Bedri Baykam
Bedri Baykam bedri.baykam@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Abd’deki katliam fırtınası ve dolar trilyarderleri

09 Haziran 2022 Perşembe

Amerika korkunç bir toplu katliam fırtınasının ortasında buldu kendisini. Yıllardır var olan ve medyada görmeye alışık olduğumuz “20 yaşındaki Teksaslı genç, alışveriş merkezini taradı, 10 ölü 28 yaralı” tarzında, nispeten ender haberler artık günde iki veya üç şeklinde bir çıldırma noktasına ulaştı. Yalnız 2022 yılında “topluma halka açık yerlerde ateş açma”, Gun Violence Archive (Silah Şiddeti Arşivi) verilerine göre “240’ı aşkın ağır vaka” rakamına ulaştı. Belki inanılmaz bir şey ama Amerikalılar 18 yaşını bir gün önce doldurmuş, tüyü bitmemiş çocuklara otomatik silah satılmasını kontrol altına alma ihtimali olan bir yasayı ilk defa uzağından da olsa tartışıyor! Neden mi? Çünkü sokağa çıkamaz hale geldiler! 24 Mayıs 2022’de Uvalde, Robb İlkokulu’nda düzenlenen ve 19 çocuk ile iki öğretmenin öldüğü, 17 kişinin de yaralandığı korkunç katliamlardan biri, Amerikan ve dünya kamuoyunun gözünü bu dev çöküşe artık daha bütüncül olarak çevirmesine neden oldu.

 Bakın son altı ayda kaç vaka yaşandı:

Ocak, 34

Şubat, 36

Mart, 42

Nisan, 57

Mayıs, 61

Ve 8 Haziran itibarıyla, 14.

One minute! Dikkat: Bunlar bu saldırılarda ölen insanların sayısı DEĞİL! O sayı çok daha fazla. Bu rakamlar düzenlenen saldırı sayısı... İster inanın ister inanmayın!

 Peki bunun nedenleri ne olabilir?

Birinci gerekçe zaten kabak gibi ortada. Amerikan anayasasının haklar bölümünde iki numaralı madde ne diyor ki: “Düzenli bir milis gücü, hür bir eyaletin güvenliği için zorunlu olduğundan, halkın silah bulundurma ve taşıma hakkı ihlal edilmeyecektir.” Bu madde “Kongre, dini bir kuruma ilişkin veya serbest ibadeti yasaklayan; ya da ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü kısıtlayan; ya da halkın sükûnet içinde toplanma ve şikâyete neden olan bir halin düzeltilmesi için hükümetten talepte bulunma hakkını kısıtlayan herhangi bir yasa yapmayacaktır.” maddesinden hemen sonra geliyor.

Şimdi silahlanma, silaha sahip olma ve taşıma haklarını anayasanın en tepesinden tüm yurttaşlarına yıllardır yayan ve silahlanmayı neredeyse benzin satın almayla eşit bir kolaylığa getiren bir yasanın hâlâ egemen olduğu bir ülkede, bu olup bitenlere ne kadar şaşırma hakkımız var?

FARKLI ÖNEMLİ PSİKOLOJİK NEDENLER

Tabii en başta söylenmesi gereken zaten bildiğimiz veriler var: burası vahşi batı, uzak batı, “Far West”... Kovboylar diyarı. Buna eklediğimiz bir başka veri, ırk üzerinden her türlü gerilim ve çatışmanın uzun süreçlere yayılarak bu ortamın parçası olması. Zaten Amerikan polislerinin akıl almaz bir vurdumduymazlık ve gaddarlıkla sürekli “kafalarına göre zenci avında” olmaları konusunda yazdığım birçok makale var, Cumhuriyet’te takip edenler bilir. 

Bir de çok önemli başka bir gerekçe var... Dünya son on, on beş yılda artarak ve son üç, beş yılda daha da hızlanarak, yeni dolar trilyarderleri üretmeye başladı. Elon Musk bunların en göze çarpanı, Mark Zuckerberg, Jeff Bezos ve tabi eskilerden gelen Bill Gates de bu listedeler. Bu isimlerin başarı hikâyeleri, yaşam tarzları, malikâneleri, hangi sanat eserine kaç yüz milyon dolar akıttıkları her an medya ve sosyal medyadan dünyanın gözüne sokuluyor. Yani eskiden arada dergilerde, bir televizyon programında veya geçtiği bir zengin mahallesinde göze çarpan bu pırıltılı yaşamlar artık sosyal medyada yapılan dedektifliklerle ve yaşanan algıların rüzgârıyla her an, her yerde, her türlü sosyal medya platformundan milyonların beynine işleniyor... Ki bunlar arasında son derece psikopat olmaya meyilli gençler de var... Amerika’da sayısız genç için hâlâ elli ya da yüz dolar büyük para. Bir hafta sonu, bir kızı sinemaya davet edemeyen ya da ona patlamış mısır sunamayan 20 yaşında gencin içinde ne yaşadığını ben iyi bilirim. Öte yandan insanlar artık bu hızlı yükseliş, başarı ve sonsuz para konularında beyinlerine empoze edilen hikâyeler yüzünden, bu baskının yarattığı her türlü “büyük” hayal ve hayal kırıklığı dünyasını paralel ve eşzamanlı yaşıyorlar. Dolayısıyla buna bir de her insanın başına gelebilecek, gerektiğinde aile kozasında, gerek sevdiğin insanla veya cinsellikle ilişkili üzüntüler, dramlar, hayal kırıkları ya da doyumsuzluklar eklendiği zaman, bu gençler kendilerini gerçekten yolun sonunda hissedebildiği gibi, toplumla bir hesaplaşma ve hıncını alma güdüleri maalesef su yüzüne çıkıyor. Yani “ben mutlu olmayacaksam ve zaten bu her gün gözüme sokulan güce ulaşma yollarım, ister zengin bir ailede doğmuş olmamam, ister yeterince zeki olmamam, ister bana hak ettiğim fırsatların verilmemesi, ister şu ya da bu nedenle tıkalı olduğuna göre, benim ulaşamayacağım güç ve güzelliklere o zaman hiç kimse ulaşamasın”. Yani sizin anlayacağınız, “bu güzelliklerden bana yoksa, o zaman batsın bu dünya! Siz de ölün, çocuklarınız da ölsün, geleceğiniz de yaşanmadan yok olsun, beni kıskandıran tüm güzelliklerinizle beraber!”

Amerika’da yaşananlar büyük ölçüde bunlara bağlı...

AMERİKAN SİYASETİ ÇIKMAZDA

Peki Amerika, silah kontrolünü sağlamak için süregelen siyasi görüşmelerden bir sonuç çıkarabilecek mi? 

2013’ten beri Connecticut’tan ABD senatörü olarak görev yapan Christopher Scott Murphy, 25 Mayıs’ta meslektaşlarına “Böyle varoluşsal bir sorunu çözmek için değilse neden buradasınız” sorusunu yöneltti. “Çocuklarımız sınıflarına her adım attıklarında korku içinde yaşıyorlar çünkü sıranın kendilerinde olacağını düşünüyorlar. Ne yapıyoruz biz böyle? Neden buradayız ki?” 

Amerikan siyasetçiler, özellikle de Cumhuriyetçiler silah şirketlerine ve onların kurduğu lobi düzenine kendilerini göbekten bağlı hissediyorlar. Öte yandan artık kimsenin dolar trilyarderlerine, milyarderlerine ve Amerikan jet-setine “artık daha fazla zengin olmayın, böyle gösterişli ortamlarda yaşamayın” diyecek hali de yok. Dolayısıyla bu durum ne yazık ki yarın sabah biteceğe benzemiyor.

Bizde yaşanan kadına şiddet, trafikte şiddet ve genel şiddet konularını “Şiddet Kader Değil, Çözümü ‘Şikâya’” başlıklı makalemde yine gündeme getirmiştim. Bizde de bu konular durulmadığı için yine bu başlıklarla karşınıza çıkacağımdan emin olun!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kâbus gibi bir kasım... 28 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları