Yasalar ormanı korumuyor: THK'de 3 uçak kullanılmıyor!

Yasalar ormanı korumuyor: THK'de 3 uçak kullanılmıyor!

25.07.2025 08:13:00
Güncellenme:
Yasalar ormanı korumuyor: THK'de 3 uçak kullanılmıyor!

Uzmanların iklim değişimi, insan kaynaklı ve yanıcı madde birikimi olarak nedenlerini sıraladığı yangınlar durdurulamıyor. AKP iktidarıyla Cumhuriyetimizin mirası ve büyük Atatürk’ün emaneti olan Türk Hava Kurumu günden güne eridi. Cemaat ve tarikatları güçlendirmek için önce kurban derisi bağışları engellendi ardından uçak filosu zayıflatıldı.

Her yıl neredeyse aynı bölgelerde yangın çıkmasına karşın alınmayan önlemler, bu kez 10 kişinin canına mal oldu. İktidarın son dönemde yaptığı yasal düzenlemelerin ormanları korumaktan uzak olduğu belirtiliyor. Uzmanlar son dönemde artan orman yangınlarını Cumhuriyet’e değerlendirdi.

Orman yangınlarıyla mücadelenin süreklilik ve tecrübe aktarımı gerektirdiğini belirten Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara, resmi kuruluşu 2011 olan ve 2016’da hizmet vermeye başlayan Buca’daki orman eğitim merkezinin 2018’de kapatıldığını belirtti. 

Bu merkezin 16 ayrı parkurdan oluşan ve ormana müdahale edecek kişilere eğitim verilen tek yer olduğunu söyleyen Özkara, “30 bölge müdürlüğünden kişiler buraya gelerek bilgi alışverişinde bulunuyor ve eğitim alıyorlardı. Bu hazırlık ortamını sağlayan tek eğitim kurumunu ortadan kaldırırsanız, böyle bir acı tablo ile karşı karşıya kalmanız kaçınılmaz” dedi. Türkiye’nin yüzde 16’sının Akdeniz ekosistemi olarak yüksek yangın riskine sahip olduğunu anımsatan Özkara, “Bugün iç kesimlerde de yangınlar görüyoruz. Çünkü kuraklık nedeniyle bağıl nem düşüyor, sıcaklık artıyor. İç bölgelerde bile sıcaklığın 40 dereceye ulaştığını görüyoruz. Bu bile yangın riskini artırırken üstüne eksiklikler ve ihmal de yangınlara yol açıyor” ifadelerini kullandı. Özkara öte yandan yangınların yüzde 15’inden fazlasının enerji nakil hatlarından kaynaklandığına dikkat çekti. Özkara sözlerine şöyle devam etti:

“Ormanlar için yapılan düzenlemeler, ormanları korumak için değil, arkadan dolanmak için yapılıyor. Ormanlara adeta ‘arka bahçe statüsü’ kazandırıyorsunuz. Bugün ormanları piknikçiye, çobanlara kapatıyorsunuz ama maden şirketlerine, taş ocaklarına, kütüphane, spor tesisi yapmak isteyene açıyorsunuz. Ormanın en değerli hali, kendi halidir, içine bir şeyler yapılması ve insan popülasyonunun artırılması değil. Zaruret ve kamu yararı halinde dahi yapılmaması gereken şeyler bugün yasal düzenlemelerle yapılabiliyor.” 

BAĞCIOĞLU UYARMIŞTI

Yangınların hukuk devleti olmamakla doğrudan bağlantılı üç nedeni olduğunu belirten Av. H. Cihat Açıkalın, “Birincisi enerjinin özelleştirilmesi ve denetimin zayıf olması. Ayrıca yangınlar sonucu oluşan kamu zararı ile ilgili başta tazmin yükümlülüğü olmak üzere sözleşmelerin askıya alınması gibi hukuki yolların etkin kullanılmaması. İkincisi 2019 sonrası orman işçilerinin sınavsız ve liyakat gözetilmeden alımıyla müdahale gücünün zayıflaması. Örneğin bir ilimizde bir siyasi parti il başkanı bu sınavsız alımı fırsata çevirip kendi akrabalarını ve yandaşlarını işe aldırmış, sonuçta işe aldırdığı 6 akrabasından birinin bedensel engelli olduğuna dahi bakılmamıştır” dedi. Üçüncü nedenin ise mevcut anayasanın uygulanmaması olduğunu söyleyen Av. Açıkalın, şu ifadeleri kullandı:

“Anayasanın 169 ve 170. Maddeleri ciddiyetle uygulansa yani; Ormanların gerçek koruyucuları olan Orman köylüsünün ekonomik yönden Anayasa'da tanımı yapıldığı üzere desteklenmesi mümkün olsa, Orman köylüsü şehirlere göç etmeyecek ve geçim kaynağı olan Orman'ı koruyacak, kuru dal ve yaprakların süpürülmesi ve kendi köy evlerinde odun olarak kullanılması bu şekilde yangın riskini azaltacaktır. Öte yandan orman köylüsü çıkan yangına en erken müdahale ve orman idaresini haberdar etme imkanına sahiptir. Orman yangınlarına mümkün olan en erken sürede müdahale bu şekilde sağlanabilir. Şu anda Türkiye'de yaklaşık 6 milyon orman köylüsü kalmıştır. Nüfusa ve arazi koşullarına oranladığınızda bunun ne kadar az olduğu görülecektir. 2012 verilerine göre bu sayı 13 milyona yakındı.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, 10 kişinin yaşamını yitirmesinden kısa bir süre önce gazetemize yaptığı değerlendirmede, orman yangınlarında önemli yere sahip olan Türk Hava Kurumu’nun (THK) sistemli şekilde baskı altına alındığını ve tasfiye edilmek istendiğini anlattı.

Bağcıoğlu, “Sorumlulardan beklentimiz gerekli düzenlemeleri derhal yaparak THK’yi yeniden ayağa kaldırmalarıdır. Aksi takdirde bu kurumun çöküşü, Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçecektir” ifadelerini kullandı.

ÜÇ UÇAK KULLANILMIYOR

THK tarafından uçakların ihaleye çıkarılması ve alım yapılmamasına ilişkin ayrıntılara ise Cumhuriyet ulaştı.

Kurum yetkilileri tarafından yapılan yolsuzluk sonrası oluşan borç nedeniyle uçaklara ilişkin revizasyon maliyetlerini karşılayamayacak duruma gelen THK, çözüm olarak bünyesindeki 4’ü yeni nesil, 4’ü eski nesil 8 uçağı ihaleye çıkardı. Bu işlemi yaparken de Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu uçakları alarak revizyonunu sağlamasını talep etti. Kurum bu konuda girişimlerde bulunsa da Bakanlık THK uçaklarına yönelik bir girişimde bulunmadı.

THK bünyesindeki 8 yangın söndürme uçağının beş tanesinin revize edilmesi, üç tanesinin ise hurdaya çıkarılması gerekiyor. Revize edilmesi gereken beş uçaktan üçü ise mevcut haliyle de faal olarak kullanılabilecek durumda. Bakanlığın uçakları almaması nedeniyle yeni nesil uçakların revizyonu da yapılamıyor. Faal üç uçak da yangınlarda kullanılamıyor. Çünkü THK'nin kendi inisiyatifiyle yangına müdahale yetkisi bulunmuyor.