Gübre fiyatları giderek artıyor: 'Çiftçi gübre kullanamazsa, gıda enflasyonu artacak'
Çiftçiler, son bir yıldır artan gübre fiyatlarının altında ezildiklerini söylerken, uzmanlara göre Türkiye'de bu yıl tarımsal üretimdeki yetersiz gübreleme, temel gıda ürünlerindeki enflasyonun artmasına yol açabilir.
Çiftçiler son bir yıldır artan gübre fiyatlarının altında ezildiklerini söylerken, uzmanlara göre Türkiye'de bu yıl tarımsal üretimdeki yetersiz gübreleme, temel gıda ürünlerindeki enflasyonun artmasına yol açabilir.
Uzmanlara göre Türkiye, tükettiği gübrenin yarısını kendisi üretiyor, yarısını ise ithal ediyor. Fakat Türkiye'de üretilen gübrenin hammaddesi, yüzde 80-90 oranında ithalatla karşılanıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı ise son bir yıldır Türkiye'nin yıllık gübre üretimi ve tüketimi, gübre fiyatları ve ithalat oranları gibi verileri resmi internet sitesinde paylaşmayı durdurdu.
TÜİK verilerine göre son 1 yılda gübre fiyat ortalaması yüzde 152 oranında artış yaşandı, ancak çiftçiler ve sektör temsilcileri bu artış miktarının gerçekte yüzde 315 civarında seyrettiğini kaydediyor.
Gübre Üreticileri, İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Başkanı Metin Güneş'e göre Türkiye şu an, 2008 Dünya gıda krizinin de çok ötesinde gübre fiyatlarıyla karşı karşıya.
Güneş, üre gübresinin son bir yıl içerisinde Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin de etkisiyle 270 dolardan 700-750 dolar seviyesine çıktığını kaydediyor.
Tarım yazarı ve çiftçi Faik Toy ise bir yıl önce 3 bin 800 TL civarında olan dap gübresinin bugün 14 bin TL'ye, 3 bin TL olan üre gübresinin 15 bin TL'ye, 1.800 TL olan can gübresinin ise 8 bin 250 TL'ye çıktığını söylüyor.
Öte yandan gübre fiyatları, firmadan firmaya farklılık gösteriyor.
Artan gübre fiyatlarıyla ilgili görüş almak üzere başvurduğumuz ve Türkiye'nin en büyük gübre üreticilerinden olan üç şirket ise röportaj talebimizi reddetti.
Peki Türkiye'de çiftçiler, yüksek gübre maliyetleriyle nasıl başa çıkacak? Gıda enflasyonu, sürekli artan tarımsal girdi maliyetlerinden nasıl etkilenecek?
TÜRKİYE GÜBRE İHTİYACININ NE KADARINI KARŞILAYABİLİYOR?
Ekilen üründen verim alabilmek için bitkinin gereksinim duyduğu azot, fosfor ve potasyum gibi besinleri sağlayan gübreler, tarımsal üretimde hayati öneme sahip.
Özellikle azotlu gübre üretiminin hammaddesini yüzde 50 oranında doğalgaz oluşturuyor. Türkiye azotlu gübreleri çoğunlukla, doğalgaz kaynaklarının bol olduğu İran ve Rusya gibi ülkelerden ithal ediyor.
Dolayısıyla Türkiye, kimyasal gübre ham maddesi açısından neredeyse tamamen dışa bağımlı bir ülke.
Öte yandan Ziraat Mühendisi Bahar Çınar, son bir yıldır gübre fiyatlarını çok artmasıyla birlikte gübreyle ilgili resmi verilere bakanlığın açık kaynaklarından ulaşılamadığını belirtiyor:
"TÜİK verilerine göre, son 1 yılda gübre fiyat ortalaması yüzde 152 oranında artış yaşandı. Ancak bu, sektör temsilcileri tarafında çok eleştirilen bir veri oldu.
Zira gübre bayilerinin görüşleri, yaklaşık yüzde 315 civarı yıllık fiyat artışı olduğu yönünde. Bunun dışında maalesef gübreyle ilgili bir veri tabanı yok."
