İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 15 Ekim’de cuma namazı kılmak isteyen lise öğrencilerine kolaylık sağlanması için ilçe milli eğitim müdürlüklerine talimat yazısı göndermesine karşı Laiklik Meclisi Sözcüsü Umut Kuruç 23 Ekim’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu, Kılıçer’in şikayeti kapsamında yasa gereği İstanbul Valiliği’nden 3 Kasım’da soruşturma izni istemişti. İstanbul Valiliği ise müdürlüğün yazısının “din ve vicdan özgürlüğü” kapsamında kaldığını savunarak, başvuruyu reddetmişti.
VALİLİK KARARINA DAVA AÇILDI
Bunun üzerine Kuruç, valilik kararında belirtilen itiraz yoluna başvurarak, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Kuruç valilik kararının usul, yetki, şekil, sebep, konu, maksat yönlerinden hukuka, anayasaya, hukuk güvenliği ilkesine, hukuka uygun idare ilkesine ve etkili hak arama özgürlüğüne aykırı olduğunu belirterek, iptalini istedi. Kuruç; dilekçesinde müdürlüğün yazısının kamu hizmetinde tarafsızlık ve anayasa ile güvence altına alınan laiklik ilkelerine aykırılık oluşturduğunu belirtti.
‘GÖREVLİ İMAMLARIN ATANMASI İHTİMALİNİ AKLA GETİRMEKTE’
Dava dilekçesinde şikayet konusu yazının, okulları medrese anlayışına sürüklemek olduğunu vurgulayan Kuruç; “Bu talimatta ‘cuma namazı’ vurgusunun yapılması cuma namazı için öncesinde hutbe ve mescitlerin başına görevli imamların atanması ihtimalini akla getirmektedir. Bu talimat buna yol açabilecek nitelikte ve tehlikededir” dedi. Bunun yanı sıra Kuruç, yazının anti-demokratik ve ayrıştırıcı sonuçlar doğuracağı gerekçesiyle anayasal düzeni hiçe saydığı ve anayasaı ihlal ve görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğunu kaydetti.