İzmir’de iklim zirvesi: CHP’li başkanlar küresel ısınmayla mücadelenin formüllerini konuştu

Karşıyaka Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen “Yerel Yönetimlerde Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı” buluşmasında bir araya gelen Türkiye’nin farklı kentlerinden CHP’li başkanlar, krize karşı yerel yönetimler düzeyinde yapılması gerekenleri konuşarak, konuya ilişkin belirlenecek yol haritasını masaya yatırdı.

Karşıyaka Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda düzenlenen Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcıları Ali Öztunç ile Ahmet Akın’ın açılış konuşmalarıyla başlayan zirveye, CHP İzmir milletvekilleri, CHP’li belediye başkanları, çok sayıda partili ve sivil toplum örgütleri ile meslek odalarının temsilcileri katıldı.

Organizasyona ev sahipliği yapan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, yerel yönetimlerin iklim krizine karşı mücadelede oldukça önemli role sahip olduğunu belirtti ve açılış konuşmasında şunları dile getirdi: “Merkeziyetçi bir anlayışla bir şeylerin yapılmaya çalışılmasıyla sonuca ulaşabileceğini sanmıyorum. Yereli dahil etmediğiniz bir sürecin başarıya ulaşması mümkün değil. Birleşmiş Milletler’in Hükümetler arası İklim Paneli raporuna göre, iklim krizi sadece kentleri vurmuyor. Sermayenin daha yoğun olduğu yerler kentler olduğu için daha ağır travmaları kentler yaşıyor. Dünyanın yüzde 55’i kentlerde yaşıyor, 2030’da bu rakamın yüzde 65’e çıkacağı düşünülüyor,. O yüzden kent odaklı mücadele önemli ve bu nedenle belediyelere kaynak ayrılması önemli. Belediyeler kilit konumdalar.”

CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı Ali Öztunç, CHP’li belediyelerin iklim ve doğa konusundaki çalışmalarını örnek gösterdi ve “Konya’da İklim Şurası düzenleniyor, vatandaş sahnede kaşık havası ile göbek atıyor. AKP’nin iklim şurası böyle olur. AKP’liler göbek atıyor, eğleniyor. İklim krizi dünyanı yaşadığı en önemli sıkıntılardan birisi. Rusya’daki Çernobil’e bakanların gözü İzmir’e evirmesi gerekiyor İzmir’in ortasında, Gaziemir’de nükleer atık sahası var, belediye başkanı isyan ediyor. Vali ise “Şov yapma” diyor. Bunların iklim krizi ile mücadele ettikleri yok. Yaşadığımız yangınları ve selleri hatırlayın bütün bunları iklim krizi nedeniyle yaşadığımız adlandırılıyor. Paris İklim anlaşmasını imzaladılar ama yıllarca meclise getirmediler. Ne zamanki doların yeşilini duydular akıllarına ağacın yeşili geldi”

CHP’nin Enerji ve Altyapı Projelerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın da hazırladıkları proje ve çalışmalar ile iklim krizine hazır olduğunu vurgulayarak, “Enerji politikaları açısından 84 milyon nüfusu müşteri gibi gören bir zihniyet AK Parti iktidarıdır. Çıkış yolu yenilenebilir enerji, güneş. Dünya politikasını güneşe göre, bizimkiler ranta göre ayarlıyor. Çevreye zarar vermeden önce insan diyerek, nasıl enerji üretebiliriz, belediye başkanlarımızın bu konuyu önemsemeleri çok önemli. Türkiye’ye özgü yeşil mutabakatı biz yapacağız. Bu modele ayak uyduran ülkeler ayakta kalır. Belediyelerimizin çalışmaları CHP’nin iktidara geldiği zaman ne yapacağının göstergesidir” sözleriyle CHP’nin tavrını özetledi.

CHP İzmir Milletvekili, TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Murat Bakan vatanseverliğin ülkenin ormanları, denizleri ve doğal zenginliklerine sahip çıkmak olduğunu hatırlatarak, “Gezegenimiz bir varoluş problemiyle karşı karşıya. Yerel yöneticiler bu soruna kayıtsız kalamaz. Meclis’te İklim Araştırma Komisyonu kuruldu, Tarım Orman Bakanı ile Kültür ve Turizm Bakanı gelmedi. Madencilik de yapılabilir ama dünyada maden kaynakları ile zengin olan bir ülke yok. Ormanlarınızı katlederek, maden çıkartarak zengin olamazsınız. Bu iktidarın iklim ile ilgili bir bilinci yok. Mecliste iklim yasası çıkartacaklar, bizi davet etmiyorlar. Biz vatanseveriz, milliyetçiyiz diyorlar ya, bu lafla olmaz. Vatan dediğimiz şey bizim ormanlarımız, derelerimiz, denizlerimiz. Eğer siz onları korumuyorsanız vatansever değilsiniz demektir” dedi.

Zirveye katılan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras da belediye olarak konuya dair yaptıkları çalışmaları özetleyerek, “İklim krizi hem dünyanın, hem de Türkiye’nin en önemli gündemi arasında. İklim krizinin etkilerini geçtiğimiz yaz acı bir şekilde yaşadık. Riskler daha bitmedi. Asıl olan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Eylem Planı çerçevesinde üzerimize düşeni yapmaktır. Biz yerelde iklim krizinin etkilerini daha az hissettirmek için çalışıyoruz. Bodrum’da yerel eylem planı hazırladık, bir emisyon envanteri çıkardık. Hangi noktada olduğumuzu görmek istedik. Sera gazlarının hangi ölçüde ve nereden kaynaklandığını tespit etmeye çalışıyoruz. Bodrum’un referans enerji sistemini çıkarıyoruz, temiz enerji payını ne kadar artırabileceğimize bakacağız. Biz Bodrum içi bunları yapmaya çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.