Saldırının Geri Planı Nedir?

19 Kasım 2022 Cumartesi

İstiklal Caddesi saldırısında olduğu gibi, her terör olayını gerçekleştiren bir örgüt mutlaka çıkar. İstiklal saldırısının sorumlusunun da AKP iktidarının yanlış politikaları nedeniyle yol geçen hanına dönen Suriye sınırından gelen PKK uzantılı bir örgüt olduğu anlaşılıyor.

Terör olaylarından çok canı yanmış bir ülke olarak biliriz ki her terör saldırısını gerçekleştiren örgüt saptansa bile, o örgütü, o saldırıya yönlendiren asıl sorumluların kimler olduğu ve neden yönlendirdikleri konusu büyük çoğunlukla belirsiz, üstü örtülü ve çapraşık kalır.

Terör örgütlerinin ardında çoğunlukla devletlerin istihbarat örgütleri bulunur. Bir terör örgütünü, tek bir devletin istihbarat kurumu kullanmaz. Duruma, koşullara, saldırı ile verilmek istenen iletiye göre, terör örgütünü kullanan istihbarat kurumları değişir.

Örnek vermek gerekirse, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerini gerçekleştiren terör hücresinin (Tevhid-Selam, Kudüs Ordusu) İran’da eğitildiği saptanmıştı. Türkiye’deki İranlı muhaliflere yönelik eylemlere de katıldığı belirlenen bu hücrenin elemanlarının, İran’da yetiştirilmesine karşın, yalnızca İran istihbaratı tarafından değil, bölge içi ve bölge dışı birçok ülkenin istihbarat kurumları tarafından taşeron olarak kullanıldığına yönelik değerlendirmeler ortaya çıkmıştı.

Benzer bir değerlendirme de İstiklal Caddesi saldırısı için geçerlidir. Saldırıyı gerçekleştirdiği anlaşılan teröristin, PKK/PYD/YPG terör örgütünün Suriye’deki merkezi tarafından görevlendirildiği açıklandı.

PKK/PYD/YPG’nin, Suriye’de ABD’nin denetim altında tuttuğu petrol bölgelerini korumakla görevli bir tür silahlı taşeronu, paralı asker örgütü olduğu biliniyor.

İstiklal Caddesi saldırısında bu örgütün, hem de seçimlere çok az bir zaman kala, kim ve hangi amaca hizmetle kullanıldığı çok önem kazanıyor.

Bunun derinlemesine incelenmesi ve mutlaka çözümlenmesi gerekiyor. Türkiye’nin gücü, yetişmiş kadroları bu yeteneğe sahiptir, yeter ki iktidarın dış ve iç siyasi çıkarları işin içine karışmasın...

TÜRBANI ANAYASALAŞTIRMA SEÇİMİ

CHP’nin hesapsız attığı ve yasa önerisine bile dönüştürdüğü “türban” adımı, AKP’nin seçim öncesi oyuncağı oldu.

Hiç kuşkusuz AKP eline geçirdiği bu hamuru seçime kadar elinde yoğuracak, eğecek, bükecek, uzatıp kısaltacak, giderek biçim verecek.

Kamuoyuna yansıyan haberlere bakılacak olursa, AKP; türbanı anayasalaştırma anlamına gelen hazırlıkları referandum konusu yapmayı, hatta bu referandumu genel seçimlerle birleştirmeyi düşünüyor.

Seçmen kitlesinin büyük çoğunluğunun tutucu olduğu bilinen HDP ile görüşmesinin ana nedenlerinden biri de bu amaca yönelik. AKP, türbanı anayasalaştırma değişikliği için HDP milletvekillerinin de oyunu alırsa referanduma gitme yolu açılacak. Böylece AKP, bir taşla iki kuş birden vurmuş olacak. Referandum ve seçimi birleştirerek HDP’yi de bir biçimde ittifakına katarak sandığa gitme olanağına kavuşacak.

AKP’nin hazırladığı türbanı anayasalaştırma taslağı önümüzdeki hafta gündeme geliyor. 

Ne yazık ki tarihsel bir hata sonucu başımıza örülecek yeni çorapları yakından izlemeye devam edeceğiz. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları