Son Dakika: 7 işçi ölmüştü: Hendek davasında karar çıktı
Sakarya'nın Hendek ilçesinde, 7 işçinin hayatını kaybettiği havai fişek fabrikası patlamasına ilişkin davada fabrika sahiplerine 16 yıl 3'er ay hapis cezası verildi.
Sakarya'nın Hendek ilçesinde, 7 işçinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin de yaralandığı havai fişek fabrikası patlamasıyla ilgili davada karar duruşması görüldü.
Ferizli ilçesindeki Sakarya Ağır Ceza mahkemeleri duruşma salonundaki davanın 8'inci duruşması, sabah saatlerinde görüldü. Sakarya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, önceki duruşmalarda savcının mütalaasını açıklamasının ardından tarafların savunmaları ve bazı belgelerin mahkeme heyetine teslimi istendi. Son duruşmada şikayetçi avukatlarının 2'si tutuklu 7 sanığın suçlarının 'olası kasıt' üzerinden değerlendirilmesi talebi göz önünde bulunduruldu. Mahkeme heyetinin bu tutumunun ardından her iki tarafın avukatları 'olası kasıt' değerlendirmesi nedeniyle mahkeme heyetinden ek süre talep etti. Talebin kabul edilmesinin ardından taraflar, bugün duruşma salonuna gelerek mahkeme heyetine son savunmalarını yapmaya başladı. Önceki duruşmalara SEGBİS üzerinden katılan tutuklu sanıklar, tutuksuz sanıklarla birlikte mahkeme salonunda hazır bulundu.
Duruşmaya CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, çevre illerin baro başkanları, avukatlar, patlamada ölen işçilerin yakınları ve patlamada yaralanan işçiler katıldı. Duruşma öncesinde açıklama yapan grup, olayda ihmali olan herkesin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
"BU OLAY, ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE İŞ CİNAYETİDİR"
Yaşanan olayda ihmaller zinciri olduğunu ifade eden Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, davanın peşini bırakmayacaklarını belirterek "Bu olayın münferit bir iş kazası olmadığının bilincindeyiz. Bu olayı, bize hiç kimse bir 'iş kazası' olarak anlatamaz. Bu olay, çok açık bir şekilde iş cinayetidir. Göz göre göre insanların ölüme gönderildiği, aslında ekonomik şartlardan yararlanılarak bir sömürü düzenine çevrildiği, işçinin emeğinin sömürüldüğü ama aynı zamanda bir yaşam hakkı ihlaline dönen bir sömürünün aslında duruşmasının yapıldığı bir mahkeme salonunun önündeyiz. O yüzden bize hiç kimse bu tür olayların doğasında bu risklerin barındığını söyleyemez. Bu işin doğasında işçinin hakkını savunmak, işçinin hakkını ona lütuf olarak değil, sağlıklı bir çalışma ortamında sunmak vardır. Gerekli denetimleri yapmak, bütün önlemleri almak vardır bu işin doğasında."
"DAVA TOPRAĞIN ALTINDAKİLERİN ADALET, ÜSTÜNDEKİLERİN UMUT MÜCADELESİDİR"
Patlamada hayatını kaybeden işçi Halis Yılmaz'ın kardeşi Mervenur Yılmaz da "Hiçbir ölüm kaza, kader, fıtrat diyerek meşrulaştırılamaz. Olası kasıtla insan ölümüne sebebiyet verecek ihmalleri yapan sanıklar kadar, buna göz yuman yetkililer, denetçiler de iş cinayetlerinde caydırıcı yaptırmayan yargı da bu katliamdan sorumludur. Biz artık ölüler için adalet aramak istemiyoruz. Bu dava toprağın altındakilerin adalet, üstündekilerin umut mücadelesidir. Bu dava maliyet kalemi olarak görülen işçi sınıfının yaşam mücadelesidir" diye konuştu.
DURUŞMA ÖNCESİ GERGİNLİK
Duruşma öncesi basın açıklaması yapan grup, daha sonra içeriye girmek istedi. Polis kapı önünde geniş güvenlik önlemleri alarak, içeriye girecek herkesi tek tek kontrol etti. Listede adı olmayan kişilerin içeriye alınmaması ile polis ve avukatlar arasında gerginlik yaşandı. Kısa süreli bağrışmaların ardından kapıda bekleyen kişilerin kontrollü bir şekilde duruşma salonuna alınmasıyla gerginlik son buldu.
PATRONLAR SAVUNMA YAPTI
Patlamada ihmalleri olmadığını öne süren tutuklu sanık fabrika sahibi Yaşar Coşkun, "Vefat eden çalışma arkadaşlarıma Allah'tan rahmet diliyorum. Tabi bu son konuşma ama savunmamızı vereceğiz ve bizi kimse susturamayacak. Kendimizi savunmak bizim en doğal hakkımız. Her duruşmadan sonra tüm dökümleri inceliyorum. Kimseyi öldürmedik, 200 kişiye istihdam sağlayan bir yeriz" dedi.
Fabrikada her türlü önlemi aldıklarını belirten Yaşar Coşkun, "Bunun bir iş cinayeti olduğu söylenmiş. 55 senelik fabrika burası, binlerce insan çalıştırmış burası. Örgüt kurmuşuz, diye ithamlarda bulunuldu. Fabrika, Avrupa standartlarının üstünde bir fabrikadır. Bu fabrikayı istediğiniz şekilde kuramıyorsunuz. O yüzden mütalaanın hepsi asılsız, benim anlattığım tüzüğe göre hiçbir değeri yoktur" diye konuştu.
Savunmaların ardından mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.
KARAR AÇIKLANDI
Mahkeme heyeti iş güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt’a, sorumlu personel Ahmet Çağrıcı’ya, genel ustabaşı Erşan Öztürk’e, fabrika sorumlu müdürü Asiye Angın’a ‘Bilinçli ve taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 6 yıl 8’er ay, genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu’na 12 yıl 6 ay, fabrika sahipleri Yaşar Coşkun ve Ali Rıza Ergenç Coşkun’a ise 16 yıl 3’er ay hapis cezası verilmesine karar verdi. Tutuklu yargılanan Hasan Ali Velioğlu verilen kararın ardından tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edildi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!