GÜBRE FİYATLARI NE KADAR ARTTI?
Uzmanlar, Türkiye'de özellikle son bir yıl içerisinde gübre fiyatlarının bundan önce hiç olmadığı kadar arttığını söylüyor.
En son 2008 krizinde Dünya gübre açısından benzer bir fiyat artışı krizinden geçmiş olsa da Türkiye bu kez hem dünyadaki fiyat artışından, hem de döviz kurunun yüksekliğinden etkileniyor.
Dünyadaki gübre fiyatları dolar bazında değerlendirildiğinde en son 2008 krizinde benzer yüksek fiyatlar olsa da, Türkiye 2008 krizinden farklı olarak bu kez yüksek kur krizinden de olumsuz etkileniyor.
Güneş, 2008 krizinde de dünyadaki gübre fiyatlarının tıpkı şimdi olduğu gibi 4-5 kat arttığını, ancak Türkiye'de döviz kuru da hesaba katıldığında çiftçinin şu an 2008 krizinin bile çok üstünde gübre fiyatlarıyla karşı karşıya kaldığının belirtiyor.
Son bir yıldaki gübre fiyatlarını, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve bundan öncesi olarak iki başlıkta incelemek mümkün.
Güneş, üre gübresinin son bir yıl içerisinde 270 dolardan önce 1.000 dolar seviyesine çıktığını, ardından 2022 Ocak ayında ise 550-600 dolar seviyesine gerilediğini belirtiyor. Ancak Rusya-Ukrayna savaşının ardından son 20 günde üre gübresi fiyatlarının yüzde 20-25 (200 dolar) zamlanarak, 700-750 Dolar seviyesine çıktığını kaydediyor.
Toy ise bir yıl önce 3 bin 800 TL civarında olan dap gübresinin bugün 14 bin TL'ye, 3 bin TL olan üre gübresinin 15 bin TL'ye, 2 bin TL olan can gübresinin ise 8 bin 250 TL'ye çıktığını söylüyor.
Rusya-Ukrayna savaşının ardından ise üre gübresinin yurt içindeki fiyatının 9 bin TL'den 14 bin 850 TL'ye, can gübresinin ise yüzde 106 zamlanarak 4 bin TL'den 8 bin 250 TL'ye çıktığını belirtiyor.
Gübre fiyatları neden artıyor?
Son bir yılda dünyada gübre sektöründeki arz talep dengesinin bozulması, hammadde fiyat artışları, tedarik maliyeti ve sevk sorunları, ihracat yasakları gibi sebeplerin gübre fiyatlarını artırdığı belirtiliyor.
Gübrelerin hammaddesi olan emtia fiyatlarının tüm dünyada arttığını belirten Güneş "Tükettiğimiz gübrenin yarısını üretiyor olsak da, hammaddesini yüzde 90 oranında dışarıdan getiriyoruz" diyerek, Türkiye'nin döviz kuruna endeksli dışa bağımlılığını, yurtiçindeki gübre fiyatındaki artışın bir sebebi olarak görüyor:
"Ağustos ayından beri süren ve Ukrayna Rusya savaşıyla beraber şiddetlenen doğal gaz sorunu, Rusya'nın dünya gübre üretiminde ilk üçte olması ve dünya ihracatının yüzde 15'ini karşılaması, gübre fiyatlarının artmasını tetikleyecektir."
Çınar da hammaddesi doğalgaz olan gübrelerin sürekli artan küresel doğalgaz fiyatlarından etkilendiğini ve hammadde maliyetleri arttıkça gübre maliyetlerinin de arttığını belirtiyor.
Toy ise Rusya Ukrayna savaşından bu yana Türkiye'de herhangi bir doğalgaz ya da elektrik fiyatı artışı yaşanmadığını hatırlatarak, yurtiçindeki gübre fiyatı artışını spekülatif olarak değerlendiriyor.
