İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işçi eylemleri artıyor. İZENERJİ, İZELMAN ve İZFAŞ’ta yaşanan ödeme krizi sonrası DİSK / Genel-İş İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu şubelerine bağlı binlerce işçi, sosyal hakları ve ‘havuz’da bekletilen çalışanlar nedeniyle yarım gün iş bırakırken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin diğer iştiraklarından İZDOĞA A.Ş., İZBETON A.Ş. ve İZULAŞ A.Ş.’de örgütlü Belediye-İş Sendikası İzmir 1 No’lu, 2 Nolu ve 3 Nolu şubeleri üye işçiler de maaşların eksik ödenmesi nedeniyle eylem yaptı.
“FEDAKÂRLIĞIN EN BÜYÜĞÜNÜ EMEKÇİLER YAPIYOR”
Belediye İş Sendikası İzmir Şubeleri Hizmet Binası önünde toplanan işçiler adına konuşan Belediye-İş İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Savaş Atalay, ilerleyen günlerde maaşların ve sosyal hakların yatırılmazsa greve gideceklerini duyurarak, “İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimi, Kasım ayı işçi maaşlarını eksik ödemiştir. Oysa bir işverenin emekçilerine karşı en temel görevi; ücretlerini tam ve zamanında ödemektir. Bu, sadece hukuki bir yükümlülük değil; aynı zamanda ahlaki, vicdani ve insani bir zorunluluktur. Bu kentin her gününü emeğiyle var eden, İzmir’i yaşanabilir bir şehir yapan, gece her şeye rağmen her anı olsun aksatmayalım belediye emekçileridir. Bu emekçilerin tek gelir kaynağı ise alın terlerinin karşılığı olan maaşlarıdır. Bu nedenle Kasım maaşının eksik ödenmesi işçiyi ve ailesini açlığa, borca, yoksulluğa ve çaresizliğe itmek demektir. Fedakârlık mı diyorsunuz? Bu kent için fedakârlığın en büyüğünü yıllardır belediye emekçileri yapıyor. Gece-gündüz, bayram- seyran demeden çalışan işçilere fazla mesai ücretlerini ve ikramiyelerini ödemediniz” diye konuştu.
“EMEKÇİNİN SABRINI ZORLAMAYIN”
Büyükşehirin, ‘Çözeceğiz’, ‘iktidar sıkıştırıyor’, ‘Kaynak bulacağız’ dediğini aktaran Atalay, “Ama sonuç değişmedi. Tüm aksaklıklara rağmen yine de ‘Burası bizim belediyemiz, bizim evimiz’ dedi. Aldığımız maaşla ailemizi borç harç ayakta tuttuk. Peki soruyoruz: Alın terinden başka geliri olmayan bir emekçi daha ne kadar fedakârlık yapabilir? Şimdi de İzmir Büyükşehir Yönetimi Kasım maaşını eksik ödemiştir. Peki biz bu aile ne kim ne diyelim? Ev sahibine ‘Kiranın yarısını ödeyeyim’ mi diyelim? Bankaya ‘Asgari borcun yarısını yatıracağım’ mı diyelim? Markete ‘İki ekmek yerine bir ekmek verin’ mi diyelim? İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimini ciddiyete, sorumluluğa ve hakkaniyete davet ediyoruz. Bu kentin sözünü yuttuğu emekçilere ücretlerini tam ve zamanında ödemek hem yasal hem insani görevinizdir. Biz sizden fazlasını değil, yalnızca ödenmesi gerekeni istiyoruz. Maaşların eksik ödenmesi gibi bir uygulamadan derhal vazgeçin. Aksi halde bilin ki her sabrın bir sınırı vardır. Emekçinin sabrını zorlamayın” ifadelerini kullandı.
“ARTARAK DEVAM EDECEK”
Belediye yönetimine çağrı yapan Atalay, “Eğer gerçekten ‘sosyal, demokrat, halkçı’ bir yönetimiz diyorsanız, bunun gereğini yapın. Bu anlayışın altını doldurun. Önceliği emekçiye, alın terine, emeğin kutsallığına verin. Belediye emekçilerinin ücretlerini eksiksiz ve zamanında ödeyin. Fedakârlık istiyorsanız, yıllardır belediyeyle iş yapan ve ödemelerini tam ve zamanında alan taşeron firmalardan isteyin; emekçiden değil. Bizden fedakarlık bekliyorlar. Yok artık fedakarlık. Bıçak kemikte. Burada emeğine ve ekmeğine sahip çıkan tüm arkadaşlarımı selamlıyorum. Son bir sözümüz de ‘ülkedeki haksızlıklara, hukuksuzluklara’ karşı iktidara talip olan partinin il başkanına. İzmir’de işçiler emeklerinin karşılığı olan maaşları bile tam alamıyorsa, sizin göreviniz ‘Müdahil olamam. Gidin sendikanıza baskı yapın’ demek değildir. Sizin göreviniz yapıcı bir şekilde bu sorunu çözmesi için belediye yönetimi ile görüşmektir. Emekten yana tavır koymaktır. Bu çözülmediği takdirde artırarak devam edeceğiz” dedi.