Kayyum yönetimi ve AKP Esenyurt İlçe Başkanlığı işçiler hakkında “Disipline aykırı davrandılar, terör örgütleriyle iltisaklılar, uyuşturucu satışı ve belgede sahtecilik yaptılar” ifadelerini kullandı. Tazminat alamayan işçilerden 15’i, 33 gündür belediye binası önünde, kendi ifadeleriyle “onur nöbeti” tutuyor.
‘FİŞLENDİK’
Mücadelelerini sahiplenen ise DİSK Genel-İş İstanbul 2 No’lu şube oldu. Cumhuriyet, eylemlerinin 31. gününde işçilere eşlik etti. İşçiler normal şartlarda mesailerinin başlayacağı sabah 08.30’da belediye binası önündeki park alanında bir araya geliyor 17.00’ye kadar hoparlörden açtıkları şarkılar ve marşlarla “Biz buradayız” diyorlar. İşe iade davalarıyla hukuk mücadelesi verirken bir yandan da eylem alanlarında yurttaşlardan destek imzaları topluyorlar. Belediye meclis üyeleri de işçileri yalnız bırakmıyor, yanlarına uğruyor, sohbet ediyorlar.
İşçiler öğleden sonra Kent Lokantası’nda yemek yiyor ve bu öğünü DİSK karşılıyor. İşçilerden Günay Yıldız, “işten çıkarmalardan önce yönetim Kent Lokantası’na giden çalışanları takibe almıştı, şefler gitmememiz için uyarıyordu” diyor. Siyasi görüşleri, kimlikleri veya mezhepleri nedeniyle atıldıklarını belirten işçiler “Kayyum geldikten sonra üzerime ağır iş yükleri bindirildi. Bir zamanlar birlikte yiyip içtiğimiz mesai arkadaşlarımız tarafından, mesai dışındaki faaliyetlerimiz, sosyal medya paylaşımlarımız kullanılarak fişlendik” diyor. İşçiler ekonomik sıkıntılar yaşamalarına rağmen yeni iş aramadıklarını, bunun bir onur mücadelesi olduğunu vurguluyor
'EĞİLMEDİĞİM İÇİN İŞTEN ÇIKARILDIM'
ALTUN EFE: İşimi son derece disiplinli ve özveriyle çalışarak yaptım. Herhangi bir tutanağım yok. Hakkımda vatandaşlar tarafından teşekkür mesajları yayımlandı. Biz kayyum yönetiminde bile kamu personeli olmanın bilincinde hareket ettik. İşten çıkarılmadan 10 gün önce görev yerim değiştirildi, üzerime ağır iş yükü yüklendi. Senelik izin içerisindeyken telefon geldi ve “görevinize son verildi” dendi. Haberi aldığımda araç kullanıyordum. Aşırı stresten bilincim kapandı ve kaza geçirdim. İftiralara uğradık.
GÜNAY YILDIZ: Dört yıldır sözlü ihtarım dahi yok. Çalışma arkadaşlarımla hiçbir problem yaşamadım. Kayyum atandıktan sonra psikolojik baskı başladı ve bunu yapan, kayyum geldikten sonra amir olan şef olan arkadaşlarım. Bir saat izin istesem bile yıllık iznimden kesildi. Sosyal medyada paylaşmış olduğum fakat kaldırdığım fotoğrafları önüme koydular. Zamanında ekran fotoğraflarını almışlar. Ben eğilmediğim için işime son verildi. Bu benim için onurdur.
DOĞAN ERGİNE: Mesai dışında kayyuma karşı sesimizi yükseltince bizimle toplantılar yapıp uyardılar, susmamızı istediler. Kayyuma kadar hiçbir zaman siyasi çatışmalar içinde olmadık, birbirimizin düğünlerine cenazelerine gittik ama nedense kayyumdan sonra tutumlar değişti, bizi fişlediler. Kayyum bütün birim müdürlerini toplayıp “Ben burada kalıcıyım, gelen evrakları bekletmeyin imzalayın” dedi. Bunlar ne tür evraklar ki aceleyle onaylanmasını istiyor, düşündürücü.
MERİÇ ÖZGÜN: Üzgün değilim. Onurumla girdim onurumla çıkıyorum. Yolsuzluk yapmadım. Biz burada da onurumuzu temsil ediyoruz. Müdürüme “Benim çıkışım verildi” dediğimde “Bir şey mi paylaştınız?” dedi.