Çınar'a göre ise bu durum, piyasaların "beklentiyi" fiyatlamasından kaynaklanıyor:
"Piyasada her zaman beklenti fiyatlanır. Doğalgaz fiyatlarında kendi içimizde ciddi bir artış olmasa bile, fiyat artışı beklentisi bulunuyor. Çünkü dünyada doğalgaz arzının çok büyük bir kısmını Rusya sağlıyor.
"Ayçiçeği fiyatlarında yaşanan artış da buna benziyordu. Henüz üretim sezonuna girmeden, fiyatlar artmaya başladı. Çünkü fiyatlar, piyasanın beklentisine göre oluşmuştu."
Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü 14 Şubat'tan geçerli olmak üzere ortalama yüzde 30'luk indirimle üre gübresini 9 bin 200, 20.20 taban gübresini 6 bin 100 liradan satacağını açıklamıştı.
Fakat Çınar'a göre, bu indirim gübre piyasasına beklendiği kadar yansımadı çünkü zararını devletten karşılayamayacak olan özel sektör şirketleri, gübre fiyatlarında indirime gitmedi:
"Gübre depolanabilir bir ürün olduğu için, yüksek maliyetle aldığı ürünleri satmak için depolayan bir gübre bayii düşünelim. Onlar da tabii yüksek maliyetle aldığı bir ürünün fiyatını düşürmedi. Dolayısıyla bu indirim piyasada karşılığını bulamadı. Çünkü bayilerin elinde, yüksek fiyattan alınmış bir stok mal vardı."
'ÇİFTÇİ ZATEN BU SEZON GÜBRE KULLANAMAMIŞTI'
Bitkilerin gübrelenmesi "taban ve üst gübreleme" şeklinde ikiye ayrılıyor. Taban ve üst gübreleme zamanları ise her bitkiye göre farklılık gösteriyor.
Şu anda buğday ve arpa ürünlerinde üst gübreleme yapılma zamanıyken; ayçiçeği, şeker pancarı, pamuk ve mısır ürünlerinde ise taban gübreleme zamanı yaklaşıyor.
Dolayısıyla Türkiye'de pek çok ürün, gübredeki fiyat artışlarından doğrudan etkilenecek.
Öte yandan uzmanlara göre, bu yıl çiftçi zaten artan gübre fiyatları sebebiyle tarlasında yeterli miktarda gübre kullanamamıştı. Gübre fiyatlarındaki yeni artışlar ise bu sorunun daha da ciddileşeceğine işaret ediyor.
Çiftçilerin genellikle muadil gübreleri kullanma yolunu seçtiğini belirten Toy, "Bütçesizlikten dolayı çiftçimiz daha düşük fiyatlı, daha düşük azot ve fosfor oranlı gübreleri tercih etmek zorunda kalıyor" diyor.
Çınar, rekolte için en önemli şeyin ekim sürecindeki taban gübrelemesi olduğunu ancak bu yıl yüksek fiyatlar sebebiyle eksik gübreleme yapıldığını belirtiyor:
"Bu yıl tahılların ekim sürecinde taban gübresi mecburen yarı yarıya verildi. Çünkü taban gübrelerinde yüzde 250'lere varan bir fiyat artışı oldu.
En yaygın taban gübresinin yüzde 50 oranında atıldığı, bazı yerlerde hiç atılmadığı yönünde bilgiler var. Zaten TÜİK bile bu yılki hububat rekolte beklentisini çok düşük açıkladı.
Önümüzdeki aylarda ise mısır, ayçiçeği ve bakliyat ekimleriyle birlikte taban gübreleme zamanı başlayacak ve ne yazık ki gübre fiyatları halen artıyor. Muhtemelen çiftçiler bu ürünlerde de gübre fiyatlarındaki artış sebebiyle sadece yarı yarıya gübre verebilecek."
Eksik gübrelemenin doğrudan rekolteyi etkileyeceğini söyleyen Çınar, "Ürün verimliliği azalır ve arz düşerse fiyatlar yükselir ve bu da gıda enflasyonunun sürmesine neden olur" diyor.
