Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Başbakan'ın 2013 Bütçesini Değerlendirmesi
Başbakan’ın ulusa sesleniş konuşmasında 2013 bütçesini değerlendirirken değindiği hususları deşifre ettiğimizde ilginç sonuçlar elde etmek mümkün.
\nBüyük bir ülkeye, büyük bir millete, iddialı hedefleri olan bir devlet vizyonuna uygun bir bütçe, diyor Başbakan.
\nÜlkemiz ve milletimiz büyüktür ve iddialarımız da yüksek olmalıdır. Ama tüketim ve ithalata dayalı bir büyümeyi sağlayacak bir bütçe, iddialı olmamıza ve vizyonumuza ne kadar uygundur, bunu tartışmak gerekir.
\nKrizlerin faturası, hiçbir hatası olmayan, hiçbir kusuru olmayan vatandaşımıza yükletiliyordu, diyerek vatandaşın bugün korunduğunu iddia ediyor Başbakan.
\nKrizlerin faturasında enflasyon, karşılıksız para basma ve artan vergiler nedeniyle vatandaş en büyük bedeli ödemiştir derken Başbakan doğru tespitte bulunuyor.
\nAma bir doğru daha var. AKP döneminde de adaletsiz gelir dağılımı, kaynakların aktarılmasında haksızlık, bütçe gelirlerinde dolaylı vergilerin yani vatandaşa ağır yük getiren vergilerin payının yüzde 70’lere gelmesi, sık sık artan akaryakıt fiyatları, vatandaşın aldığı malların fiyatlarının devamlı artış göstermesi de vatandaşın belini büküyor. Bugün para basılmıyor, enflasyon yüzde 10’ların altında ama buradan sağlanan avantaj başka politikalar nedeniyle hiçbir işe yaramıyor. Vatandaş yine sıkıntıda, yine belini doğrultamıyor.
\nBütçelerin işsizliğe çare bulması da beklenirken 3 milyon kişi hâlâ işsiz.
\nBaşbakan TCMB rezervleri ile her zaman övünmekte.
\n2002 yılının sonunda 27.5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervinin şu anda 117 milyara yükselmesinin ekonomik krizlere karşı ülkeyi korunaklı hale getirdiğini, muhtemel dalgalanmaları vatandaş hissetmeden aşmayı sağlayacağını ortaya koyuyor Başbakan.
\nMerkez bankalarının en önemli işlevlerinden biri, bastığı paranın dış değerinin istikrarını korumaktır. Bunun için altın ve dövizi rezerv olarak biriktirirler. Bu rezervleri ulusal para karşılığında satın alırlar. Yani para basar ve karşılığında altın ve döviz alırlar. Türkiye’de olduğu gibi döviz borçlanarak da rezerv biriktirilebilmektedir.
\nDolayısıyla bu rezervler satın alınmış bir ürün stoku gibidir. Stokta durduğu sürece döviz sahibi ülkeye faiz ödenmiş olur. Yani bir anlamda emanet paradır veya varlıktır.
\nSıcak para çıkışı olsa, döviz talebi artsa bu emanet paralar, dövizler ulusal paraya dönüşür ki bunun sonucu devalüasyondur.
\nElbette paranın dış değerini kontrol etmek için merkez bankası rezervi iyidir. Ancak bu rezerv ödemeler dengesi fazlası verilmesi, ürettiğinizi satmanız, üretim ekonomisine sahip olmanız halinde bir varlıktır. Aksi halde cari açığı olan bir ülkede her an kullanılacak bir stok kalemidir.
\nBu nedenle çok fazla övünmemek ve bunu ekonominin sağlıklı olduğunun işareti saymamak lazımdır.
\nIMF’ye borcun 2013’te bitmesini, güzel bir gelişme olarak değerlendiriyor Başbakan.
\nSıcak paranın 100 milyar dolarları aştığı bir ülkede dış politikaya bağlı olarak hâlâ Katar ve Suudi Arabistan’dan sıcak para geliyorsa elbette IMF’ye ihtiyaç yoktur.
\nIMF’ye borçlu olunmadığı ile övünülürken ateş gibi yakan sıcak paranın IMF’den daha tehlikeli olduğunu söylemek yanlış olmaz.
\nSıcak para IMF’ye ödediğimizden çok daha külfetli ve ülkemizden çok büyük bir serveti alıp götürmektedir.
\nTabii bunları söylerken IMF’ye mahkûm bir ekonomiyi savunmuyoruz. IMF’ye borcun olmaması veya borç alınmamasının yararlı sonucunu ortaya koyarken bunun yerine daha zarar verici sıcak paranın yarattığı tahribatı ortaya koymamanın bir çelişki olduğunu vurgulamak istiyoruz.
\nBu ihracat kalemi ile gururlanırken ithalattan hiç söz etmemek gibi bir durum.
\nÜlkenin ekonomisinin bugünkü canlılığının borçlanarak tüketmekten kaynaklandığını hiç akıldan çıkarmayalım...
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama