Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), 1 Aralık 2024 – 1 Aralık 2025 dönemine ilişkin bilançosunu açıkladı. Verilere göre, son 12 ay gazeteciler için son yılların en ölümcül dönemi oldu.
Bu süreçte 67 medya çalışanı mesleği nedeniyle öldürüldü, 503 gazeteci ise hâlâ cezaevinde bulunuyor.
RSF, son 12 ayda öldürülen gazetecileri yüzde 43'ünün Gazze'de İsrail silahlı kuvvetlerinin ateşi altında hayatını kaybettiğini duyurdu.
RSF'den yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Gazeteciler ölmez, öldürülür. Düzenli veya düzensiz silahlı güçlerin ve organize suç örgütlerinin suç kapsamına giren eylemleri nedeniyle öldürülen gazeteci sayısı yeniden artışa geçti. Bu yıl öldürülen 67 medya profesyonelinden en az 53'ü savaşın veya organize suçların kurbanı oldu."
BRUTTİN: "HÜKÜMETLERİN GAZETECİYİ KORUMA CESARETİ AZALDI"
Dünyada gazetecilerin öldürülmesinde cezasızlık faktörüne vurgu yapan RSF Genel Direktörü Thibaut Bruttin, çatışma bölgelerinde gazetecilerin yeterince korunamamasıyla ilgili hükümetler ve uluslararası kuruluşlara işaret etti.
Bruttin, şu ifadeleri kullandı:
“Gazetecilere duyulan nefretin sonu budur! Bu nefret, 2025’te 67 gazetecinin ölümüne yol açtı, kaza sonucu ya da dolaylı etki olarak değil, gazetecilik faaliyetleri hedef alınarak öldürüldüler. Medya eleştirisi meşrudur ve bu sosyal işlevinin kalıcılığı için bir değişim gücü olmalıdır. Ancak büyük ölçüde silahlı güçlerin ve suç gruplarının taktiksel iradesi ile ortaya çıkan veya sürdürülen gazetecilere yönelik nefrete asla kaymamalıdır.
İşte cezasızlığın sonu budur: Uluslararası kuruluşların, çatışma bölgelerinde gazetecilerin korunmasını öngören hukukun uygulanmasına dönük başarısızlığı, koruma politikalarını uygulaması gereken hükümetlerin cesaretinin azalmasının bir sonucudur. Tarihin ayrıcalıklı tanıkları olan gazeteciler, zamanla ikincil kurban, rahatsız edici tanık, takas aracı, diplomatik oyunlarda piyonlar, ortadan kaldırılması gereken erkek ve kadınlar haline geldiler. Gazetecilik kolaylıklarına karşı dikkatli olalım: Gazetecilik için hayatınızı feda etmezsiniz, hayatınız çalınır; gazeteciler ölmez, öldürülürler.”
TÜRKİYE: 20 TUTUKLAMA, ÜÇ EV HAPSİ, ONLARCA ADLİ KONTROL
Türkiye’de, Fatih Altaylı ve Merdan Yanardağ dahil 20’yi aşkın gazeteci ve çizerin hapse girdiğini, üçünün halen tutuklu olduğunu kaydeden RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye’de gazetecilerin mahpusluğunun yöntem ve suçlama alanı itibariyle endişe verici bir yaygınlık gösterdiğini ifade etti.
Özgürlükten yoksun bırakan durumlara, üç gazeteciyi de hedef almış ev hapsinin de eklendiğini açıklayan Önderoğlu, onlarca habercinin de halen adli kontrol (yurtdışına çıkış yasağı veya imza yükümlülüğü) altında tutulduğunu bildirdi.
Önderoğlu, şöyle konuştu:
“Türkiye’de kronik gazeteci tutukluluğu, yılsonu rakamları yönünden birçok ülkeye göre belki çok dikkat çekmeyebilir. Ancak tedirgin edici bir faktör olarak mahpusluk sorununa, yıl boyu kendini gösteren adli kontrol ve ev hapsi de eklenince, gazeteciyi fiziksel olarak da özgürlüğünden eden, hukuka aykırı ve yıldırma amaçlı siyasi pratiğin ne kadar yaygın olduğu daha rahat göz önüne getirilebilir. Kamuoyuna haber yetiştirenler daha fazla kriminalize edilemez."
İSRAİL, MEKSİKA, UKRAYNA, SUDAN…
RSF, dünyada son 12 ayda öldürülen habercilerin yüzde 43’ünün İsrail ordusu tarafından Gazze’de öldürüldüğünü açıklarken Ekim 2023’ten bu yana İsrail ordusunun en az 65’i görev başında olmak üzere 220’ye yakın haberciyi öldürdüğünü duyurdu.
Ukrayna'da Rusya ordusunun ulusal ve uluslararası medya temsilcilerini hedef almayı sürdürdüğünü hatırlatan RSF, meslek için ölümcül bir savaş alanı olarak Sudan’a da dikkat çekti.
RSF’ye göre, Meksika'da gazetecilere yönelik cinayetlerin endişe verici şekilde artması organize suç örgütlerinden kaynaklanıyor. Claudia Sheinbaum'un bir yıldır ülkenin başına geçmesine karşın ve RSF'ye verdiği taahhütlere rağmen, 2025 Meksika'da son üç yılın en ölümcül yılı oldu. Dokuz gazetecinin öldürüldüğü ülke, gazeteciler için dünyanın en tehlikeli ikinci ülkesi oldu. Ve bu fenomen, Latin Amerika'nın giderek Meksikalılaşmasıyla yaygınlık gösteriyor: Amerika kıtası, dünyada öldürülen gazetecilerin yüzde 24'ünü barındırıyor.
Ulusal gazeteciler en yüksek bedeli ödediği bu yılda, sadece iki yabancı gazeteci, kendi ülkelerinin dışında görev yaparken öldürüldü: Ukrayna’da Rus insansız hava aracının saldırısında öldürülen Fransız foto muhabiri Antoni Lallican ve 10 yılı aşkın süredir yaşadığı Honduras’ta öldürülen El Salvadorlu gazeteci Javier Hércules. Geriye kalanların tümü, kendi ülkelerinde haber yaparken öldürüldü.
EN ÇOK TUTUKLU GAZETECİ ÇİN, RUSYA VE MYANMAR’DA
Ancak ölümün yanı sıra, gazeteciler birçok başka ihlallerin de hedefi oluyor. Dünyada, 1 Aralık 2025 itibarıyla 47 ülkede 503 gazeteci tutuklu bulunuyor. Çin'de 121 gazetecinin tutuklu olduğuna değinilirken, "dünaynın en büyük gazeteci hapishanesi" olarak nitelendirildi. Çin'i 26 Ukraynalı gazeteci olmak üzere 48 habercinin hapiste tutulduğu Rusya, 47 gazetecinin tutuklu bulunduğu Myanmar takip ediyor. Daha sonra 20 gazeteciyi tutuklayan İsrail geliyor.
DÜNYADA KAYBOLAN MEDYA ÇALIŞANLARININ EN FAZLA OLDUĞU ÜLKE SURİYE
Ayrıca, devrilmesinden bir yıl sonra Beşar Esad yönetimi altında tutuklanan veya yakalanan birçok muhabir hala bulunamıyor. Bu durum, toplam kayıpların dörtte birinin tespit edildiği Suriye'yi dünyada kaybolan medya çalışanlarının en fazla olduğu ülke yapıyor.