Şirketler Neden Batıyor?

18 Aralık 2012 Salı

Reel sektörde son aylarda rastlanan sıkışıklık, çeklerin karşılıksız çıkmasındaki artış ve çek ertelemelerinde yoğunlaşma, iflas erteleme taleplerinde artma sebeplerinin başında şirketlerin özkaynak-kredi bileşimindeki dengesizliğin ve kredi ile büyümenin finanse edilmesinin geldiğini görüyoruz.\n

\n

Borca batık hale gelme sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:\n

\n

- Maliyetlerde aşırı şişkinlik.\n

\n

- Harcamaların kontrol edilememesi.\n

\n

- Finans yöneticilerinin günü kurtarmak için banka kredilerine sarılmaları.\n

\n

- Fiyat artışları nedeniyle maliyetlerin artması.\n

\n

- Kurların artması nedeniyle ithalat maliyetlerinin artması, yurtiçi alım maliyetlerinde yükselmeye de sebep olması.\n

\n

- Kur artışında beklenenlerin gerçekleşmemesi sonucu ihracat gelirlerinde azalma.\n

\n

- Türk ekonomisinde tahmin edilemeyen olumsuz gelişmelerin hesapları etkilemesi.\n

\n

- Dünya ve bölgesel ekonomik olumsuz gelişmelerin talepleri daraltması. Bunun satışlara olumsuz etkisi.\n

\n

- Müdürler bolluğundan işletmenin hantallaşması ve etkin ticari ve finans yönetiminden uzaklaşması.\n

\n

- Satış noktalarının sayısının işletme sermayesine dayanmadan kredi ile finanse edilmesi.\n

\n

- Satış noktalarının m2 ve ciro karşılaştırması yapılmadan yüksek kiralarla tutulması ve gereksiz veya abartılı dekorasyonların yapılması.\n

\n

- Başa baş noktasının hesaplanmaması.\n

\n

- Satıştan elde edilen kârları finansman maliyetlerinin silip süpürmesi.\n

\n

- Stok devir hızının yüksek olmasına rağmen alacak devir hızının düşük kalması: Burada bir örnek verirsek bir malın stok tutma süresi 60 gün ise devir hızı 6’dır. Ortalama tahsil süresi 90 gün ise alacak devir hızı 4’tür. Bu nedenle şirketin parası müşterilerde daha fazla kalmaktadır. Bu da riskli durumdur.\n

\n

- Satıcı kredisi yerine banka kredisi kullanılması.\n

\n

- Hesapsız ve kontrolsüz çek kesilmesi.\n

\n

- Stoka mal alınması ve burada uzun süre kalması.\n

\n

- Alacaklarda batak verilmesi.\n

\n

- Kâr ederken nakit sıkışıklığına girenlerin gerçekçi analizler yapmaması.\n

\n

- Yüzeysel olarak işlemlere bakan danışmanlara güvenilmesi. Mali bünye analizi yaptırılmaması.\n

\n

- İşler iyi giderken uzmanlardan yararlanma ihtiyacının hissedilmemesi. İşler kötüye giderken uzmanlara başvurulması.\n

\n

- Yasal düzenlemelere titizlikle uyulmaması nedeniyle uğranılan ceza ve tazminatların nakit akışını bozucu etkisi.\n

\n

- Kârların ve sermayenin etkin ve verimli kullanılmaması.\n

\n

- İşletmede yeterli para varken kaldıraç etkisinden yararlanmak gerektiğini belirtip banka kredilerine yönelmeyi tavsiye eden dışarıdan gazel okuyan danışmanlara itibar edilmesi.\n

\n

- Kısa sürede hırs ve telaş ile büyüme hedefi ve kredilere dalma.\n

\n

- Haksız rekabet koşulları. Kayıt dışı ekonominin yarattığı fiyat ve maliyet dezavantajları.\n

\n

- Uluslarararası tekelci şirketlerin faaliyette olunan sektöre girmesi ve yerli firmaları tehdit eder hale gelmesi.\n

\n

- Patron ve patron çocuklarının aşırı lüks harcamaları...\n

\n

Bu saydığımız sebepler çoğaltılabilir. Ancak en önemli sebep maliyetlerin kontrol edilmemesi, yüksek maliyetle çalışılmasıdır.\n

\n

Şirketlerimiz, aile bütçelerimiz ve ülke ekonomisi tüketime ve borca dayalı olduğundan ve tüketerek büyüme modeli bize dayatıldığından bir girdaba girmiş durumdayız. Bundan kurtuluş nasıl olacak, doğrusu kaygılıyız.\n

\n

Ancak derhal uygulanabilir çözümler olarak maliyetlerde ciddi düşüşler yapmayı, şirket evliliklerine gitmeyi, banka kredilerinden kurtulmaya çalışmayı, safra olan satış noktalarını tasfiye etmeyi sayabiliriz

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları