Sanki Ligler bitmiş.
Sanki bir sezonun tüm değerlendirmeleri yapılmış.
Sanki eksiklerimiz, sorunlarımız gözlem altına alınmış.
Ve sonunda sıra haziranda başlayacak olan transferlere gelmiş.
Yazılı ve görsel medyada yer alan haberlere göre sanki böyle bir tablo var karşımızda.
Gidecek olanlar, gelecek olanlar her gün boy boy basında…
Şampiyonluğa giden Beşiktaş’ın teknik direktörü Şenol Güneş’i bile bir yerlere gönderenler yerine alternatifler yaratanlar var.
Tamam kulüpler gelecek sezon hazırlarını şimdiden başlatmak zorunda.
Son dakikaya kalan transferlerin çoğunlukla ‘iş olsun’ diye yapıldığını hepimiz biliyoruz çünkü.
Zaten biz de sürekli kadronun erken yapılanması gerektiğini savunmuyor muyuz? Yeni oyuncuların yeterli süre hazırlık dönemi geçirebilmeleri için.
Ne var ki bakıyorum da henüz nisan bile gelmeden özellikle büyük kulüplerin transfer dedikoduları her şeyin önüne geçmiş durumda. Oysa ki Süper Lig’in bitmesine sekiz hafta gibi çok bir zaman var.
Hep söylüyorum ya sanki biz futbol değil de transfer maçı yapıyor gibiyiz. Her şeyden fazla transferleri seviyoruz.
Tabii bu arada bolca gerçek dışı şişirme haber, büyük kulüplerin aynı futbolculara talip olmaları ya da oluyor gösterilmeleri, çekişme ortamı yaratılması da işin en popüler tarafı.
Ne kadar büyüksen o kadar para basar rakibinin talip olduğu futbolcuyu alırsın imajı ise günümüz futbol düzeyinde bile hâlâ taze.
Tamam da bunları konuşacak daha çok zamanımız var.
Henüz ligler bitmiş değil. Ne şampiyonlar belli, ne de kümeden düşenler… Hatta en kritik haftalara giriyoruz.
Kara Kartal Süper Lig’de çok avantajlı konumda olmasına rağmen Şampiyonluğunu ilan etmiş değil. Çok kritik maçlar var önünde. Klasik olacak ama üç puanlı sistemde her şey her zaman olabilir.
Bunu en iyi şerefli ikincilikler döneminde yaşadığı bahar felaketleriyle Beşiktaş bilir.
Üstelik Siyah - Beyazlıların son iki sezondur rakiplerine karşı elde ettiği üstünlük bazılarını pusuda bekletiyor da olabilir. Bir takım cepheleşmeler de olabilir.
Neyse ki Beşiktaş’ın başında Şenol Güneş gibi her türlü olasılığı düşünen hemen havaya girmeyen bir hoca var.
Neyse ki Beşiktaşlı oyuncular işin ciddiyetinin farkında. Son dakikaya kadar mücadeleden düşmemeleri bunu en iyi göstergesi değil mi?