8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle İstanbul’da 23. Feminist Gece Yürüyüşü için Taksim'e çağrı yapıldı.
Çağrının ardından Beyoğlu Kaymakamlığı, 8 Mart 2025’te Taksim ve çevresinde planlanan eylemleri yasakladı. 12.00’den itibaren Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nı İstiklal Caddesi, Tünel Meydanı ve Karaköy'de araç ve yaya girişlerine kısıtlama getirildi. İstanbul Valiliği kararıyla metronun Taksim ve Şişhane istasyonları ile Taksim-Kabataş Füniküler hattı ikinci bir duyuruya kadar kapatıldı.
Metrolar kapatılırken polisler ise caddelere barikatlar kurarak Taksim meydanını ve meydana çıkan sokakları kapattı.

Fotoğraf: Vedat Arık
"SLOGAN UYGUNSUZDUR" UYARISI
Kadınlar, yolların kapatılmasına karşın Sıraselviler caddesinde toplandı. Kadınlar "Zıplamayan Tayyip'tir" sloganı atmasının ardından polis "slogan uygunsuzdur" uyarısında bulundu.

Fotoğraf: Vedat Arık
Sıraselviler caddesinde toplanan kadınlar, "Asla yalnız yürümeyeceksin" ve "sokaklar bizim" sloganlarıyla yürümeye başladı. Eylemin ardından bir grubun ablukaya alındığı ve gözaltıların olduğu öğrenildi.
Feminist aktivist Feride Eralp de gözaltılara tepki göstererek, “Burada herhalde 100-200 kişiyizdir. Binlerce kişilik eylemde, 100-200 kişiyi bir şekilde tuzağa düşürmüş durumdalar. Bu utanç verici bir durum. Siz burada tamamen keyfi bir uygulama yapıyorsunuz” dedi.

Fotoğraf: Vedat Arık
"BİZLER SUSMUYORUZ"
Cihangir caddesinde okunan basın açıklamasında ise, "Mücadelemizden, hayatlarımızı, dünyayı değiştirmemizden irkilenler bizlere saldırılarının dozunu her gün biraz daha artırıyor. Bu saldırıyla bir gün İstanbul Sözleşmesi feshediliyor, öteki gün “aile yılı” ilan ediliyor. Otoriter muhafazakar rejimler, kendi ahlaklarını yasaya dönüştürmeye, hayatlarımızı daraltmaya çalışıyor. Bizleri yok etmeyi umuyorlar. Pınar Gültekin’in canavarca hisle öldürülmediğini söyleyenler, Narin’in başına ne geldiğini çözmekle uğraşmıyor, Dina’nın maruz kaldığı ırkçı şiddeti ortaya çıkarmaya tenezzül etmiyor. Tüm bu adaletsizliklere karşı itiraz edenleri, yaşamın böyle, yaşamın adaletsiz, yaşamın eşitsiz sürmemesi gerektiğini söyleyenleri susturmaya, sindirmeye, yok etmeye çalışıyor" dendi.

Fotoğraf: Vedat Arık
Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: "Bizler ise susmuyoruz. Özgürlüğün kadınların dayanışmasıyla, yan yana direnmesiyle mümkün olduğunu feminizmden öğrendik. İstanbul’da 40 sene önce feministler “İsyanı var bizde haksız yüzyılların. Özlemi var bizde geniş hayatların” diyerek sokaklara çıktı. Biz bu geniş hayatlara sahip çıkıyoruz, haksız yüzyılların hesabını soruyoruz. Patriyarkanın adını koyuyoruz, faillerini, destekçilerini işaret ediyoruz. Erkek şiddetini önlemeyip “kadınlar faillere kapıyı açıyor” diyenlere karşı, bizi bakım emeği ve yoksulluğa mahkum etmeye, eşitlik politikaları yerine aileyi güçlendirme adı altında kadınları sindirmeye karşı, homofobi ve transfobiyi norm haline getirmeye çalışanlara, seçtiklerimize kayyum atayarak irademizi yok sayanlara karşı, eylemlerimize, fikirlerimize, birlikteliğimize müdahale eden, gözdağı veren, şiddet uygulayanlara karşı yaşasın feminist mücadelemiz. Feminist mücadelemiz hayatlarımızı ve dünyayı değiştiriyor. Eşit ve özgür bir dünya kurmadan bitmeyecek bu isyan!"