Son kitabım “İçimizdeki Zalim”i imzalayarak Doğu Perinçek’e de yollamıştım.

Kitabımı aldığına ilişkin olarak gönderdiği teşekkür mektubunda, kendisine yapılan zulmün üzerinde durmadığım için çok zarif bir biçimde sitem ediyordu.

Haklıydı.

Ayrıca doğrudan bana yönelik olmayan başka eleştiriler de vardı mektupta.

***

Geçen haftalarda Silivri’deki haksızlıklar ve hukuksuzluklar üzerinde dururken, askerlerin durumuna yeterince değinilmediğine işaret etmiş ve en başta kendimi eleştirmiştim.

Perinçek’in mektubu üzerine aynı eleştiriyi İşçi Partisi’nin Genel Başkanı Doğu Perinçek ve arkadaşları için de yapmak gereğini hissettim.

Perinçek’in durumu gerçekten dikkat çekici.

Bakın odatv.com’da 17.5.2011 tarihinde yayımlanan bir yazıda, bu durum nasıl özetleniyor:

“Doğu Perinçek üç yılı aşkın bir süredir tutuklu. O bir siyasi parti lideri ve Türkiye’de yapılan 12 seçimden 8 tanesini hapiste geçirdi. Seçimden sonra tahliye oldu. Kırktan fazla kitap yazdı… Hukuk doktoru… Ergenekon yargılamalarında mal varlığını şöyle açıkladı: 10 bin kadar kitap, bir de piyano. Hepsi bu… Holdingleri, gemicikleri filan yok, oturduğu eve bir kira ödüyor. Sizin gibi yani, içimizden biri… ABD onu hiç sevmiyor, WikiLeaks belgelerinde çıktı.

Türkiye’nin boynuna asılmaya çalışılan Ermeni soykırımı yalanlarıyla mücadele etti. Avrupa’nın her yerinde ‘Ermeni soykırımı yalandır’ diye bağırdı. Fransa geri adım attı. 28 Şubat 2011’de onu 1 No’lu Silivri Cezaevi’ne nakledip içinden lağım suları akan bir hücreye attılar. Şimdi de ailesiyle görüşmesine izin vermiyorlar, ne telefonla ne görüş günleri…

Eşine de ayrıca görüşmeme cezası verdiler, nedeni: Onunla konuşacağı konuları unutmamak için bir kâğıda not almasıydı…

Doğu Perinçek Cumhuriyet Güçbirliği’nden İzmir 2. Bölge bağımsız milletvekili adayı. Atatürk ilkelerini ve Cumhuriyet devrimlerini savunuyor…

Bütün darbe dönemlerini hapiste geçiren Doğu Perinçek Türkiye’nin ilerici ve aydınlık yüzünü temsil ediyor… Doğu Perinçek’in 2002 yılında Diyarbakır’da düzenlediği Cumhuriyet mitinglerinde meydanda on binlerce Türk bayrağı dalgalanıyordu. PKK o mitinge engel olmaya çalışmış ancak başaramamıştı. Diyarbakır’da şimdi yapılan mitinglerde bırakın Türk bayrağını, devlete meydan okunuyor… Doğu Perinçek, şimdi hücrede, ailesiyle bile görüştürülmüyor.”

***

Perinçek’in adaylığı, bana Silivri’de tutuklu yargılanan öteki bağımsız milletvekili adaylarını anımsattı.

Tuncay Özkan:

İstanbul birinci bölge.

Çetin Doğan:

İstanbul ikinci bölge.

Atilla Uğur:

Antalya.

CHP ve MHP’den de gösterilen adaylarla birlikte, Silivri’de tutuklu olarak yargılananların bir bölümü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gidecek gibi görünüyor.

Böylece kamuoyu vicdanında “siyasal” olarak damgalanmış bulunan bu davaların sanıklarının bazıları, seslerini “Siyasal bir ortamda” duyurma olanağına kavuşmuş olacak galiba.

12 Haziran seçimleri birçok sürprize gebe.

13 Haziran sabahı nasıl bir Türkiye’ye uyanacağız bakalım!

Şimdilik yine “Hayırlı pazarlar” diyelim.

Not: Bugün Kocaeli Kitap Fuarı’nda imzadayım.