Psikiyatr Prof. Dr. Bengi Semerci anlattı: Kadın cinayetlerinin sebebi psikolojik hastalıklar değil cezasızlık politikası

4 Ekim günü, İstanbul’da 19 yaşındaki Semih Çelik isimli erkek, yarım saat arayla Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i katletti ardından intihar etti.

Cinayetin ardından Çelik’in anne ve babasının ifadesi kamuoyuna yansıdı. Çelik’in annesi oğlunun psikolojik destek alabilmesi için hastanelere defalarca başvurduğunu ancak sonuç alamadığını iddia etti. Baba Adem Çelik ise oğlunun daha önce intihar teşebbüsünde bulunduğunu, bir dönem psikiyatrik hastalık sebebiyle hastanede yattığını ve doktorların kendisine verdiği ilaçları kullanmadığını söyledi. 

Kamuoyu Semih Çelik’in cinayeti hangi ruh hali içinde işlemiş olduğunu tartışmaya devam ederken iktidarın uzun yıllardır kadın cinayetlerine yönelik uyguladığı cezasızlık politikası, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ve suç kaydı bulunan bireylerin tahliye edilmeleri de gündemde. 

"CİNAYETİ AKLA UYDURMAK NORMALLEŞTİRMEKTİR"

Yaşananlara dair Cumhuriyet TV’de Gündem Özel programına katılan Psikiyatr ve Psikoterapist Prof. Dr. Bengi Semerci, kadın cinayetlerini psikiyatrik hastalıklara bağlamanın yanlış bir yaklaşım olduğunu söyledi. 

Bu durumun psikiyatrik hastaları da zan altında bırakacağını belirten Semerci, yapılan araştırmalarda şiddet eyleminde bulunan kişilerin psikiyatrik hastalığa sahip olma oranının çok düşük olduğunu vurguladı. 

Semerci, “Bu cinayet psikiyatrik hastalık sonucu gerçekleşmemiştir. Bu bir kadın cinayetidir, diğer kadın cinayetlerinden bir farkı yoktur. Cinayeti psikiyatrik hastalığa, cinnete vs. bağlamak konudan uzaklaşmaktır. Cinayeti akla uydurmak, sebeplere bağlamak normalleştirmektir. Erkekler kadınları psikiyatrik hastalıklardan dolayı değil öldürebildikleri ve cezasız kaldıkları için öldürüyorlar” dedi. 

"PSİKİYATRİYE HER BAŞVURAN YATIRILMAZ"

Psikiyatri doktorlarının sistem içerisinde hastalara yalnızca 10 dakika ayırabildiğini ve bu sürenin hastalığı teşhis etme açısından yetersiz olduğunu söyleyen Semerci sözlerini şöyle sürdürdü:

“Psikiyatriye başvuran herkesin hemen bir yere yatırılması ve büyük tedaviler geçirmesi söz konusu değil. Hele bu kişi bir ergense özellikle yatırılmaması gerekir. Siz ancak önerilerde bulunursunuz, bunları yaşa göre aile ya da bizzat birey uygular. Risk altında, problemli olan çocukların kontrol edilebilecekleri bir başka alan eğitim sistemi. Eğitim sisteminde iyi bir psikolojik danışmanlık yapılması gerekiyor. Siz 2 bin 500 kişiye bir tane rehber, danışman verirseniz sadece sorun çıkaranları belirlersiniz. Halbuki amaç risk altında olan grupları değerlendirmektir.”

ÇÖZÜM ADİL YARGILAMA!

Cinayetlerin sebebini psikolojik hastalık olarak göstermenin “kolaya kaçmak” olduğuna vurgu yapan Semerci, “Şiddetin nedenlerini psikiyatrik hastalık, oynanan oyunlar, izlenen diziler gibi göstermek bizi sorunun çözümünden uzaklaştırır. Çözüm şiddetin toplumsal, biyolojik, psikolojik ve ideolojik bütün boyutlarıyla ele alınmasıdır. Adalet sisteminin çalışmaması, insanların adil yargılanma hislerini kaybetmiş olmaları, aynı eylemi yapan kişilerin eşit cezalar almaması, yoksulluk, yoksunluk, silaha kolay ulaşım bunların hepsi ele alınmalı” ifadelerini kullandı.