Umudun meydanı
Gülengül Altınsay
Son Köşe Yazıları

Umudun meydanı

02.05.2024 04:00
Güncellenme: 02.05.2024 04:00
Takip Et:

O büyük katliamın olduğu, 34 insanımızın katledildiği, binlerce merminin atıldığı 1977 1 Mayıs’ında ben de Taksim Meydanı’ndaydım. Alana varamadan silahlar patlamış, biz de dağılmak zorunda kalmıştık. Ve kurşun yemeden çok ucuz atlatmıştık olayı. Ama ülkemiz hiç de ucuz atlatamamıştı o 1 Mayıs 1977’yi. Ardından sıkıyönetimler gelmiş, özgürlükler ortadan kaldırılmış, halk hareketi dağıtılmış ve 80 darbesinin yolu açılmıştı. Daha sonraki yıllarda Taksim’de birkaç kez de olsa 1 Mayıs’ın şenlik havasında kutlanabilmesine tanık olmuştum. Olaysız geçen bu kutlamalar beni geleceğe dair yeniden umutlandırmıştı. Demokrasi ve özgürlüğe ülkemizde de yürüyeceğimize dair umudum, umudumuz yeşermişti. 

UMUDA BARİKAT

Şimdi geldiğimiz noktada yine inatla 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanması engelleniyor. Ve halkın bir kesimi bir başka kesime karşı düşman edilmeye çalışılıyor. Sakın bunu sadece karşılıklı bir gereksiz inatlaşma olarak değerlendirmeyin. Bu bir inatlaşma değil demokrasi mücadelesi. Bu ülkede de insanlar eşit ve özgür yaşayabilir inancını, umudunu tazeleme mücadelesi. 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlarsak bunun bütün alanlara, siyasi ve toplumsal hayata iyileştirici etkisi olacak. “Bir şeyler değişebilir, düzelebilir” diyeceğiz.

FUTBOL FARKLI DEĞİL

Siyasi ve toplumsal düzenin bir parçası olarak baktığımızda futbolda da adaletsizlik, kayırmacılık, yozlaşma bitsin istiyoruz ama bitmeyecek. Ve tabii bu zeminde kalmak için muktedirlerin sürdürdüğü inat da. Her şeyi para olarak gören, o yüzden ulufe dağıtır gibi para vererek -ki bu paralar yine halkın parası- futbolun muktedirleri bu kayırmacı adaletsiz düzenini devam ettirmeye çalışıyorlar. Artık yaptıklarının o kadar farkında değiller ki “Kulüpler zor durumda ve biz para yardımı yapmak için üst makamlarla konuşuyoruz, sözler alıyoruz, ama onlar hala bizi kötü yönetici ilan ediyor” meailinde sözler sarf edebiliyorlar. Merkez ne derse onu yapan kapıkulları istiyorlar. Liyakatli, bağımsız ve çağdaş, adaletli yönetim, profesyonel yöneticiler, emeğinin karşılını alabilen sporcu gibi kavramlar yasak. Önlerine barikatlar kuruyorlar. 

MÜCADELE BİTMEZ

Anlaşılan ülkece önümüzde çok uzun bir yol var. Ne zaman ki 1 Mayıs’lar olması gerektiği gibi Taksim’de kutlanabilir, insanlar korkmadan, ayrımcılığa uğramadan özgürce istediklerini dile getirebilir işte o zaman futbolda da bağımsız TFF’lerin, bağımsız MHK’lerin, adaletli yönetimlerin yolu açılır. Kulüplerin başına iş bilen, irade sahibi insanlar geçer. Başkanlar “trol güruhu”na değil, gerçek taraftar kitlesine dayanarak yönetir kulüplerini. Ve işte o zaman ülkemizin gençleri hemen her alanda özgürce çalışıp emeklerinin karşılığını alabilir, hak ederek başarılı olabilirler, bu ülkeye inanabilirler. Evet belki bugün olmadı ama Taksim Meydanı bu ülkenin meydanıysa bu ülkenin emekçileri orada bayramını kutlar. Ama bugün ama yarın. Kazanılan tüm demokratik haklar hep böyle kazanılmadı mı?

Yazarın Son Yazıları

Büyü dükkânı, kadın ve sigara

Psikodramadaki “Büyü Dükkânı” tekniğiyle bir sanat eserinde sigara içen kadın figürü arasında kurulan metaforik bağ, özgürlük, bağımlılık ve toplumsal cinsiyet normları üzerine çarpıcı bir sorgulama başlatıyor: Gerçekten özgürleşirken neyi feda ediyoruz?

Devamını Oku
18.05.2025
Aziz Sancar için milletimiz harekete geçti

Aziz Sancar’ın beyinde tehlikeli kanser Glioblastoma üzerinde farelerde yaptığı araştırmaların çok olumlu sonuçlar verdiğini ve fare ömrünü iki kat uzattığını yazmış, şimdi ikinci bir fare grubu üzerinde deneyi kontrol amaçlı tekrarlama hazırlığı içinde olduğunu belirtmiştim.

Devamını Oku
18.05.2025
Osmanlı’dan Osmancık’a

Türkiye’nin müzelerini gezmeye başladığım 1970’li yılların başında, Yunan ve Roma döneminden günümüze kalan erkek heykellerindeki sistematik bir eksiklik dikkatimi çekerdi.

Devamını Oku
18.05.2025
Jeoekonomik ticaret politikası

ABD-Çin arasında tarife yani uluslararası ticarette ithalatta alınan vergilerin artırılması ile yeniden başlayan ekonomik savaşlar tedarik zincirindeki kırılmaları tetiklemeye devam ediyor.

Devamını Oku
18.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Gitanjali ve Ecevit

Bugün 18 Mayıs 2025.

Devamını Oku
18.05.2025