Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ahlaktan söz açıyorsanız?
Siyasal ahlaktan söz açıyorsanız eğer; hırsızlıklara, rüşvetlere, gizli pazarlıklara izin vermeyeceksiniz. Siz, eğer ahlaklı iseniz, zaten yapmayacaksınız da, yapanı da bulup cezalandıracaksınız.
Öyle, ‘bu bizdendir, bizim adamımızdır, ortaya çıkarsa iktidarımız zarar görür’ falan demeyeceksiniz.
Eğer bunları yapıyorsanız, yapanı biliyorsanız, bilip de üstünü örtüyorsanız, olur ya, o zaman da ahlaktan söz etmeyeceksiniz.
Entrika yapıyorsanız, tuzak kuruyorsanız, gizli dinlemelerle, gizli kamera kayıtlarıyla dosya tutup tehdit ediyorsanız, olur ya, işte o zaman ahlaktan söz etmeyeceksiniz.
Hukuku kendi cinayetlerinize alet etmeyeceksiniz. ‘İşte bu işin davası görülmektedir, bizimle ilgisi yoktur’ falan demeyeceksiniz. Siz yaptınız, kapalı kapılar ardında pişirip kotardınız. Sonra da ellerinizi yıkar gibi yaptınız.
Ama el yıkamakla kanlı el temizlenmez, bunu bilemediniz.
***
Ustanız Adnan Menderes’in de eli kanlıydı. Gençlerin kanı bulaşmıştı eline. İsmet İnönü’nün başına atılan taşın kanı bulaşmıştı. Halkın din duygularını ilk gıdıklayanlardı onlar.
Kendini sıkıştıran DP grubuna ‘siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz’ diyerek bütün bakanlarının istifa ettiği toplantıdan kendini kurtarmıştı. O da kendi diktatörlüğüne sığınmaya çalışmış ama başaramamıştı. 27 Mayıs ‘Ordu Gençlik El ele’ diyenlerin darbesiyle yıkılmıştı.
ABD’nin Türkiye’ye adım atışı onun dönemindedir.
***
Süleyman Demirel ve Adalet Partisi.
Genç, zeki, enerjik bir yüksek mühendis. Devlet Su İşleri Genel Müdürü. Barajlar kralı. ABD Başkanı Johnson’la fotoğrafı var. Amerikan Morrison firmasının temsilcisi. Hep onun temsilcisi olduğunu hiç unutmadı.
Uluslararası sermayenin iyi yetişmiş sadık ‘keyman’i, ‘anahtar adamı’. Kim olduğunu biliyor. Sınıfsal bilincini hep aklında tuttu. Solu, solcuları, emekçileri, aydınları ‘kafaları ezilecek’ yaftasının altına yerleştirdi.
Zekâsını pragmatizmin (yararcılığın) emrine verdi, taktik becerisini oportünizmin (fırsatçılığın) aralığında kullandı. Demagojiyi sanat düzeyine yükseltti. Saldırgan öfkesini gülümsemesinin ardına gizledi, alacağı intikamı hoşgörü paravanının arkasına sakladı.
Deniz Gezmiş’lerin idamı onun yönettiği bir cinayet törenidir.
Salvador Allende’nin öldürülüşünü ‘eyi oldu eyi’ diye karşılamış, ‘ama efendim, Allende seçimle gelmişti, General Pinochet darbe yaptı’ denince de ‘eyi oldu eyi’yi tekrarlamıştı.
Unutmak mı gerekiyor bütün bunları?
Madımak Oteli’nde yakılan 35 aydın için ‘tahrik varmış orada’ sözlerini unutmak mı gerekiyor?
Tersine, asla unutmamak gerekiyor.
Türkiye’de siyasal ahlakın bozulmasına yol açan zincirin ikinci halkasıdır.
***
Zincirin üçüncü halkası Turgut Özal’dır.
Uluslararası sermayenin adamıdır, dini siyasetin içine sokmuştur. Devletin şirket olduğunu söyleyerek toplumun patronu olmuştur.
***
Dördüncü halka AKP’dir ve liderleri R.T. Erdoğan’dır.
Uluslararası sermayenin İslam ile ittifakını gerçekleştirmişlerdir. Bilinen her şeyi yapmışlardır.
Pervasızca, hiçbir şeye aldırmadan. Kendi çevrelerine her şeyi, her yolsuzluğu örterek, kapatarak her şeyi yaptırmışlardır.
Ama artık, hiç değilse ahlaktan söz etmeyin.
Ahlaktan söz etmeyin. Ayıp oluyor...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- Şu pişkinliğe bakar mısınız!
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- Öğrenilmesi en zor dili açıkladı
- Milletvekili sayısı artacak
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Soylu geri mi dönüyor?
- Okyanus kadar derin 4 burç
- Eski çağ heykellerindeki penisler neden bu kadar küçük?
- 'Asla yalnız yürümeyeceksin'