İktidar yeni yargı paketiyle suçu değil, suçluları azaltmayı planlıyor: Cezaevleri boşalacak

İktidar yeni yargı paketiyle suçu değil, suçluları azaltmayı planlıyor: Cezaevleri boşalacak

27.02.2025 04:00:00
Güncellenme:
Aytunç Ürkmez
Takip Et:
İktidar yeni yargı paketiyle suçu değil, suçluları azaltmayı planlıyor: Cezaevleri boşalacak

Tekrar eden suçlara iyi hal düzenlemesi geliyor, cezaların 4’te 1’i dışarıda geçirilecek. Hukukçular düzenlemenin suça teşvik unsuru taşıdığını vurguladı.

Türkiye’de cezaevlerinin doluluk oranı, ceza infaz sisteminin başat sorunlarından birisini oluşturuyor. Adalet Bakanlığı’nın resmi rakamlarına göre; Türkiye’de toplam 395 tane ceza infaz kurulu olup, bu kurumların kapasitesi ise 299 bin 940 kişilik. Ancak Türkiye’de hükümlü ve tutuklu sayısı, ceza infaz kurumlarının kapasitesini geçiyor. Türkiye’de toplum hükümlü ve tutuklu sayısının 384 bin 216 olduğu biliniyor. Bu da yaklaşık 84 bin kişinin kapasite aşımı nedeniyle cezaevinde yatacak yeri dahi olmadığını gösteriyor.

YENİ CEZAEVLERİNE EK YASA DÜZENLEMESİ

İktidar, 2025 yılı için merkezi bütçeden Adalet Bakanlığı’na 1 milyar TL’nin üzerinde ödenek ayırırken, aralarında Uşak, Bartın, Siirt ve Niğde’nin de bulunduğu 11 kente yeni cezaevleri kurulacak. Yeni cezaevlerinin yanı sıra; iktidarın yeni hazırladığı yeni yargı paketinde ise cezaevlerinin kapasitesini azaltmak için “Ceza Muhakemesi Kanunu’nda” (CMK) yeni bir düzenlemeye giderek, mükerrer suçlarda (Bir suçtan kaynaklı kesinleşen mahkumiyetin ardından yasada öngörülen süre geçmeden yeni bir suç işlemek) iyi hâl düzenlemesi getirecek.

MÜKERRER SUÇLARA ‘ŞARTLI SALIVERİLME’ HAKKI GELİYOR

CMK’de “İkinci defa tekerrür hükümlerin uygulanması halinde hükümlünün şartlı salıvermeden yararlanamayacağı” hükmü bulunuyor. Bu hükümle mükerrer suçlular, şartlı salıvermeden ve denetimli serbestlikten yararlanamıyor. İktidarın hazırladığı yeni düzenlemeye göre ise mükerrer suçlular “iyi halli olmaları” durumunda cezalarının  4’te 3’ünü cezaevinde, 4’te 1’ini şartlı salıverilmeyle dışarıda tamamlayacak. Bu uygulama hükümlünün içerideki süresindeki tutumu ve davranışlarına bakılarak, uygun olanları şartlı salıverilmeden yararlanabilecek. Uygun olmayan infazlarını cezaevinde tamamlayacak.

‘TOPLUM BARIŞI İÇİN SAKINCALI’

Yeni düzenlemeye ilişkin gazetemiz Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan avukat Ali Dokuzlu; “Mükerrirlere özgü infaz rejimi, olağan infazdan ayrılmaktadır. Mükerrir hükümlüler bakımından mükerrir ve ikinci kez mükerrir ayrımı söz konusudur. Bir suçtan hüküm giyen kişinin cezasının tamamı infaz kurumunda çektirilmeyip, şartlı tahliye ve denetimli serbestlik kurumları işletilerek, hükümlüye bir şans tanınır. Eğer hükümlü bu süreler içerisinde tekrar kasten suç işler ve cezası kesinleşirse, mükerrirlere özgü infaz rejimi kapsamında cezasının infazında artırıma gidilir. Kişinin tekrar ve tekrar kasten suç işlediği hallerde infaz indiriminin söz konusu olması, ceza adaleti ve toplum barışı açısından sakıncalı olacaktır” dedi.

‘İNFAZ SİSTEMİNDE İYİLEŞMEYE GİDİLMELİ’

“Cezalandırılmamış suç kadar suça teşvik eden bir şey yoktur” diyen Av. Dokuzlu, şu ifadeleri kullandı:

“Cezasının ne yaparsa yapsın infaz edilmediğini düşünen bir kişinin kurallara uymak için herhangi bir motivasyonu olmaz. Cezaevi kapasitelerinin doluluk oranlarına bağlı olarak böyle bir düzenlemeye gidilecek ise bu çok vahimdir. Kapasite sorunları ceza adaletinin işlerliğine engel olmamalıdır. Her zaman söylediğimiz gibi, cezanın topluma kazandırma işlevi ilk planda tutulmalıdır. Mükerrir suçluların sayısındaki artış zaten infaz sistemimizin başarılı olmadığını tek başına gösteren bir husustur. Türkiye’nin infaz sisteminde acilen bir iyileştirmeye gitmesi, bunun yanında da kök sorun olan toplumsal yozlaşma, ekonomik çöküş gibi problemlere çare üretmesi gerekiyor.”