Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Piyasaların Coşkusu ve Ekonomide 'W' Döngüsü
Anayasa Mahkemesi’nin 30 Temmuz’da vermiş olduğu “AKP’nin kapatılmasına gerek yok” şeklindeki kararı, yerli ve uluslararası finans piyasalarında büyük bir coşkuyla karşılandı. Piyasaların üstünden büyük bir istikrarsızlık unsurunun kalktığını gören “oyuncular”, büyük bir heyecan içinde Türk finans piyasalarına ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na hücum ettiler. Borsa 30 Temmuz akşamını 3 bin puanlık artış ile geçerken, ellerindeki dövizi bozdurup Türk Lirası’na yönelen “yabancı yatırımcılar”, doların fiyatının 1.15’e değin düşmesine yol açmaktaydı. Geçtiğimiz haftanın gazete haberlerine göre, üç gün içerisinde Türkiye’ye akan yabancı fonlar 2 milyar dolara ulaşmıştı.
Medyanın yorumlarına göre “piyasalar kararı önceden satın almışlar” ve “oyuncular, yönlerini Türkiye’ye yöneltmişlerdi”...
***
Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başladığım ilk yıllarda bu sayfayı kendisiyle paylaşmaktan büyük bir onur duyduğum Korkut Boratav hoca, finansal ekonominin kendine özgü bu renkli söylemini fırsat buldukça hicveder, “piyasalar” veya “oyuncular” gibi sınıfsal içeriği boşaltılmış kavramların iktisat yazınında yer almaması gereği konusunda da okuyucularını sık sık uyarırdı. Korkut Hoca’nın benzetmesine göre, söz konusu “piyasalar” gerek ekonomi, gerekse siyaset dünyasında, sanki eski Yunan ve Roma tanrılarına atfedilen doğaüstü güçlerle donatılmışlardı. Bu doğaüstü güçleri sayesinde fırtınalar yaratabilen ve ulusların kaderlerini değiştirme yetisine sahip olan bu tanrıların bir ilginç özelliği de sanki “insansı duygularla” hareket etmeleriydi. Bu tanrılar insanlar gibi yiyor içiyor; hiddetleniyor; huzursuzlanıyor; kaprisler yapıyor; seviyor ve kıskanıyorlardı. Tıpkı “piyasalara” atfedilen “huzursuzluk”, “belirsizlik”, “güvensizlik”, ya da geçen hafta yaşamış olduğumuz üzere, “coşku” duyguları gibi.
Korkut Hoca’nın sunduğu örneğin vermekte olduğu mesaj açıktır: Türkiye iktisadi ve siyasi yaşamını ve geleceğini finans sermayesinin spekülatif ve kısa dönemci çıkar hesaplarına terk etmiştir. “Ulusal bağımsızlık” ve “ulusal kalkınma” gibi kavramlar, yerlerini “Yabancılar ne der?” veya “Yabancı sermayeyi çekmek için ne yapmak gerekli?” türünden sorulara bırakmış; ulusal makro ekonomiye yönelik analitik yaklaşımlar ise “borsa-faiz-döviz” üçgeninin salınımlarına indirgenmiştir.
Türkiye, yerli ve uluslararası finans kapitalin kaprislerine bağımlı durumdadır.
Öte yandan, geçen hafta dışa vurulan bu coşkunun Türkiye ekonomisine olan reel maliyetinin ne olacağı ise gündemimizden ısrarla kaçırılmaktadır. Bu denli aşırı değerli Türk Lirası’nın (ucuz döviz kurunun) Türk sanayiine getireceği tahribatın ve kaçınılmaz ithalat furyasının yaratacağı işsizlik ve dış borçlanma yükünün sonuçlarının neler olacağı gibi sorular, ekonomiyi “borsa-faiz-döviz” üçgeninden ibaret gören medyamızda elbette yer bulamayacaktır.
***
Geçtiğmiz haftanın Türkiye’de yaşananlara tezat bir başka haberi ise Amerikan ekonomisinde durgunluk (resesyon) tehdidinin artık açıkça belgelenmiş olduğuna ilişkindi. Amerikan ekonomisinin 2008’in ikinci çeyreğinde büyüme hızı sadece yüzde 1.9 olarak tahmin edilmekteydi. Bu da, Amerika’nın yüzde 2.3 oranında büyüyeceğini tahmin eden “piyasa” beklentilerinin oldukça altındaydı. Dahası, ABD’nin son iki çeyrek dönemdeki büyüme hızları geriye doğru revize edilmiş; ve 2007’nin son çeyreğindeki büyüme hızı yüzde 0.6’dan yüzde eksi 0.2’ye; 2008 birinci çeyrek büyüme hızı da yüzde 1’den 0.9’a indirilmişti.
Amerika’dan gelen haberler son bir ayda işgücü piyasasında 51 bin kişilik istihdam kaybı yaşandığını ve işsizlik oranının yüzde 5.7’ye çıkarak artış eğilimini sürdürmekte olduğunu göstermekteydi. İstatistiklere göre ABD’de geçen aralık ayından bu yana yaşanan işgücü kayıplarının toplamı tüm ekonomide 463 bine, Amerikan özel sektöründe ise 665 bine ulaşmaktaydı.
Amerikan ekonomisinin durgunluğa uğramadan yeniden yükselişe geçtiği yönündeki iyimser beklentiler boşa çıkmış; ekonomide yeni bir durgunluk dalgasının hüküm sürdüğü gerçeği gözler önüne serilmişti.
Öyle ki Harvard Üniversitesi’nden profesör Kenneth Rogoff geçen hafta Financial Times’da çıkan bir yazısında, Amerikan ekonomisindeki çalkantıları “mal piyasalarındaki aşırı talep” ve “finans piyasalarındaki aşırı arz” unsurlarına bağlıyor; ve ABD’nin durgunluğu “V” biçimindeki bir defalık daralmayla değil, “W” biçiminde birbirini izleyen “durgunluk-genişleme-durgunluk-genişleme” dalgalarıyla, salınımlar halinde yaşayacağını tahmin ettiğini yazıyordu.
***
“W” biçimindeki “spekülatif büyüme-durgunluk-kriz-büyüme-durgunluk” dalgalarının Türk ekonomisinin son 20 yılının en belirgin özelliği olduğunu bilen bizler için, profesör Rogoff’un betimlemesi hiç de yabancı değildir. Bizim açımızdan daha can alıcı soru ise küresel ekonomideki söz konusu “W”-tipi dalgalanmanın Türkiye’ye olan yansımalarının tek bir “W”den mi, yoksa “WW...W” biçiminde birbirini izleyen (ve benzetmeyi daha da ileriye götürürsek, W’nin puntoları giderek büyüyen!) çalkantılar şeklinde mi olacağıdır. Piyasalardaki coşku-kötümserlik algılanmalarından kaynaklanan belirsizlik ortamının reel ekonomide yaratacağı olumsuz etkiler, sanayide ve işgücü piyasalarında onarılması çok zor tahribata yol açmaktadır.
Son söz olarak, bu köşede sık sık vurgulanan bir yorumu yeniden sizlerle paylaşmak arzusundayım: Küresel ekonomide krize en yatkın ülke, küresel finans sermayesinin en gözde konumda gördüğü ülkedir. Türkiye, dış açıkları, döviz pozisyon açıkları, dış borç yükü ve sığ olan finans piyasalarının kaldıramayacağı boyuttaki spekülatif hareketleriyle, küresel krizden en şiddetli biçimde etkilenebilecek ekonomi durumundadır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama