İBB’ye yönelik "Kent uzlaşısı” operasyonu kapsamında yaklaşık bir aydır tutuklu bulunan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan gazetemize konuştu. Bir aylık zaman diliminin kendisi için çok yoğun geçtiğini söyleyen Şahan, “Burası bizler için bir çalışma, umudu büyütme, yarınlar için hazırlanma yeridir. Vekillerimiz, avukatlarımız, avukatlarımız aracılığıyla bizlere destek mesajlarını gönderen herkes bizimle beraber. Hissediyoruz” dedi. Tutsaklığın bedenen olduğunu ve İçerideki dışarıdaki ayrımı yapmadan vatanın tutsak altında olduğunu belirten Şahan, yurttaşların ayrımlara bakmaksızın bir kurtuluş cephesi oluşturduğunu belirtti. “Bunun gücü bizim aklımızı da, fikrimizi de, umudumuzu da, çalışma azmimiz ve birlikteliğimizi de büyütecek” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL'UN MUHAFIZLIĞI
Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına ilişkin kullanılan “İstanbul’un muhafızları” tanımına da değinen Şahan, “İstanbul’un muhafızlığı kentin, halkın, bu kadim şehrin mirasına, geleceğine sahip çıkan, bilimin ışığında ortak akılla karar alma mekanizmalarını yaratan siyasal iradeyi gösteren Ekrem İmamoğlu ve onun etrafında büyüyen kadroların adıdır. Mahir Polat, Buğra Gökce, Gürkan Akgün, Tayfun Kahraman, Mehmet Murat Çalık ve dahası…” dedi. Bu bağlamda İBB’ye operasyonlarda 4 şehir plancısının hedef alınmasının rastlantı olmadığına da dikkat çeken Şahan, “’İstanbul aşkım’ diyen bir anlayışın bu kentte planlama eliyle neler yaptığını, nasıl ihanet ettiğini biliyoruz. Ve 2019’dan bu yana Ekrem Başkanla birlikte siyaset-planlama ilişkisinin bu kentin değerlerini, geleceğini, dönüşümünü dert edinen bir yerden nasıl ürettiğine de tanığız. En basiti bakın bu kadro olmasaydı, Kanal İstanbul bugün çok daha hızlı başlamış, belki de pazarlana pazarlana yürümüştü” tespitinde bulundu.
'HEDEF YALNIZCA ŞİŞLİ DEĞİL'
11 aylık zaman diliminde basına da yansıyan çok kritik konuları takip ettiklerini, mühürlemeler yaptıklarını belirten Şahan, “Şişli’nin Kanal İstanbul’u dediğimiz rezerv yapı alanına ilişkin adaylık sürecinden itibaren takip ettiğimiz bir işti. Rantla mücadele için bu anlamda gerçek, dinamik, müzakereci bir planlama aklını Şişli’de kısa sürede ortaya koymaya çalıştık. Milyon dolara satılan bir rezidansın önündeki 7 metrelik yolun karşısında yoksulluğu, eşitsizliği, gecekonduları ve oradaki kızımız Şirin’i konumuz yaptık. Şişli’nin varsa bir rantı bu Kuştepe’nindir, Paşa’nındır, Yayla’nındır, dönüşüm için bekleyen mahallelerin, yoksullukla mücadele eden yurttaşımızındır dedik” ifadelerini kullandı.
‘MİLLETİN RIZASINI KAYBETTİLER’
25 yılı aşkındır sosyal demokrasiyle yönetilen finansın, sanatın, İstanbul’un her konudaki merkezinin kayyumla bu süreçten nasibini almasının çaresizliğin somut göstergesi olduğuna değinen Şahan, “Hedef sadece Şişli değil. Hedef milletin rızasını kaybetmiş, siyaset üretemeyen bir iktidarın İmamoğlu’na karşı duyduğu büyük korkuyla elinde kalan tek enstrüman yargı ve bürokrasiyle kendi siyasi iktidarını uzatma çabası” dedi.
'İÇİNİZ RAHAT OLSUN'
Tutuklanması sonrası süreci kaygı ile takip eden Şişlililere seslenen Şahan, şunları söyledi:
“Şişli hangi partiye oy verdiği önemli olmaksızın kendi oyuna, namusuna sahip çıkmalı. Konu kayyumu denetlemek, belediye hizmetlerini denetlemekten çok ötedir. Konu seçme hakkınızın, yurttaşlık hakkınızın elinizden alınmasıdır. Şişlili her fırsatta, her zeminde bunu hatırlamalı, bunu hatırlatmalıdır. Bu konuda inancım tam. Şimdiye kadar ki süreçte toplumun her kesimi bunu kendi durduğu alanda gösterdi. Mimar Sinan Üniversitesi’nde, Nuri Akın Anadolu Lisesi’nde, mahallelerde… Bunu her alanda ve her yaştan kesimde görüyoruz. İçiniz çok rahat olsun. Şişli bugünlerini güzel aydınlık ve gerçekten üreten yarınlarda tıpkı Kurtuluş Savaşı yıllarındaki önemli kentsel mekân olması gibi anlatır.