İBB davasında tahliye kararı verilen 11 kişi hakkında jet hızıyla karar verildi: Cezaevinde gözaltı

İBB davasında tahliye kararı verilen 11 kişi hakkında jet hızıyla karar verildi: Cezaevinde gözaltı

6.12.2025 04:00:00
Güncellenme:
Batuhan Serim
Takip Et:
İBB davasında tahliye kararı verilen 11 kişi hakkında jet hızıyla karar verildi: Cezaevinde gözaltı

İBB’ye yönelik ‘yolsuzluk’ soruşturmasında tahliye kararı verilen 19 kişiden 11’i, cezaevinden çıkmak üzereyken gözaltına alındı. 8 ayda hazırlanan 3 bin 739 sayfalık iddianamede yer almayan isimlerle ilgili gözaltı gerekçesi açıklanmadı. Aileler cezaevi önünde saatlerce beklerken siyasiler karara sert tepki gösterdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik “yolsuzluk” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan, aylardır cezaevinde bulunan ancak iddianamede yer almayan isimler hakkında yapılan tutukluluk incelemesi sonucunda perşembe günü 19 kişi hakkında tahliye kararı verildi. Bu isimlerin, dün sabah saatlerinde cezaevinden tahliye olması beklenirken karar sonrasında 7’si Silivri Cezaevi’nden çıkmak üzere olan toplam 11 isim hakkında gözaltı kararı verildiği öğrenildi.

Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre, tahliye edilmeyen 11 kişinin ailesi, akşam saatlerine kadar cezaevi önünde bekleyişini sürdürdü. Gözaltı kararının sebebi henüz bilinmezken isimlerin tahliye olup olmayacağının önümüzdeki günlerde netleşeceği kaydedildi.

8 ayda hazırlanan 3 bin 739 sayfalık iddianamede yer almayan ve önce tahliye, sonra gözaltı kararı verilen 19 kişi için siyasilerden tepki yağdı. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Bütün bu sürecin hukuk ve adaletle bir ilgisinin olmadığı açık. Kişi hürriyeti ve güvenliğinin açıkça ihlal edildiği bu süreç, yalnızca tutuklu ve aileleri açısından değil, Türkiye’yi hızla uygar dünyadan uzaklaştırıyor olması bakımından da çok vahimdir” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek de duruma tepki göstererek “Sadece saatler geçti. Ayıp. Bu insanların her şeyden önce aileleri var. Hukuk devleti kimliğini her geçen gün daha da aşındırıyor. Demokrasiden, adaletten uzaklaşmak bu ülkenin omuzlarına ağır yükler bindiriyor. Vicdanları yaralamayın” ifadelerini kullandı. CHP milletvekili Cemal Enginyurt ise “İBB dosyasında bir kısım tutuklu sanığı, ilgili mahkeme serbest bırakıyor. Başsavcılık itiraz ediyor, dosyayı hiç bilmeyen mahkeme bir kısmını yeniden tutukluyor. Anlayacağınız musluk reklamına döndük: Aç kapa” diye paylaşım yaptı.

UYAP İÇİN BAŞVURU

Öte yandan 25 Kasım 2025’te kabul edilen iddianame, aradan geçen 10 güne rağmen UYAP sistemine yüklenmedi. İmamoğlu’nun avukatları İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’ne resmi başvuruda bulundu.

‘SİYASETİN DİZAYNINA ŞAHİTLİK EDEN DEĞİL HESAP SORAN TARAFIZ’

19 Mart’ta CHP’li belediyelere yönelik operasyonlarda gözaltına alınan ve ardından tutuklanan belediye çalışanlarının aileleri tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı (ADA), 16. buluşmasını dün Saraçhane Parkı’nda yaptı. Buluşmaya yurttaşların yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, milletvekilleri, İmamoğlu’nun kız kardeşi Neslihan Yakupçebioğlu, sanatçı Rutkay Aziz, yazarlar Selçuk Şirin ve Demet Cengiz de katıldı.

258 gündür Silivri’de 12 metrekarelik hücrede tutulan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi ve sivil toplum gönüllüsü Dr. Dilek Kaya İmamoğlu basın açıklamasını okudu.

“Biz şahitlik eden değil, talep eden ve hesap soran tarafız” diyen Dilek İmamoğlu, “bu ülkenin vicdanının talepleri” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“Tüm seçilmişler, çalışma arkadaşları ve rehin alınan aile bireyleri için tutuksuz yargılama uygulanmalıdır. Delil karartma bahanesi artık yoktur. TRT dahil iktidarın baskısı altındaki medya, yurttaşları hedef göstermeyi bırakmalıdır. Gizli tanık beyanları ve baskı altında alınan ifadelerle oluşturulan iddianameler kabul edilemez. İmamoğlu davası dahil tüm duruşmalar canlı yayınlanmalıdır. Siyasilere yönelik baskılarda aile bireylerinin hedef alınması bir ilk. Kararlar uygulanmadıkça hukuk devleti olma iddiası geçersizdir. Adayların yargıyla saf dışı bırakılması millet iradesine müdahaledir. İmamoğlu’nun tutukluluğunun ülkeye maliyeti 150 milyar dolardır. Bedeli halk ödüyor”