Sağlıkçılar, korona günlerinde aşısızlık ve şiddetle karşı karşıya kaldılar

Türkiye’deki ilk koronavirüs vakası tam iki yıl önce, 11 Mart 2020’de açıklandı. O günden sonra hayatımıza temizlik, maske, mesafe, kapanmalar, hafta sonu yasakları gibi önlemler girdi. Günlük açıklanan vaka sayıları ilk andan bu yana tartışma konusu oldu.

HASTA MIYIZ DEĞİL Mİ?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 30 Eylül 2020’de yaptığı “Her vaka hasta değildir” açıklaması da tartışmaları artırdı. Koronavirüse karşı aşının geliştirilmesiyle, Türkiye aşı temini sorunu yaşamaya başladı. Bakan Koca’nın, 1 Aralık 2020’de geleceğini söylediği 10 milyon doz aşıdan ay sonu sadece 3 milyonu yurda geldi. Bu sefer de aşı randevusu almada sorunlar yaşandı.

Salgında geride kalan iki yılı değerlendiren TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten, “Ülke olarak bu iki yılı kötü geçirdik. Salgını yönetemedik. Maskeleri dağıtamadık. Bilime inanmadık. Her şeyi yok saydık, verileri sakladık, gerçeği gizledik” diyerek süreci özetledi.

İki yılda 80 bin kişinin öldüğünü belirten Ökten, eleştirilerini şöyle sıraladı: “Bu işin sorumluları herhangi bir şekilde hesap vermedi. Ekonomi ve siyaset, bilimin önüne geçti.”

HEMŞİRELER UNUTULDU

Hemşirelerin salgın boyunca anılmadığına dikkat çeken Türk Hemşireler Derneği Başkanı Azize Atlı Özbaş ise şöyle konuştu: “Kimsenin hastanelerde olmadığı dönemde meslektaşlarımız hastaların başında bekledi. Ancak bu süreçte hemşireler görülmediği gibi sorunları bile kendilerine değil hekimlere soruldu. Pandemide şiddet de sürdü.”