Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Seviyorsan git öldür
Hâlâ...
Kız çocuklarını, bu dünyaya gözlerini açtıkları andan itibaren, bedenlerinden utanmalarını öğreterek korkuttuğunuz için...
Erkek çocuklarını, bu dünyaya gözlerini açtıkları andan itibaren, bedenlerinden övünmeyi öğreterek pohpohladığınız için...
Kızları, kendi varlıklarının başlı başına kışkırtıcı bir cinsellikle donatıldığına; erkekleri, kışkırtıldıkları zaman her şeyi yapabileceklerine inandırarak yaraladığınız için...
Erkekleri baştan çıkan, kadınları da baştan çıkaran varlıklar olarak kodladığınız için...
“Erkek isterse... Erkek sinirlenirse... Erkek kıskanırsa... Erkeğin gururuyla oynanırsa... Erkeğin erkekliğine zeval gelirse...” diye bir şey bildiğiniz için...
“Kadın bir yere kadar”... “Erkek sonuna kadar” diye düşündüğünüz için...
Erkekleri güçlü, kadınları güçsüz bellediğiniz için...
Dün bir erkek bir kadını daha öldürdü.
Şu an bir erkek bir kadını daha öldürüyor.
Yarın bir erkek bir kadını daha öldürecek.
Ve herkes bu cinayetleri aşktan bilecek.
Sanmayın ki bu aşk cinayetleri son zamanlarda arttı.
Kadının günahkârlığı yüzünden cezalandırılması yeryüzündeki en eski hikâye.
Bu hikâyenin üzerine inşa edilen bir medeniyette, en geri kalmış ülkede de, en gelişmiş ülkede de kadın her daim tehlikede.
Şiddetin adını koymakta zorlanan, şiddetin dozları arasında fark olduğunu sanan, ses yükseltmenin bile aslen ne kadar tehditkâr ve tehlikeli bir davranış biçimi olduğu hakkında zerre kadar fikri olmayan kalabalıkların aymazlığında...
Genç yaşlı bir sürü kadın yatıyor aşk mezarlığında.
Kadın ve erkek hakkında bildiğiniz, zannettiğiniz, inandığınız her şeyi unutun artık.
Cinsel kimliklere yüklediğiniz rolleri ve değerleri sil baştan yeniden yaratın.
Şiddet nedir, aşk nedir ayrımına varın.
Yoksa...
Erkekler kadınları öldürmeye devam edecekler.
Kadınlar kendilerini öldürme ihtimali olabilecek erkekleri sevmeyi sürdürecekler.
Polisler karıkoca ya da iki sevgili arasındaki sıradan bir şiddet işaretinden endişelenmeyi hiç öğrenemeyecekler.
Toplum, bir kadına sokak ortasında bağırıp çağıran bir erkeğin bile ne kadar tehlikeli bir dürtüyle donatılmış olabileceğini hiç hissedemeyecek.
Sonra bir kadın...
Bir erkekle ilişkisinde şiddeti yine aşk sanacak.
Şiddeti yine tutku sanacak.
Şiddetin değer vermekten kaynaklandığını düşünecek.
Şiddeti vazgeçilmezliğin göstergesi sanacak.
Erkeğin sevme biçimlerinden biri, diye belleyecek şiddeti.
Öldürülene kadar affedecek, tahammül edecek, hoş görecek...
Sonra bir gün... Ölecek.
Siz gazetelerdeki haberleri okuyacaksınız, fotoğraflara bakacaksınız, hikâyeyle ilgileneceksiniz.
Erkeğe lanet yağdırıp kadına acıyacaksınız.
Tüm haberlerin, tüm fotoğrafların, tüm hikâyelerin birbirinin aynısı olduğu gerçeğini yine atlayacaksınız.
Bugüne kadar gördüğünüz ve bundan sonra da göreceğiniz tüm kadın cinayetlerinde tek bir hikâye vardır.
Adam seviyordur, öldürür. Kadın seviliyordur öldürülür. Erkek buna aşk der. Kadın buna aşk der. Toplum buna aşk der. Polis buna aşk der. Medya buna aşk der.
Henüz bir erkek tarafından öldürülmemiş kadınlar...
Ve henüz bir kadını öldürmemiş erkekler aşkı, sonu mutlu olan hikâyelerden çok, sonu cinayet olan hikâyelerden öğrenirler.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- AFAD duyurdu: Ege Denizi'nde korkutan deprem!
- AKP'de toplu istifa!
- Uçum'dan bu kez '50+1' ayarı
- Kurum kazanacak diyen astrolog neden yanıldığını anlattı
- Cem Yılmaz'dan 'gönder'meli' paylaşım
- Kayıp ekonomist Berzeg olayında yeni gelişme!
- O il için gök gürültülü sağanak uyarısı!
- Ayrılık iddialarına cevap niteliğinde fotoğraf!
- Otobüsteki dehşetten acı haber geldi
- Hamza Dağ'ın 'içkili mekan turları' bitmedi