Avrupa'yı Bekleyen 'Ak Faşizm!'

22 Ocak 2012 Pazar
\n\n\n

Prof. Giulio TremontiAvrupa yeni bir faşizm.. finans faşizmi tehdidiyle karşı karşıyadiyor: Bunun adı beyaz (ak) faşizm!

\n

Prof. Tremonti, sıradan bir akademik gözlemci değil.

\n

Berlusconi hükümetlerinde uzun yıllar ekonomi - maliye bakanlığı yapan ve Çizmenin en güçlü siyaset adamlarından biri sayılan Tremonti; Avrupanın tüm büyük ekonomik-siyasi aktörlerini yakından tanıyor. Ve şimdi işte yeni çıkan Güvenlik Çıkışı/Uscita di Sicurezza isimli kitabında Avrupayı açıkça yeni faşizm tehlikesinekarşı uyarıyor.

\n

Tekrar bir 1933e yönelmemiz olasıdır diyen eski Ekonomi Bakanı; (Kitlelerin) korku katsayıları artarken, halihazırda piyasa ya da finans piyasasıdenen ancak ekonomik bir sistemden çok kaosu andıran düzene hâlâ müdahale etmek için zaman var Bunu, üretken ve spekülatif ekonomiyi birbirinden radikal biçimde ayırarak yapabiliriz. Üretken ekonomiyi güvenceye alıp, finans ruletini bertaraf edebiliriz.

\n

‘Tarih yorgunluğu’

\n

Avrupada böyle çok sayıda gözlemci giderek artık açıktanyeni faşizm tehlikesine / tehdidinegönderme yapıyor

\n

Kimileri Tremonti gibi tehdidi finans piyasalarının tahakkümügibi salt teknik cepheyle sınırlıyor..

\n

Kimileri -Almanların deyimi- “Geschichstsmüde”; “tarih yorgunluğuylaaçıklıyor:

\n

İspanyol tarihçi Jose Enrique Ruis Domenec Avrupa krizininkökenlerinde örneğin böyle derin bir belleksizliksorunu olduğunu söylüyor; Avrupa entegrasyonunun siyasi geçmişinin öyküsü, üç kuşak boyunca desteklenegeldi. Ancak ne var ki o öykü artık tükendidiyen Domenec şunları ekliyor:

\n

Avrupalıların büyük çoğunluğu, liderleri dahil, artık nasıl bir geçmişten geldiklerini bilmiyor. Geçmişlerini bilmedikleri gibi, nereye gitmek istediklerinin ayırdında değiller. Kimse AB projesinin bir vakitler tehlikeli iblisleri bertaraf etmeye yaradığını artık hatırlamıyor. Piyasalardediğimiz yırtıcı kaplana, her defasında giderek daha fazla baş eğmek zorunda kalıyoruz. En önemlisi de, zamanla etkisini yitiren Avrupa entegrasyonunun o eski öyküsü yerine, yeni bir öykü koyamıyoruz. Siyasetin dizginleri yeniden eline alabilmesi için oysaki yeni bir öykü şart.(AB parçalanır mı?” El Pais 19 Kasım 2011)

\n

2000’de Haidere verilen heyecanlı, gür tepkilerin,ViktatörOrbandan esirgenmesi bundan

\n

Fransa, İtalya gibi büyük Avrupa ülkeleri demokrasilerininkredi notunundüşürülmesine sessiz kalınması, omuz silkilmesi, umursanmaması da bundan

\n

ABnin II. Dünya Savaşı sonrasında faşizmlere geçit vermemek amacıyla bir büyükdemokrasi projesiolarak tasarlanmış olduğunu kimse bundan böyle hatırlamıyor.

\n

Demokrasi projesini önemseyen kuşaklar aktif değiller artık; ya ebediyete göçtüler ya da emekli oldular...

\n

Avrupa solubir yandan kan kaybederken bir yandan da böyle bir kuşak değişimiyle antifaşizm tarihinin genel geçer etkisiyitirilmiş oldu.

\n

‘Merkozy’ de bitti

\n

Avro krizinden değerler krizine dek bu çok katmanlı, çokboyutlu bunalımda şimdi artık herkes yalnız Merkelin ağzına bakıyor.

\n

Geçen hafta Fransa ekonomisinin efsanevi üç Ayı kaybetmesinin ardından Sarkozy-Merkel ekseninin oluşturduğu Merkozy dönemi de kapandı gitti.

\n

Bundan böyle varsa yoksa Angela Bismarck Thatcherlakabıyla nam salan Merkelin, Avrupanın geleceğine dair planları var.

\n

Gözlemciler, Avrupanın tartışmasız tek patronunun Merkel olduğu konusunda hemfikir. Ama Merkelin planları ve kafasında krize ilişkin geliştirdiği olası senaryolar hakkında kimsenin en ufak bilgisi, tahmini yok.

\n

Avrupanın geleceği hiç bu kadar yoğun sis altında kalmamıştı.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024
Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları