Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Avrupa, Terör ve 'Ötekiler'
1990 sonrasında tek merkezli dünyaya yönelişle birlikte dünyada bazı sorunlar artmaya başladı;
\n- Soğuk savaş yerine sıcak savaşlar Ortadoğu ve Afrika’da hız kazandı.
\n- Dünya gelir bölüşümünde farklar ve dengesizlikler büyüdü, işsizlik arttı, derin ekonomik krizler baş gösterdi.
\nİşin ilginç yanı Batı kapitalizminin (ABD ve AB’nin) ısrarla istediği bu yeni yapılanma, iktisadi alanda Çin, Rusya, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerin küresel ağırlıklarının artmasına yol açtı.
\nBu gelişmelerin Avrupa’ya (ve AB’ye) faturası büyük oldu; işsizliği arttıran yeni uluslararası rekabet düzeni, öte yandan sosyal devleti zayıflatmaya ve için için çökertmeye başladı. Avrupa ülkeleri art arda krizler yaşıyor.
\nAB’nin (ve Avrupa’nın) küresel ekonomideki payının azalması, Avrupa’ya kültürel, etnik ve siyasal negatifleri ile yansıdı, Müslümanlar potansiyel suçlular olarak ilan edildiler.
\n- Asya’yı ve Afrika’yı “öteki” olarak görmek, AB politikalarının bir parçası haline geldi. “Vize”den kültürel ayrışmaya kadar birçok alanda yeni duvarlar örüldü.
\n- Aşırı sağ, faşist ve etnik milliyetçiliğe dayalı partiler Avrupa’da etkilerini arttırdılar.
\n- Hıristiyanlık-Müslümanlık karşıtlığı ortaçağda olduğu gibi vitrine çıkarıldı.
\n- Avrupa’nın ve Avrupalının dışarıya bakışında çifte standartlar yaygınlaşmaya başladı.
\nBütün bu gelişmelerin sonuçlarını hem Avrupa’da yaşayan 5 milyonun üzerindeki Türkler olarak gördük; hem de Avrupa-Türkiye ilişkilerinde onların izledikleri politikalar ve uygulamalar olarak fiilen yaşamaktayız.
\nAnkara-Brüksel görüşmeleri
\nAnkara-Brüksel üyelik görüşme süreci bunun bir kanıtı;
\n- “Ben Ankara ile üyelik görüşmesi yapmıyorum, sadece uyum görüşmesi yapıyorum” diyecek kadar ileri gidiyorlar. Kısacası, sen benim için “ötekisin”, seni içime almayacağım, benim kararlarıma nasıl uyacağının kurallarını belirliyorum, diyorlar. Bu arada “bazı iyi şeyler de oluyor, o ayrı mesele”; aynen kuma verilen kızın giyeceği çorabın daha iyi olması gibi bir şey.
\nKıbrıs’tan Güneydoğu sorununa, Ergenekon meselesinden Ege’ye kadar her konuda,“öteki” olarak algılanan bir Türkiye var. Türkiye gibi birçok bölge ülkesi de aynı durumda.
\n1990 sonrasında bütün bu konularda Avrupa’nın hareketlendiğini görüyoruz. Küresel pazarlardaki etkinlik olarak nispi anlamda zayıflayan Avrupa, Türkiye’yi parlayan bir pazar olarak seçiyor; otomotivden mücevhere, sigortacılıktan turizme Avrupa şirketleri Türkiye’ye doluşuyorlar, ama aynı açıklık ve hoşgörü Türkiye’ye gösterilmiyor. Adli ve hukuki meselelerde bunu halen yaşamaktayız.
\nNorveç olayı çizgi dışı mı?
\nNorveç’te patlak veren ve halkı şoka sokan saldırı, bireysel bir cinnet olmanın yanında toplumsal ve kültürel bazı birikimlerin de sonucudur:
\n- Avrupa ülkelerinde Müslümanlara ve Türklere karşı biriken algılamalar; izlenen politikalar ve uygulamalar;
\n- Avrupa’nın eğitim sisteminden sokak kültürüne kadar yerleşen tarihi algılamalar ve yanılgılar;
\n- 1990 sonrasında Avrupa’nın dünyadaki iktisadi ağırlığının oransal olarak gerilemesi ve bunun getirdiği sosyal sorunlar;
\n- Sosyal devletin etkisinin azalmasının halk ve işsizler üzerinde yarattığı umutsuzluklar birlikte düşünülmelidir.
\n“Düşmanlar ve ötekiler” yaratarak kendilerini ayakta tutmaya çalışan toplumlar kendilerine de zarar verirler. Türkiye’de ve bölgede bir dönem yaratılan “komünist ve solcu avı” ya da Müslümanları potansiyel terörist görerek cilalanan politikalar kendi içlerinde saldırgan faşistleri de beraberinde getirirler; yarattığınız yapay düşmanlar kimileri tarafından gerçek sanılır ve bilim kurgu filmlerindeki gibi saldırılar, bu defa fiilen işe başlar. Bundan da en büyük zararı, o toplumun kendisi görür.
\nSiyahlar, ABD’de “ötekiydiler”, ta ki bir siyah başkan seçilene kadar. Sevgili dostum, eski diplomat, şimdi papaz olan John Meultke geçen yıl İstanbul’da buluştuğumuzda bana şöyle demişti: “Erol, Obama’nın seçilmesi dünya için değil ama Amerika için büyük bir devrimdir.” Çok haklıydı, siyahlar artık “öteki” değillerdi.
\nBu arada 1989’da vefat eden İktisat Fakültesi kurucularından Prof. Fritz Neumark, 1987’de Almanya’daki son buluşmamızda bana şöyle diyordu: “Avrupa 400 yıl Türklerle savaşmış, işte bu nedenle Türkiye’yi AB’ye alamaz...”
\nİstisnalar hariç, Avrupa’daki Türkler bugün Avrupa’nın Hitler dönemindeki Yahudilerinden farklı değiller. Sistematik kundaklamalardan bireysel ayrımcılığa, her alanda bunu fiilen yaşamaktayız.
\n“Haçlı seferi” ifadeleri günümüzde yalnız caniler değil, siyasetçiler tarafından da kullanılmıyor mu?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?