerekli şeyleri ve bağımsızlığı sağlanıncaya kadar başladığımız işlere devam edilecektir. Milletin ciddi kararı budur. Milletimizin bu kararını mutlaka uygulamak için her türlü tedbirler esasen güvence altına alınmış bulunuyor.
Gazi Mustafa Kemal, temas ettiği halkının durum ve tutumunu anlatırken, Halk Fırkası adıyla bir siyasi parti kurmak gerektiğini şu sözlerle açıklar:
‘Gezdiğim yerlerde halkın çok içten ve kalben gösterilerine şahit oldum. Bundan son derece duygulandım. Birkaç gün kalma fırsatı bulduğum yerlerde doğrudan doğruya halkla sohbette bulundum. Ve tamamıyla anladım ki, halkımız çok uyanık ve dikkatli durumdadır. Bir devlet tam bağımsızlığa ve bir millet kayıtsız şartsız hâkimiyetine sahip bulunmadıkça, o devlet ve millet için hayat ve refah ve şeref olmayacağını takdir eden bir milletimiz, bunları sağlamadıkça yaşamak mümkün olamayacağını anlamıştır. Milletimizin bütün gerçekleri anlamakta gösterdiği olgunluk ve kabiliyet takdire değer. Artık bu milleti esir ve bu memleketi sömürge veya malikâne yapmak hevesinde bulunanların ne büyük gaflette oldukları anlaşılır.
Bir gazetecinin, milli egemenliğin kayıtlanmasının mümkün olup olmadığı şeklindeki sorusuna karşın bunun mümkün olmadığını söyleyen Gazi, sözlerine şöyle devam etti:
"Anayasamız aslında buna kefildir. O kanun ki, rastgele şunun bunun koyduğu bir kanun olmayıp, yazılmadan önce bir milletin eylem ve hareketleriyle ve bunun sonuçlarıyla ifade ve tespit ettikten sonra üç buçuk yılı aşkın bir süredir başarıyla uygulanmakta olan bir kanundur. Kanunun asıl özü, herhangi bir makama hak ve yetki vermemektir. Anayasamızın birinci maddesi hükmünce hâkimiyet kayıtsız, şartsız milletindir.
Milletimiz için hiçbir noktasının, her ne şekil ve anlamda olursa olsun, değiştirilmesine izin verme imkânı yoktur. Bu kural, milletçe kuran hükümleri açıklığı derecesinde önemlidir. Çünkü kuran hükümleri de bunu doğrular."
Bir gazetecinin, yeni seçimlerin ne zaman yapılacağı yolundaki sorusuna Gazi şu cevabı verir:
‘Barış yapmaya İtilaf devletleri engel olmazlarsa, barış şartları Meclisçe onaylandıktan sonra üstlendiği ve büyük şeref ve başarıyla yürütmekte olduğu tarihi görevini tamamlamış olacaktır. Bu takdirde milletin amaçlarının gerçekleştirilmesine kadar Meclisin bağlanmış bulunmasını gerekli kılan geçici kanun maddesinin gereği yapılacaktır.”
Gazi’nin İzmir’e beşinci gelişinde yaşadığı anıların güncesine haftaya devam edeceğim.
Ahmet Gürel
Atatürk Araştırmacısı
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza