Tarihi yağmanın sorumlusu kim?
Hırsızların talan ettiği ve harabeye dönen İzmir Vali Konağı, Cumhuriyet’in haberleri sayesinde kurtuldu. Bina 1.5 yıl içerisinde restore edilerek valilik konutu olarak kullanılacak. Çalışmalar başlayana kadar polis, bina önünde nöbet tutacak.
İzmir’in en önemli tarihi yapılarından biri olan 130 yıllık Vali Konağı, 2017 yılındaki tahsis kararı ile İzmir Valiliği tarafından boşaltılarak Kâtip Çelebi Üniversitesi’ne devredildi. Ancak aradan geçen 4.5 yılda kullanılmayan ve kaderine terk edilen tarihi yapı, evsizlerin ve hırsızların cirit attığı bir alan haline geldi. Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörlüğü’nün taşınacağı konakta restorasyon çalışması yapılmadığı gibi, yaşanan güvenlik zafiyeti nedeniyle de içerisindeki kapılardan camlarına kadar birçok malzeme hurdacılar ve hırsızlar tarafından çalındı. İzmir Valiliği, kamuoyundan gelen tepkiler ve İzmir milletvekillerinin konuyu sık sık gündeme taşıması sonrasında, çatısı akıtan ve mezbelelik hale gelen tarihi ahşap binaya dair tahsis kararını iptal ederek krize dört yıl geç de olsa el koydu.
TAHSİS İPTAL
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, şunları söyledi:
“Vali Konağı ile ilgili son dönemde oluşan kamuoyu hassasiyetini dikkate alarak yeni bir karar aldık. Daha önce yapılmış olan tahsisi iptal ettik ve burayı Valili Konağı olarak kullanmak üzere geri aldık. Tarihsel bir simge olan bu yapıyla ilgili İzmirlilerin ve yöredeki halkın talepleri doğrultusunda böyle bir karar aldık. Binayı aslına uygun şekilde, tarihi yapısını bozmadan restore edip kullanacağız. Projesini hazırlayıp Anıtlar Kurulu toplantısına yetiştirip onaylatacağız. Devamında ise en geç eylül ayında buranın ihalesini yaparak 1.5 yıl içinde restorasyonunu tamamlayacağız.”
SORUMLULAR HESAP VERECEK
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Dünyada uygar ve gelişmiş ülkelere baktığımızda yapıların nasıl korunduğunu hayranlıkla izliyoruz. Mesela 2. Dünya Savaşı sonrasında tamamen yakılıp yıkılan Paris’te bile tüm yapılar tarihi aslına uygun şekilde yeniden yapıldı. Biz bir savaş falan geçirmedik. Bir önceki vali döneminde orası yine Vali Konağı idi. Bir vali işlevi yok diyor, sonra diğer vali açıklama yapıyor; tavanı akıyordu, fareler çıkıyordu diyor. Devletin valisi olarak devlet size burayı tahsis etmiş. Burayı korumak, kollamak, bunun yıkılmasını engellemek sizin göreviniz. Bugüne kadar niye burayı korumadınız? 130 yıllık tarihi Vali Konağı’nın harabeye dönmesinin sorumlusu, tahsisi kendisinde olmasına rağmen bugüne kadar güvenliğini sağlamayan Kâtip Çelebi Üniversitesi rektörüdür. Yeni proje yaptık deseler bile, bugüne kadar yıkılan, çalınan o tarihi değerler ne olacak? Bunun hesabını kim verecek? Oradaki eşyalar ne oldu? Gözümüzün önünde bu kentin belleğini, tarihsel dokusunu yok ettiler. Vali Konağı sadece bir bina değildir. Bir semte adını veren o değeri yok ettiler. Şimdi tekrar yapacağız diyorlar. Bugüne kadar olanlardan kim sorumluysa hesabını soracağız. O rektör, Turizm Bakanlığı, valilik, kim sorumluysa bunun hesabını verecek. O sana korunsun diye verilmiş, bugüne dek onlarca valiye hizmet etmiş bir yapı. Tarihe tanıklık etmiş, onlarca tarihi ismi ağırlamış bu yapıya sahip çıkamadılar. Vali Konağı’nı bu hale getiren kimse bunun hesabını vermeli, verecek” dedi.
ÇIRAY: TAHSİS KARARI YANLIŞTI
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray ise “İzmir Valisi, Atatürk Kültür Merkezi’nden sonra tarihi Vali Konağı ile ilgili uyarımızı da dikkate alarak restorasyonu için konağı geri aldı. Keşke bizim uyarımızı beklemeden bu daha önceden yapılsaydı. Aslında bu tahsis işlemi yanlıştı. Bu yapı Kâtip Çelebi Üniversitesi’ne hiç verilmemeliydi. Bu tür sembolik binalar, aynı zamanda devletin geleneksel yapısının devam ettiğini gösterirler. Türkiye’nin Amerika’daki büyükelçilik binası da, Paris’teki elçilik binası da tarihidir. Yeni, modern bir apartman dairesine geçelim diyen olmuyor. Bunların aynı zamanda bir hikâyesi vardır. İzmir Vali Konağı’nın da önemli bir hikâyesi var. Orada çok önemli devlet adamlarının toplantılar yaptığını biliyoruz. Vali Konağı o tarihi değeriyle kalmalıydı. Burası kullanılmaya devam edilebilirdi. Hiçbir şekilde başka bir kuruma verilmemeliydi.”
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama