Sansür, demokrasi ve araçlar

18 Ekim 2022 Salı

Yönetimin sansür, demokrasi ve araçlar arasında oluşturmaya çalıştığı bütünlük ve çelişkiler yumağı ülkenin nereye çekilmek istendiğinin çok açık bir göstergesi haline gelmiştir. Bu bağlamda hukuk kurallarını, demokrasiyi, kuruluş ve kurtuluşu, cumhuriyeti, Atatürk devrimlerini, dış ilişkileri ve iç dengeleri tartışıp ayrıntılara girmeye hiç gerek kalmamıştır.

Televizyon ekranlarında izlediğim tartışmalar, okuduğum yazılar çok büyük oranda anlamını kaybediyorlar. Çünkü içi tamamen boş hale getirilmiş olgu ve kavramların tartışılmasının hiçbir anlamı kalmamaktadır. Aynen tamamen boşaltılmış bir valizin içindeki eşyaların neler olduğunu pazarlamak gibi bir hale gelinmiş olur.

Türkiye’de yapılmakta olan medya tartışmaları bu anlamda hukuk fakültesi birinci sınıflarında dahi adı bile anılmayacak olan meselelerin ne kadar önemli olduğunu, sudan ucuz hale getirildiğini anlatmak gibi bir şey olur. Türkiye’de elit dahil, teknisyenler dahil ayrıntılı bir biçimde ancak ilgili okulların sınıflarında örnek göstererek ders haline getirilen meseleleri tartışmaktan başka bir şey olmaz. Benim sık sık kullandığım bir deyim olan “aptalı oynamaktan” başka bir anlam taşımaz. Tabii bunun bile bile, göstere göstere medya oyunları haline getirilmesi Charlie Chaplin’i bile aratacak bir güldürü sahnesi olmaktan ileri gitmez. 

Türkiye’de bugün adeta “ilahi” bir komedya oynanmaktadır. Bu komedyanın yalnızca iktidar tarafından değil muhalefet tarafından da kimi katılımcılarının bulunması işi daha da vahim hale getirmektedir. Bu vahameti görerek, bilerek göz ardı etmek ise aptallığın, günahın ve insanlık dışılığın en büyük göstergesidir.

Ortadoğu üçgeninde Akdeniz, Körfez, Balkanlar hattında yeni gelişmeler söz konusu: 

- ABD Yunanistan’ı öne çıkararak Ege ve Balkanlar’da Türkiye’ye karşı yeni bir tehdit oluşturmaktadır.

- ABD Körfez, Yunanistan ve Hazar Denizi üzerinden yeni bir hat açmaya başladı.

- ABD Yunanistan ve KKTC’ye özel bir önem verdiğini ortaya koydu. Aynı şekilde Suriye politikasına da Şam’ın arkasına destek vererek yeni bir zemin oluşturuyor. Hem Suriye hem de Irak’ta yeni dengeler söz konusu. Doğu Avrupa, Kıbrıs konusunda tutumunu değiştirmeye başladı. Bu bağlamda Tayyip Erdoğan Batı karşısında daha olumsuz bir konuma geldi. Bütün bunların Ortadoğu’da yeni küresel dengeleri de getireceğini düşünmek gerçekçi olacaktır.

Ve son nokta Batı cephesinde yeni bir şey yok...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları