İşte şimdi yandınız beyler! Fikret Orman tazminat davası açacakmış hepinize karşı… Eh! Haksız da sayılmaz. Hesaplamışlar: 68 milyar zarar vermişsiniz Beşiktaş Kulübü’ne… Son dakikaları oynatmama, frikiği attırmama ve olası bir beraberliğin hükmen yenilgiye dönüşmesine neden olmanız da cabası. Yitirilen puanları alamasalar bile paraları çatır çatır alırlar sizden!

Komploymuş, şuymuş buymuş… Girdiniz mi o sahaya? Neden oldunuz mu o büyük zarara? Çatır çatır ödetirler size neden olduğunuz kayıpları. Şöyle düşünün: Hep birlikte maça giderken bir “Kartal Yuvası”nın camını çerçevesini indirip içindekileri talan etseniz hesap sormazlar mı her birinize? Kameralara yakalanan her bir suçluya ayrı ayrı ceza davası ve tazminat davası açmazlar mı? Ne farkı var Olimpiyat Stadı’nın “BJK Store”dan? O da kulübün gelir kapısı, bu da!.. O da kulübün işyeri, bu da! 
Bakmayın siz benim Beşiktaş örneğini verdiğime... Her kulüp için geçerli olacaktır bu “zararın tazminini isteme hakkı.” Ve... Böylece... Sporda şiddetin bir ayağı bıçak gibi kesilecektir çünkü hapismiş, maç izlememe cezasıymış vız gelir bizim fanatiklere. Gurur bile duyabilirler karakola gidip yoklama yaptırmaktan: “Ne o abiler? Maça mı gidiyorsunuz? Hadi bakalım uslu çocuklar, size iyi eğlenceler: Biz de gidip karakolda cezamızı çekelim bari…”Oysa… Eve gelen (örneğin) 100 bin TL’lik bir ödeme emrinin ne havası vardır ne de kurtuluş yolu…
Düşünün bir kez: Gencecik bir sporsever yaşama büyük bir borçla başlayacak. Üstelik alacaklısı da gönül verdiği kulüp olacak… Neresi “cool”bunun? Öğrenciyse borçlu kalacak, çalışıyorsa maaşının bir bölümüne haciz konulacaktır. Evde yiyeceği fırçaları, işten kovulmaları filan da senaryoya ekleyin ve… Şimdi söyleyin bana dostlar: Bir daha spor alanlarının yanından geçer mi bu genç adam? Ya da... Bir arkadaşının başına gelmişse böyle bir facia, sahaya girmeyi veya paraşütle meşale atmayı bir an için bile olsa aklından geçirebilir mi bu “bay fanatik?”
Mali suça mali ceza verilir: Eğer kulübe zarar verdiysen ödersin arkadaşım! Üstelik... Uyarıyorum seni: Bir kez biri yola çıkarsa, geri dönüşü de olmaz bu işin. Örneğin Fikret Orman, fabrikasına zarar veren birini sırf Beşiktaşlı diye affedebilir, tazminat hakkından feragat edebilir ama halka açık bir şirketin yöneticisi olarak yapamaz bu işi. Tazminattan vazgeçerse, başkanı olduğu kulübün kongre üyelerine de, kulübün hisselerini satın almış kişilere de hesap verir… Bu nedenle ben diyorum ki Bay Orman: “Hemen yakmayın ormanı! Eğer olaylar komplo değilse, eğer sahaya girenler naif taraftarlarınızsa şimdilik sembolik bir dava açıp örnek oluşturun ele güne. Kurtarın Türkiye’yi. Bu yol tüm polisiye önlemlerden daha etkili olacaktır, inanın bana… Ama eğer bir tek komplocu yakalarsanız... Yakın Roma’yı!”

27 Eylül 2013 - Cumhuriyet