Dolayısıyla Türkiye'de bu yılki yetersiz gübreleme, temel gıda ürünlerindeki enflasyonun artmasına yol açabilir.
'ÇİFTÇİMİZ ÜRÜNÜNÜ KAÇA SATACAĞINI DAHİ BİLMİYOR'
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi dahil pek çok hükümet yetkilisi, çiftçiye maliyet artışlarına rağmen üretim yapma çağrısında bulunarak hasat zamanında zararlarının karşılanacağını belirtiyor.
AKP Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım üç gün önce Çorlu'da yaptığı konuşmada küresel gıda krizi yaşandığına dikkat çekerek çiftçileri üretime teşvik etti:
"Ekin kardeşim, ekebildiğiniz kadar ekin. Maliyetler yüksek, mazot yüksek, gübre yüksek, diğer girdiler yüksek nasıl ekelim diye düşünüyorsunuz, düşünmeyin.
Devletiniz yanınızda. Bunların hepsini takip ediyor ve nerede ne zaman desteğe ihtiyacınız varsa o zaman da gereğini yapacak."
1 Kasım 2021'de konuşan eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise 2022 yılında tüm ürünlerdeki gübre desteğinin yüzde 100 artırılacağını söylemişti.
'FİYATLAR HASAT DÖNEMİ GELMEDEN AÇIKLANMALI'
Ancak uzmanlar, çiftçinin üretimde yüksek maliyetleri göze alabilmesi için bu yılki ürün fiyatlarının, hasat dönemi beklenmeden açıklanması gerektiğini savunuyor.
Güneş, "Çiftçinin ürününün fiyatının netleşmesi gerekiyor. Girdi maliyetleri yüzünden insanlar ne kadar masraf yapacağını kestiremiyor. Mısır, ayçiçeği ve buğday fiyatını önceden açıklarsak, çiftçimiz önünü görecek ve ona göre gübre harcaması yapacak" diyor.
Toy ise, "Çiftçilerimiz bu fahiş artışlarını hangi parayla karşılayacaklar? Çiftçimiz ürününü kaça satacağını dahi bilmiyor" şeklinde konuşuyor.
'CİDDİ BİR TEDARİK KRİZİ YAŞANMAYACAK'
Uzmanlara göre Türkiye, tarımsal üretimde zaten dünya ortalamasının altında gübre kullanıyor.
Güneş dünyada bir hektar tarım alanında ortalama 140 kg gübre kullanıldığını, ancak Türkiye'de bu sayının 100-110 kg civarında olduğunu belirtiyor.
Güneş "Çiftçiye verilen gübre desteğini ciddi anlamda artırarak çiftçimizin gübre kullanımını sağlamak zorundayız. Bunu yapamazsak rekolte kayıpları yaşarız ve bu da gıda enflasyonuna sebep olur" diyor.
2008 krizinden farklı olarak bu kez dünyanın savaş gündemiyle boğuştuğunu belirten Güneş, savaşın uzaması durumunda Türkiye'de tedarik zincirinin akması gibi bir sorunla da karşılaşılabileceğini öngörüyor.
Öte yandan Güneş, gübre tedariklerinin aylar öncesinden yapıldığı düşünüldüğünde önümüzdeki 6 ay için ciddi bir tedarik krizi beklemediğini kaydediyor:
"Firmalar zaten 2022 yılı için önemli bir tedarik içerisinde bulunmuştu. Yılın ilk 6 ayında kullanılacak gübreyle ilgili çok büyük sorun olacağını düşünmüyorum ama dünyadaki bu kriz devam ederse biz de bu durumdan en çok etkilenen ülkelerden biri oluruz."
Toy da gıda fiyatını artıran en önemli sebeplerin gübre, mazot ve yüksek elektrik fiyatları olduğunu söyleyerek, "Çiftçiye mevcut desteklerle bir yere varamıyoruz. Fiyatlar çok uçuk olacak ve çiftçi, tüketicinin karşısında günah keçisi olacak. Etkilerini hasattan sonra görmeye başlayacağız" diyor.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke