Mehmet Özgül

Sihirbaz Terim

14 Ekim 2015 Çarşamba

Turnuvaya kötü başlamıştık. Özellikle ilk Hollanda maçındaki oyunumuz umut ışıkları saçmıştı. Sonrasında giderek finallere gidebilecek pozisyona girdik. Ve öyle bir maça gelindi ki; diğer maçların sonuçlarına bağlı olarak her sonuca açık bir maç oldu. Gitmek de vardı kalmak da. Bir puan play-off demekti. Cenk-Volkan değişimi dışında kadromuz istikrarlıydı. İzlanda çok tecrübeli ve kaliteli bir takım. Önce Çek maçında olduğu gibi oyunu tutmak gerekti.
İlk yarı üç bölümde geçti denebilir. Önce İzlanda, sonra biz oyuna hakim olduk. Son bölüm de karşılıklı ataklarla geçti. Atak yediğimiz bölümlerde başta takımın en iyisi Hakan olmak üzere savunmamız başarılıydı. Hücum girişimlerimizde final pasları ve yan toplar hedefi bulmadı. Ama umut verdi. Pozisyon bulduk, tehlike de atlattık. O nedenle hücuma çıkarken ve savunmada hem bireysel hem kademe hatası yapmamak gerek.
İlk yarı hem bu maç hem Hollanda-Çek maçı istediğimiz gibi geçti.
Son yarım saate girilirken Oğuzhan ve Ozan işleyen çarkın zayıf halkaları olarak tempomuzu aksatır hale getirmeye başladılar. İzlanda klasik 4-4-2 ile sahayı enine ve boyuna çok iyi kullanarak pozisyon bulmamızı zorlaştırdı. Son yirmide en iyi üçüncü olma ihtimali haberi hocayı harekete geçirdi. Gol için Oğuzhan-Gökhan, Volkan-Umut, Hakan- Cenk değişimini Gökhan’ın kırmızı kartı işlevsiz hale getirdi. Çünkü Cenk ve Umut’un kaynağı Volkan ve Gökhan sahada yoktu. Ama son dakikada Selçuk’un frikiği mucizenin adını koydu.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorunlar yumağı 13 Şubat 2017
Riekerink’in şapkası 5 Şubat 2017
G.Saray’a hüsran! 22 Ocak 2017

Günün Köşe Yazıları