Gürün: İmza atılırsa iki yılda bitiririz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, kentte tarihin en büyük altyapı yatırımlarını hayata geçirdiklerini, esnaf, öğrenci ve ihtiyaç sahibi kişilere “Veren el alan eli görmüyor” prensibiyle hem maddi, hem de manevi desteklerini sürdürdüklerini açıkladı.

Kayıp kaçak sorununu ortadan kaldırmak, yeni su ve atıksu altyapıları için en az 10 milyar liralık bir yatırım yapılması gerektiğini ifade eden Gürün, “Yatırımlar için yurtdışı kredi kuruluşlarından 63.5 milyon Avro sağladık. Bu kredinin alınabilmesi için Cumhurbaşkanı’nın ‘Kredi kullanabilir’ onayı vermesi gerekiyor. 8 ay oldu ancak henüz onaylanmadı. Kredi çıkarsa, iki yıl içerisinde bütün sorunları çözeriz” diyerek 2022’de imzanın çıkacağından umutlu olduğunu belirtti.

Kentte birçok projeye imza attınız ama daha çok altyapıya ağırlık verdiniz. Ne zaman bitecek?

Muğla, Akdeniz’de yıldız olabilecek coğrafi koşullara sahip. Muğla’nın altyapısını kesinlikle halletmemiz gerekiyordu. Kanalizasyon, su arıtma ve çevre ile ilgili önemli yatırımlar için kolları sıvadık. Muğla ve Milas’ta katı atık depolama tesisini kurduk. Bodrum’da sürekli yangın olan çöp depolama alanını bize tahsis edildikten sonra revize ettik. Menteşe, Fethiye, Marmaris, Ortaca ve Milas’ta çöpten elektrik üretmeye devam ediyoruz. Bazı yerlerde otogar ile ilgili sorunlar vardı. Menteşe Otogarı’nı yaptık. Bodrum Otogarı’nı 74 milyon liralık bir yatırımla şehir dışına aldık. Şu an yüzde 46 civarında olan kanalizasyon arıtma oranını Bodrum’da yüzde 91 seviyesine çıkarıyoruz. Çünkü Bodrum’un üstü milleti, altı bizi yakıyor. Turgutreis yıllardır kanalizasyon ve arıtması olmayan bir yer. Bu projelerin bir bölümünü Turizm Bakanlığı ile ortak protokolle yapıyoruz. Milas-Ören önemliydi. Onun da 2022’de ihalesini yapacağız. Fethiye’de arıtmayı iki misline çıkarıp daha çağdaş hale getireceğiz. Yurtdışı kredi kuruluşları, su altyapıları için size kredi verdi.

Bu krediyi alabildiniz mi? Kredi ile hangi sorunlar çözülecek?

Suda yaşanan sıkıntıları en aza indirmek, kayıp kaçak sorununu ortadan kaldırmak, yeni su altyapıları için en az 10 milyar liralık bir yatırım yapmamız şart. Bu parayı Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi ile yapmanız mümkün değil. Yurtdışı kredi kuruluşlarından bazıları bizimle temasa geçti. Bize kredi verebileceklerini söylediler. Bunun için kredi notumuzu sistem gereği öğrenmesi gerekiyor. Bizim kredilendirme notu AAA olarak çıktı. Yani en yüksek seviyede çıktı. Bize her an kredi verebileceklerini söylediler. Hatta bununla ilgili ön fizibilite için 5 bin Avro hibe kredi verdiler. Kredi almak için Cumhurbaşkanlığı'nın “Kredi kullanabilir” diye onaylaması gerekiyor. Biz de bunu Cumhurbaşkanlığı makamına sunduk. 8 ay oldu. 2022 için de tekrar yazılarımızı yazdık. Eğer Cumhurbaşkanı “Kredi kullanabilir” diye imzalarsa biz sağladığımız 63.5 milyon Avro krediyi kullanmaya başlayacağız. Bu kredi, su altyapısı, isale hatlarının yenilenmesi, kayıp kaçağın önlenmesi, revize edilmesi, yeni su kaynaklarının bulunması için kullanılacak. Onayı bekliyoruz. Cumhurbaşkanı bu krediye onay verirse biz de geri kalan iki sene içerisinde altyapıyla ilgili önemli sorunları çözebilme imkânı bulacağız.

Muğla’da turizm, maden, yangın ve deprem ile ilgili çalıştaylar düzenlediniz. Sonuçlar sizi nereye götürecek?

Ülkemiz ve kentimiz için uzman kişilerin görüşlerini ve önerilerini almak amacıyla turizm, maden, deprem ve orman çalıştayları düzenledik. Deprem çalıştayı, jeofizik araştırmalar ve binaların tespiti için önemliydi. Dönüşüme girmesi gereken alanları tespit etmeye çalışıyoruz. Turizm çalıştayı ise yeni turizm alanlarının açılması için önemli. Tüm faktörlere çağrı yaptık. Turizmde sorunun tespiti, çözüm önerileri ve her türlü fikrin ortaya çıkacağı bir çalıştay. Pandemiden sonra turizm anlayışında da gelen misafirin talepleri doğrultusunda büyük değişiklikler oldu. Turist yat, villa gibi farklı seçenekler istiyor. Onun için turizmin modifiye olması gerekiyor. Spor, sağlık ve kültür turizmine yeni şekiller ve alanlar yaratmalıyız. Muğla bölgesinde turizmi 12 aya çıkarmalıyız. Turizmde de yenilikler yapmak gerekiyor.

İhtiyaç sahibi yurttaşlara “Karakış Destek Paketi”ni hayata geçirdiniz. Kimlere yönelik oldu? Devam edecek mi?

Genel başkanımızın söylediği gibi gerçekten büyük bir karakış ile karşı karşıyayız. Ekonomik durum ve hayat pahalılığı artık karnını doyuramayacak kitleler oluşturdu. Bizim de belediyeler olarak vatandaşa katkı sağlamamız gerekir. Her ay düzenli olarak katkı yapıyoruz. Hemşerilerimize halk kart veriyoruz. O karta yüklediğimiz para ile gerekli olan ihtiyaçlarını alıyorlar. Veren el alan eli görmüyor. Yüklemeleri yaptık, yakında almaya başlayacaklar. Ayrıca tespit ettiğimiz ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza gıda yardımı yapıyoruz. Öğrencilere kira desteği başta olmak üzere, eğitimle ilgili katkılarımız var. Sabahları öğrencilere çorba ve simit dağıtıyoruz. Sosyal devlet anlayışı içerisinde belediyeler kendilerini görevli olarak değerlendiriyor ama olması gereken bunu devletin yapmasıdır. Genel başkanımızın da söylediği gibi, asgari olarak belirli rakamın altında geliri olan kişilere devletin aile sigortası adı altında bir kanunla destek olması gerekir.

Muğla turizmin yanında tarım ve hayvancılıkta da verimli bir bölge. Üreticiye, çiftçiye ne gibi desteğiniz var?

Muğla sadece bir turizm kenti değil, tarım ve hayvancılık kenti. Nüfusa baktığımızda iki sektörden de gelir elde ediyor. Tarımda kooperatifçiliğin gelişmesi için stantlar açıyoruz, pazarlanmasında yardımcı oluyoruz. Tohum bankası ile bine yakın tohumun genetik incelemesini yaparak -193 derecede muhafaza ediyoruz. Genetik olarak değişime uğramamış tohumları gelecek nesillere aktarmak için üretimini yapıyoruz. Zeytin, zeytinyağı ile ipekböcekçiliğini destekliyoruz. Fide dağıtıyoruz. Küçükbaş hayvan olarak keçi dağıtıyoruz. Kadınlarımıza iki dişi bir erkek keçi veriyoruz. Keçi üretiminin Muğla için önemli bir hayvancılık dalı olarak yükselmesini istiyor ve destekliyoruz.

Muğla turizmi farklı bir yön kazanabilir mi? Bir numara olur mu?

Muğla’da çok büyük medeniyetlerin izleri var. Kültür turizmi ile bunların ortaya çıkarılması gerekir. Arkeolojik eserlerin tanıtımı, yaşam kültürü, yeme içme, oyun, müzik gibi farklılıklarla turizmi daha ön plana çıkarabiliriz. Son dönemde dizilerin çoğu buralarda çekiliyor. Örf, adet ve kullandığımız şiveler ayrı bir kültür. Önümüzdeki on yıllarda kentimizin kültür turizmiyle öne çıkacağını düşünüyorum. Çin ve Hindistan’dan gelen turist deniz, kum ve güneş aramıyor. Bölgenin kültürünü ve yaşam değerlerini öğrenmek için geliyor. Muğla’nın gelecekte turizm, tarım, hayvancılık ve kültür turizmini zenginleştirerek bir numara olacağını düşünüyorum. Bunun yatak adedini yükseltmek, betonlaştırmakla değil, daha nitelikli ve daha çok harcama yapan turisti buraya çekmekle olacağına inanıyorum.