Arif Kızılyalın

Laf-ı güzaf diyelim!

09 Mart 2017 Perşembe

Laf-ı güzaf demiş Divan şairleri, öylesine konuşanları tanımlarken. Yanılmıyorsam Farsça bir tamlama. ‘Laf’ın Ferid Devellioğlu sözlüğündeki karşılığı, “Boş söz..”. Güzaf için de benzeri ifadeler kullanılmış.
Fazla uzatmaya gerek yok..
Bilgisizce, altı doldurulmadan, öylesine söylenen sözleri kapsıyor Türkiye Türkçesine aktardığımızda bu tamlama...
Dikkatinizi çektiyse geçen hafta boş konuşmalar tavan yaptı Türkiye’de...
Özellikle Referandum yarışında bir kesim işin suyunu iyice çıkardı. Tehdit, aşağılama, maksadı aşan benzetme; ne isterseniz vardı. Hem de ülkeyi emanet ettiğimiz insanlar sarf ettiler bu sözleri...
Ve ne yazık ki, bu kötü huy spora da sirayet etti...
Önce topa Çevre ve Şehircilik Bakanı, - Eski Kayserispor Başkanı- Mehmet Özhaseki girdi. Teknik direktörü Sergen Yalçın’ın itiraz bile etmediği pozisyonlar için, hakem dörtlüsüne, “yanınıza kalmayacak..” göndermesinde bulundu. Önemli bir gelişmeydi, hatta bu açıklama özerkliğe müdahaleydi, ama konu Cumhuriyet dışında gazetelerde özet haber bile olmadı. Yandaş ve candaş (merkez) medya her zamanki gibi ‘görmedim, duymadım’ı oynamıştı. Alıştık artık, spor medyası, bu toplara girmeye korkuyor.
Ne yapalım, böyle kabul edip, pehlivan tefrikaları tadında okuyacağız spor sayfalarını, idealist yazar kardeşlerimizi!
Tam konu kapanacak derken benzeri bir çıkış AKP G.Antep Milletvekili Şamil Tayyar’dan gelmez mi!
Her ne kadar eskiler, “kötü misal emsal değildir” dese de Özhaseki’nin çıkışı galiba rol model teşkil etmiş...
Tayyar, hakemlere verip veriştirmekle kalmayıp işi biraz da argolaştırdı ve mikrofonlara “Futbol Federasyonu’ndaki o namussuz çeteden de hesap soracağımızı bilmenizi istiyorum” diyiverdi!
Gördüğünüz gibi işin ucu kaçmış, demeç ler maksadını aşmış gitmiş!
Ne sportif eleştiri, ne mecazlı anlatım kalıbına sokabilirsiniz bu iki lafı..
Direkt tehdit gibi duruyor hatta!
Nasıl mı?
Örneğin sokakta birini çevirip, “Bu yaptığın yanına kalmayacak, hesabını soracağım” deseniz; ardından da ıssız sokakta o adam ayağına takılan taş nedeniyle yere düşüp ölse, inanın olayla bağlantınızın olmadığını kanıtlayamazsınız kolay kolay. Milletvekilliği de para etmez mazallah (Bkz. tutuklu HDP’li vekiller), gümbürtüye gidersiniz!
Görüldüğü üzere vekillerimiz ya Türkçedeki isim, fiil, sıfat gibi unsurları doğru kullanamıyor -laf kalabalığı- ile tribüne oynuyorlar, ya da Türkiye’de bir kesim yasa, kural yönetmelik falan dinlemiyor.
Söz doğru konuşup, konuşmadan açılmışken G.Saray 2. Başkanı Nasuhi Sezgin de Antalya maçı sonrası bir açıklama yaptı, başına iş aldı. Ne demişti Sezgin? “Takım bazı puanları bilerek kaybetti...”
Haydi çekin nereye çekerseniz. Elbette hukukçu ve sporcu kimliği ile tanıdığımız Sezgin, bu lafı, twitter medyasının ağzına doladığı gibi “sözde” anlaşmalı maç için kullanmadı, ama kelam, laf-ı güzaf maksadını aşınca, kulübün zaten bin olan derdi, on bine katlandı...
Evet, bu örneklerden sonra spor ve siyaset dünyasına naçizane önerim, laf-ı güzaf yapmamalarıdır. Hani gün olur devran döner, sonra boşu boşuna o mahkeme senin, bu adliye benim dolaşırsınız!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 Nisan! 24 Nisan 2024
Yeni TFF Başkanı! 20 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları