Önümüzdeki seçimler mi? Önümüzdeki nesiller mi?

03 Şubat 2022 Perşembe

Günlük gelişmeleri izleyen her yurttaş başlıktaki sorumuza şaşıracaktır. “Bu da soru mu? Siyasiler açısından elbette asıl olan önümüzdeki seçimler” diyecektir...

Biz yine de olanın yanına, olması gerekeni koyalım diye düşündük.

Trabzon’da, devleti temsil eden iktidar heyetinin önünde Kılıçdaroğlu’na “hain” diyen çocuğun nasıl bir eğitim sisteminin içinden geçtiğini, onu nelerin beklediğini düşününce ülkenin geleceği için kaygılanmamak elde değil!

Bir başka açıdan bakınca Süleyman Soylu doğru söylüyor: Çocuktan al haberi!

O çocuk bize haber veriyor:

- Eyy büyükler görün, biz böyle bir ortamdan geliyoruz!

- Eyy Türkiye, gelecekte bu ülkenin yönetiminde yer alacak olan bizler, anlamını bilmediğimiz “hain”, “reis” kavramlarıyla büyüyoruz...

- Eyy insanlar, biz çocuklara ne verirseniz ileride o olacağız. Haberiniz olsun!

10 yaşındaki çocuk, büyük bir ayna tuttu hepimizin gözünün tam hizasına...

***

Bugün üniversiteler dahil okul çağındaki insanlarımızın tümü AKP iktidarı döneminde doğdu. 20 milyonu aşkın öğrencimizin eğitiminden sorumlu iktidar, onların temel sorunlarının hemen hiçbirini çözemediği gibi, katmerledi. Çünkü eğitimde de hep önümüzdeki nesiller değil, önümüzdeki seçimler dedi.

İlk bakışta son derece olumlu karşılanabilecek adımların da plansız, programsız olması nedeniyle devamı hep sorun olarak geri döndü.

İşte her ile bir üniversite... Ne güzel! Nüfusumuzun üniversite mezunu oranı yüzde 5-6’lardan 14-15’e yükseldi. Öte yandan 15 yıl önce genç işsizler arasında ilk sırayı lise mezunları alırken şimdi üniversite mezunları aldı. Bir başka deyişle işsizlik dört, beş yıl ertelenmiş oldu. Örneğin ziraat fakültesi sayısı arttı, ziraat mühendisi istihdamı azaldı. 

Ne olursa olsun, hangi koşullarda olursa olsun, hangi dalda olursa olsun, Anadolu’nun her ilinde, büyük kentlerin her semtinde bir üniversite olsun stratejisi gençlerin 20’li yaşlara amaçsız, hedefsiz girmesine neden oluyor. 

Geçen yıl üniversitelerde o kadar çok bölüm boş kaldı ki bundan tıp fakülteleri de payını aldı. Yedi üniversitenin tıp fakültesindeki kontenjanlara başvuru sıfırdı.

Bunun dışında 200’ü aşkın bölüm de hiç başvuru olmadığı için kapatıldı. Bu kadar öngörüsüz olunur.

Üniversiteye giren gençlerin durumu bu... Ya giremeyenler? Onların bir kısmı iş yaşamında, bir kısımının nerede olduğu bilinmiyor. Yanlış okumadınız! Resmi kayıtlara göre 15-24 yaş arasındaki yaklaşık 15 milyon insanımızın 5 milyonu ne okulda ne işte! 

İktidarın eğitime bakışını son öğretmenlik meslek yasasında gördük. Öğretmenlere değer vermek yerine aralarına mesafe koyuyorlar. Dört statüye ayırıp her statüde maaşı artırmak! Bunun ne anlama geldiğini sözleşmeli öğretmenlerde görmek mümkün. Sözleşmeli atanan her üç öğretmenden ikisi öğretmen değil! Öğretmenlik eğitimi almamış!

***

Sevgili Trabzonlu çocuk,

Nâzım Hikmet’in dediği gibi, yaşama sırası sende!

Yürekten inanıyoruz ki senin kalbinin o çocuk temizliği hâlâ bozulmadı. Zaten malum durum sonrasındaki konuşmaların da onu gösteriyor. Memleket gerçekleriyle çok erken tanıştın. Bu ülkede en kolay kullanılan sözcük “hain”dir... Selam vermek gibi bir şey:

Hain Hitler!

Sana böyle bir ülke emanet etmek, “kader” olmamalı. Bütün çabamız bunun için.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yargıtay’da kanun kim? 16 Mayıs 2024
Üç Cumhuriyet gecesi! 14 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları