Mersin’de erkek arkadaşı tarafından başından ateşli silahla vurularak öldürülen Hira Aygar’ın (16) ölümüyle ilgili davanın ilk duruşması Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya Aygar ailesinin yanı sıra Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği ve Kadın Dayanışma Komiteleri de katıldı.
Duruşma öncesi Mersin Adliyesi önünde yapılan açıklamada Hiranur için adalet çağrısı yapıldı.
Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Duygu Akat Özkale, “Bir çocuğun daha hayatının karartılmasına sessiz kalmayacağız. Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak, Hira Aygar’ın yargı sürecinin yakından takipçisi olacağımızı, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması için hukuki sürecin her aşamasında mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” dedi.
Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Gülce Dida Çavdar ise, “Kadına yönelik şiddetle mücadele yalnızca kadınların değil, tüm toplumun adalet, eşitlik ve demokrasi sınavıdır” şeklinde konuştu.

“İKTİDARIN İÇİŞLERİ BAKANI DA SUÇLUDUR”
Soruşturma sürecine ve hazırlanan iddianameye ilişkin açıklamada bulunan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Gönüllü Avukatı Derya Demir, “Bugün burada herhangi bir duruşma için değil, 16 yaşında bir kız çocuğunun, Hiranur’un ruhsatsız silahla öldürülmesinin hesabını sormak için toplandık. Ruhsatsız silahların, bireysel silahlanmanın bu kadar yaygın olduğu bir ülkede istatistikler, sanki bile isteye bu kadın ve çocuk cinayetlerinin devamı isteniyor. Silahlar korunuyor ama kadınlar, çocuklar korunmuyor, failler cesaretleniyor. Kız çocukları savunmasız bırakılıyor. Hiranur’un öldürülmesi, yalnızca bir bireysel suç değildir. Bireysel silahlanmayı önlemeyen siyasi iktidarın İçişleri Bakanının da suçudur. Bir yaşam hakkı ihlali devlet tarafından korunması gereken bir yaşam hakkı bilerek korunmamıştır” dedi.

“ETKİLİ SORUŞTURMA HAKKI İHLAL EDİLDİ”
Demir, “Duruşmada, maalesef etkili soruşturma hakkının ihlal edildiği bir soruşturma sürecinden sonra en azından yargılamanın düzgün yapılmasını sağlamak için her an her şekilde hesap soracağız. Dosyada gizlilik kararı alındığı için maalesef soruşturma aşamasında hiçbir dosyada etkili olamadık. Soruşturma çok kısa sürdü ve toplanması gereken birçok delil toplanmadan bugün dava açıldı. Bugün yargılanan üç sanıktan sadece bir tanesi cinayetten yargılanıyor. Diğer ikisi dosyada çok somut delil olmasına rağmen, kuvvetli suçlu olmasına rağmen sadece suç delillerini karartmaktan yargılanıyor. Duruşmada bunun da hesabını soracağız” diye konuştu.
Mersin Barosu Başkanı Av. Gazi Özdemir, “Mersin Barosu olarak suçluların en ağır cezayı alması için söz konusu davanın sonuna takipçisi olacağız” dedi.
NE OLMUŞTU?
Olay, 31 Ağustos’ta gece saatlerinde Mersin'in Toroslar ilçesinde meydana geldi. Hiranur Aygar, başından tabanca ile vurulmuş halde ağır yaralı olarak otomobille Mersin Şehir Hastanesi'ne götürüldü.
Aygar'ı hastaneye götüren erkek arkadaşı Hüseyin Arda Şark, hastane polisine verdiği ifadede, "Hira yaklaşık 2 aydır kız arkadaşım. Beraber asker eğlencesine gitmiştik. Bu sırada yanımdaki tabancayla havaya ateş ettim. Dönüşte ise arkadaşım Nazmi Çetin ve Mustafa Zeybek ile birlikte eve dönerken Akbelen Mahallesi Sebahattin Çakmakoğlu Caddesi'nde bir markette durduk. Araçtan indik. Bu sırada araçta kalan Hira, tabancayı alıp başına ateş etti" ifadelerini kullandı.
DURUŞMA BAŞLADI
Davanın ilk duruşması Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, avukatlar ve Hiranur’un anne ve babası salonda hazır bulundu.
İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ: ŞAKALAŞIRKEN VURMUŞ
Zeybek ve Çetin'in de çelişkili ifadeleri üzerine çalışma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekibi, 3 şüpheliyi gözaltına aldı.
Şüphelilerden Şark, ikinci ifadesinde şakalaşmak amacıyla boş sandığı tabancayı kız arkadaşının alnına dayadığını ve tetiğe bastığını, olaydan hemen sonra hastaneye gitmediklerini, Hiranur Aygar’ı önce ağaçlık bir yere bıraktıklarını ardından da tekrar alıp, hastaneye götürdüklerini söyledi. Belirtilen yerde yapılan aramada kan izi bulundu. Otopsi işlemlerinin ardından yakınları tarafından alınan Aygar’ın cenazesi, gözyaşları arasında toprağa verildi. 3 şüpheli ise çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanıklar hakkında hazırlanan iddianame Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, sanık Şark’ın ‘Çocuğa karşı kasten öldürme’ ve ‘Ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından, Çetin ve Zengin’in ise ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlarından cezalandırılması talep edildi.
"ŞAKALAŞIRKEN OLDU"
Duruşmada savunmasını yapan sanık Hüseyin Arda Şark, “Olay günü hep birlikte asker eğlencesine gittik. Eğlencede havaya sıkmak için yanıma silahı aldım. Havaya ateş ettikten sonra silahı bir arkadaşım aldı. Ardından şarjörü kontrol ettiğimde boştu. Düğünden sonra eve giderken bir büfede durduk. Alkol aldık. Sonra arabaya döndüğümde dışarıda sigara içmek için bekliyordum. O sırada silahı Hiranur'a uzattım. Onunla şakalaştık. 'Sıkayım mı' dedi. 'Silahla şaka olmaz' diyerek geri almak istedim. O an elimde değildi. O esnada silah ateş aldı. İkimiz de silahın içinde mermi olmadığını biliyorduk çünkü düğün sonrasında kontrol etmiştim. Olaydan sonra panikledim, korktum, şoka girdim. Korktuğun için de Hiranur'u dere kenarına götürdüm ve ulu orta bıraktım. Eve gittim. Ağabeyime anlattım. Olayı duyunca bize kızdı. Sonra bıraktığımız yerden Hiranur'u alıp hastaneye götürdük” dedi.
"HASTANEYE GÖTÜRMEK İÇİN İKNA EDEMEDİK"
Hakkında suç delillerini yok etmek suçundan iddianame hazırlanan tutuklu sanıklardan Mustafa Zengin ise “Biz delilleri karartmadık. Büfeden çıktıktan sonra arka koltukta oturan Hiranur ile aracın dışındaki Hüseyin konuşuyordu. Hüseyin, Hiranur'a 'Sıkayım mı' diye sordu. O da gülerek 'Sık, sık' deyince silah bir anda ateş aldı. Olaydan sonra Hüseyin'e 'Hiranur'u hastaneye götürelim' dedik. İkna edemedik. Şokun etkisiyle yanında gittik. Hiranur’u oraya bıraktıktan sonra gidip aldık ve hastaneye götürdük” diye konuştu
Tutuklu sanık Nazmi Çetin de üzerlerine atılı olan suç delillerini yok etme suçunu işlemediklerini söyleyerek hakkındaki iddiaları reddetti.
"KIZIMI HAYATTAN KOPARDILAR"
Hiranur’un annesi Gülten Tan da sanık Şark ile kızının yaklaşık 2 aylık bir birlikteliklerinin olduğunu söyledi. Kızına sanıktan uzak durması gerektiğini söylediğini kaydeden Tan, “Kızımı hayattan kopardılar. Bu bir şaka, kaza değil. Bu olay cinayettir" ifadesini kullandı.
Baba Murat Aygar da sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek "Benim kızımın hayatı hiç kimsenin şaka malzemesi olmamalı. Türk adaletine güveniyorum” dedi.
Avukatları ve tanıkları da dinleyen mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi.