Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangını faciasını araştırmak için kurulan Meclis komisyonu, yangında yakınlarını yitiren aileleri dinledi. Komisyona 13 yaşındaki oğlu Doruk’un kendisine son gönderdiği ve “Seni seviyorum anne” dediği sesli mesajı dinleten Anne Duygu Can “Benim çocuğum öleceğini biliyordu. Ben bu komisyondan 13 yaşındaki oğlumun cesaretini bekliyorum. O gün ‘Vali Bey üzülüyor burada ağlama’ dedi biri bana. Ben evlatlarımı ararken acım bile rahatsızlık sayıldı. Bu ülkede anne olmanın bedelini böyle ödememeliydim” dedi.
Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangınında yakınlarını kaybedenlerin aileleri, Meclis’te olayı araştırmak için kurulan ancak bugüne kadar yangınla ilgili konuklar çağırılmadığı için eleştirilen komisyonun 13. oturumuna konuk oldu. Komisyon üyeleri toplantı öncesi 28 aileden gelen 58 kişi ile tokalaşarak başsağlığı dileklerini iletti. Yangında yaşamını yitirenlerin fotoğrafları “Başka canımız yok” başlığı altında komisyon salonundaki ekranlara yansıtıldı. Aileler konuşurken sık sık gözyaşlarını tutamadı.
'AİLESİ KATLEDİLMİŞ İNSANLARIZ'
Komisyonda ilk sözü yangında eşi ile kızını kaybeden ve otelden sağ çıkan Hilmi Altın aldı. Komisyon üyelerine gözleri dolarak seslenen Altın “Sizlere nasıl bir cehenneme ve acıya maruz bırakıldığımızı ve bu davaya ne pahasına olursa olsun sahip çıkacağımızı anlatmaya geldik. Biz mağdur değiliz. İnsan eliyle ailesi katledilmiş; alnı açık, yüzü pek insanlarız. Dimdik ayakta Gazi Meclis’in huzurundayız. Bu cinayette liyakatsizce iş yapanların elinde hayatlarımızı bıraktık. Bu komisyonun çalışması, bir daha bu ülkede iş ahlakından yoksun insanların iş yapma cüretine sahip olmamasını sağlamalıdır. Biz böyle insanların sorumluluk üstlenemeyeceği bir ülke hayaliyle yaşıyoruz” dedi.
‘DEVLETİN ADALET BORCU VAR’
“O cehennemden sağ çıktığım için, nefes alabilmekten utanan bir eş ve babayım” diyen Altın, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Aile Yılı’nda, güvenli ve çocuk dostu olarak satışı yapılan bir otelde nasıl insanlar ölür? 36 çocuğun hayatı nasıl alınır? Neden bir alarm çalışmaz. Bu otele kim ruhsat verdi? Kim denetlemedi? Bu bir hata değil cinayet. Net talebimiz, hiçbir aile bir daha yaşadığımızı yaşamasın. Otel sahipleri, denetlemeyenler, görmezden gelenler, ruhsatları verenler ortaya çıkarılsın. Hak ettikleri cezalar indirimsiz uygulansın. Otelin arazisi ibretlik bir anıta dönüşsün. Devletin bize adalet borcu var” diye konuştu.
‘HÂLÂ ALINMAYAN İFADELER VAR’
Hekim Zeynep Kotan ise yangınla ilgili kendi çabalarıyla bilgi almaya çalıştıklarını söyledi. “Ben uyurken oğlum artık bu dünyada değildi ve bana haber veren bile olmamış” diyen Kotan “Adli süreç çok yavaş ilerliyor. Otel çalışanlarından hâlâ ifadeye çağrılmayanlar var. Bu kadar alınmamış ifade varken nasıl bir iddianame hazırlanıyor? Otel yönetim kurulu üyeleri hakkında 65 gün sonra tutuklama kararı çıktı” ifadelerini kullandı.
‘VALİ BEY ÜZÜLÜYOR, AĞLAMA’ DEDİLER’
13 yaşındaki oğlu Doruk’un kendisine son gönderdiği ve “Seni seviyorum anne” dediği sesli mesajı komisyona dinleten anne Duygu Can “Benim çocuğum öleceğini biliyordu. Ben bu komisyondan 13 yaşındaki oğlumun cesaretini bekliyorum. O gün ‘Vali Bey üzülüyor burada ağlama’ dedi biri bana. Ben evlatlarımı ararken acım bile rahatsızlık sayıldı. O an anladım biz orada yalnızdık. Bu ülkede anne olmanın bedelini böyle ödememeliydim” dedi.
‘ÜLKEME YAKIŞMADI’
Yangında torunu ve kızını yitiren Sema Şahin de “Tavuk tırlarının içinde damadım torunumu teşhis etmeye çalıştı. Bu benim ülkeme yakışmadı. Duyduğuma göre otel sahipleri yan otele geçip, çay kahve içip, muz yiyormuş. Nasıl yapar bir mülk sahibi bunu?” dedi.