Ülkemizde her gün söylenenlere ve tartışmalara baktığımızda sevgisizliğin kaybolduğunu, kendimize dumanlı ayna seçtiğimizi ve bu sevgisizlik devam ederse çöküşün kaçınılmaz olduğunu görüyoruz.
Cennet aslında bir sevgi boyutudur. Cennete sevgi ile ulaşılır. Yoğunlaşmış sevgi duyanlar bulutlarda gezer. Her yerde cenneti görür.
Sevgiyi seçerseniz dünya bir başka güzel olur. Sevmenin bir nedeni var. Çünkü sevmek herkesi mutlu kılar ve toplumlar ışık saçar.
Sevgi dinginlik ve iç barış getirir.
Sevgiyle yaşadığınızda zihninizdeki sis yok olur.
Mutluluk sevgiyle sağlanır.
Dünyada cennet, sevginin ebedi durağıdır.
Bu cenneti bulmak elimizde. Sevgi bilinci ile sürülen yaşama Musa, vaat edilen toprak; Muhammed ve İsa, cennet; Buda, Nirvana dedi. 21. asırda biz yeni rüyamız demeliyiz. Bu yeni rüyaya sevgi ile ulaşılacaktır.
Atatürk’ü sevin. O size bir şey yapmadı. O size güzel bir ülke bir ev bıraktı.
Bu ülkeye hizmet etmiş bir tuğla koymuş herkesi sevin.
Birbirinizi sevin.
Başbakan herkesi sevmeli, kucaklamalı. İçki içeni de ayran içeni de sevmeli. Bilhassa onun sevgide ayrım yapmaya hakkı yoktur.
Yargıçlar hapishaneye attıkları insanların yerine kendilerini, bu insanların çocuklarının yerine kendi çocuklarını koymalı. Kalem kırdıkları insanlara bir de sevgiyle bakmalı.
Polis halkını sevmeli.
Ormanlarımızı, ağaçlarımızı, çiçeklerimizi sevmeliyiz. Onlar evrenin bize müthiş armağanlarıdır.
Hayvanları sevmeliyiz. Onlar evrenin başka bir boyuttaki dengeleridir.
Yani bu ülkeyi cennete çevirmek istiyorsak sevmekten, samimi olmaktan başka çaremiz yok.
Yorulduk her gün kavgadan, birbirimizin gözünü oymaktan…. Sevgi yerine nefret, vefa yerine vefasızlığı seçtik kendimize…
Zarafet yerine kavgayı tercih ettik ilişkilerimizde…
Bakın dumanlı aynanıza ve şunu deyin: Ne oluyor bana? Ne yapıyorum ben? Bu ülkeyi cehenneme çevirmek mi muradım? Yoksa cennet diyarı yapmak mı çıkarım?
Şunu bil ki ey insanoğlu, hangi dinden, hangi mezhepten, hangi tarikattan, hangi cemiyetten, hangi ulustan olursan ol aynanın dumanını silecek tek şey sevgidir.
Yeter artık! Gelin bu ülkenin kimyasını sevgiyle yoğuralım…