Bilimden çığır açan keşif: İnsan DNA'sındaki 'süper güçler' Alzheimer'a çözüm olabilir

Bilimden çığır açan keşif: İnsan DNA'sındaki 'süper güçler' Alzheimer'a çözüm olabilir

11.08.2025 11:57:00
Güncellenme:
Haber Merkezi
Takip Et:
Bilimden çığır açan keşif: İnsan DNA'sındaki 'süper güçler' Alzheimer'a çözüm olabilir

Bilim insanları, kış uykusuna yatan memelilerdeki metabolizma “süper güçlerinin” insan DNA’sında da saklı olabileceğini ortaya koydu. Eğer bu genetik programlar yeniden aktive edilebilirse, diyabet, Alzheimer, felç ve hatta yaşlanma sürecine karşı yeni tedaviler geliştirilebilecek.

Utah Üniversitesi’nde yapılan çığır açıcı bir araştırma, kış uykusuna yatan hayvanların metabolizmalarını tamamen kapatıp yeniden başlatabilme yeteneğinin, insan DNA’sında da gizli olabileceğini gösterdi. Araştırmacılar, memelilerde ortak olan protein kodlayan genlerin ötesine geçerek, gen aktivitesini açıp kapatan “düzenleyici DNA bölgelerine” odaklandı. Bulgular, insan vücudunun, bazı genetik “kilitlerin” açılmasıyla metabolizma esnekliğini artırabileceğini ve nörolojik hastalıklara karşı korunabileceğini ortaya koyuyor.

Image

KIŞ UYKUSU SIRRI DNA’DA GİZLİ

Araştırmacılar, “yağ kütlesi ve obezite” (FTO) bölgesi olarak bilinen gen kümesinin, kış uykusuna yatan hayvanların bu olağanüstü yeteneklerinde kritik rol oynadığını keşfetti. İlginç bir şekilde bu genler insanlarda da mevcut ve obeziteyle ilişkili en güçlü genetik risk faktörlerinden biri olarak biliniyor. Ancak kış uykusu yaşayan türler, bu genleri farklı şekilde kullanarak, önce hızlıca kilo alıp ardından haftalarca metabolizmalarını yavaşlatabiliyor.

Image

GENETİK “FRENLER” VE METABOLİZMA ESNEKLİĞİ

Çalışmada, kış uykusu hayvanlarına özgü DNA bölgelerinin metabolizma hızını, vücut ısısını ve kilo değişimlerini ince ayarlarla kontrol ettiği görüldü. Farelerde yapılan deneylerde, bu bölgelerdeki mutasyonların kilo alma hızı, enerji kullanımı ve ısıl denge üzerinde önemli etkiler yarattığı tespit edildi. Araştırmacılar, bu DNA bölgelerinin aslında “yeni işlevler eklemekten” ziyade, metabolizma kontrolünü sınırlayan bazı kısıtlamaları ortadan kaldırdığını düşünüyor.