Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gönül meselesi
Doğduğum şehrin takımı Düzcespor bir türlü sonuçlandıramadığı TFF 2. Lig’e çıkma mücadelesinde nihayet başarılı oldu. Yumra deplasmanında aldığı 2-1’lik galibiyetle şampiyonluğunu ilan etti. Yolu bundan sonra da açık olsun. Bir sevinçli haber de Londra’dan geldi. 1995-2001 yılları arasında sezonluk biletine sahip olduğum Fulham, Luton Town’ı 7-0 yenerek Championship’te şampiyon oldu ve yeniden Premier Lig’e çıktı. Londra’da yaşadığım yıllarda Londra’nın Siyah-Beyazlı takımı olarak Fulham taraftarı olmayı denediğimde kendileri taa 4. kümedeydi. Ve Fulham taraftarları da dahil birçok kişi sıfırdan seçme hakkı olan bir yabancı olarak benim anlı şanlı büyük takımlar dururken neden Fulham’ı tercih ettiğimi merak etmişti. Oysa ki bu bir büyük-küçük takım meselesi değil bir duygu, bir gönül meselesiydi. Üstelik dertsiz-tasasız Chelseali olmayı da bayağı bir denemişliğim vardı. Ama olmamış, o birliktelik tutmamıştı. Ayrıca daha az paralı daha az taraftarlı semt takımlarına bağlanmanın da ayrı bir hazzı, başarıya odaklı olmayan bir mutluluğu vardı. Bunu tattım ben Fulham’la. Ama insanın çocukluğunda bağlandığı takımla sonradan bağlandığı ikinci takımı arasında dağlarla fark oluyor, onu da belirteyim.
BÜYÜK MÜ, İYİ Mİ?
Neyse şu “büyük takım”, “küçük takım” meselesine dönersek; böylesine muğlak, göreceli kavramlarla değerlendirmeler yapmak ve üzerine tartışmak vakit kaybı sadece. Büyüklük nedir mesela? Neye göre büyüksün? Niteliksel mi niceliksel mi bu büyüklük? Ondan sonra “Büyük takım şöyle olmaz böyle olmaz, şöyle oynamaz böyle oynamaz” lafları. Futbolda sistemleri bile büyük takımların oynayabilecekleri küçük takımların oynayabilecekleri sistemler olarak ayırabiliyor bazıları. Bence çok saçma. Çünkü bu sistemler de sadece kafada kurulan bir plan. Uygulama futbolcularla top arasında ve sahada. Yani topla iyi oynamak var kötü oynamak var sadece. Bunun için de futbolcuların kendilerini fiziksel olarak, teknik-taktik olarak ve de mental olarak ne kadar geliştirmiş olmaları önemli. Yani özetle “büyük” olmaya değil “iyi” olmaya bakın. Küçüğünden de olsa mutlu olmaya, mutlu etmeye bakın.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı
- Kayıp Amerikalı Suriye'de bulundu: 'Hacıyım' dedi...