2. İnönü Zaferi ve Mülkiyeliler - Vecdi SEVİĞ
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

2. İnönü Zaferi ve Mülkiyeliler - Vecdi SEVİĞ

02.04.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

İşgal altındaki İstanbulda yatılı okuyan bir grup genç, 1 Nisan 1921 Cuma günkü gazeteleri heyecanla okuyordu. Vakit gazetesi Yunan cepheleri bozulmuştur” diye yazıyordu, İleri gazetesinde Kahraman Türk dilaverlerinin saldırıları Yunan ordusunu sarstı” satırları okunuyordu. Vahdet gazetesinin birinci sayfasında Türk ordularının son muzafferiyetini hazırlayan Mustafa Kemal Paşa” yazısının yanında, çerçeve içinde büyük boy fotoğrafı basılmıştı.

O yılların Mülkiye Mektebi öğrencisi Mustafa Nuri (Anıl) Beyin Aramızda topladığımız para ile gazeteleri alır ve hepimiz sıra ile bunları okurduk” diye anlattığı dönemdi. Cuma gününün tatil olmasından da yararlanıp gazetelerde okudukları zafer haberleri hakkında daha çok konuşma, değerlendirme yapma fırsatı bulmuşlardı.

MÜLKİYE MARŞI

Bir süre kapalı kalıp 1918de yeniden öğretime açılan Mülkiye Mektebi 1919 yılında Kabataş set üstünde bir konağa taşınmıştı. Okulun deniz tarafındaki her noktasından bakıldığında işgal donanmasının sergilediği manzara, öğrencileri hırslandırıyordu. Bu görünüş, öğrencilerden Cemal Edhem (Yeşil) Beye Mustafa Kemalin Samsuna doğru yola çıktığı günlerin öncesinde Ey vatan gözyaşların dinsin yetiştik çünkü biz” dizeleriyle yüzyıldır dillerden düşmeyen marşın güftesini yazdırmıştı.

Okul Müdürü Hüseyin Nâzım Bey ve öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun kalbi Anadoluda atıyordu. Mustafa Kemalin zafer kazanan birliğin başındaki İsmet Paşaya gönderdiği “İnönü Meydan Muharebelerinde üstlendiğiniz görev kadar ağır bir görev üstlenmiş kumandanlar enderdir” telgrafını da 5 Nisan günü gazetelerde okudular.

COŞKU DOLU SÖZLER

Öğrencilerden Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin direniş hareketlerine katılan, Büyük Edirne Kongresinin divan kâtibi Haşim Cevdet (İşcan) Bey, Padişah Vahdettini Devlet idaresini ehil ellere vermeye davet eden” gizli bildiriyi okulun taş baskı sistemli makinesinde çoğaltan Mustafa Nuri (Anıl) ve Reşad Ruhi (Yamaner) beyler ile Cemal Edhem Beyin de aralarında bulunduğu bir grup öğrenci coşkuyla müdürün yanına gitti.

Duydukları heyecana okul müdürü de katılmıştı. Hüseyin Nâzım Beyin de desteğiyle birkaç gün içinde Mekteb-i Mülkiye-i Şahane Zafer Münasebetiyle Çarşamba Akşamı Verilecek Müsamere Programı” hazırlanmıştı.

13 Nisan günü yapılan müsamerenin programı marşlarla başlıyor, hemen ardından bir ay önce Ankarada Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen ve henüz bestelenmemiş olan İstiklal Marşı’nın sözleri öğrencilerden Kemalettin Turgut (Apak) Bey tarafından okunuyordu. Ardından ut, keman ve mandolinle klasik Türk bestecilerinin eserleri seslendiriliyor, üç öğrenci Kurtuluş Savaşı’nda ulaşılan aşamayı destanlaştıran metinlerini okuyorlardı.

Türk bestecilerinin eserlerinin yanı sıra Haydn, Bach, Schumann ve Beethovendan parçaların öğrenciler tarafından seslendirildiği, okulun üst katındaki yemek salonunda verilen müsamerenin sözlü sunuşları heyecanı artırıyordu. Süleyman Nazifin gazelini son sınıf öğrencisi Kemalettin Turgut Bey okurken coşku yükseldi, Arkadaşlar kan dön kan dökmenin hengâmıdır (zamanıdır)” dizeleri okunduğunda salonda heyecan doruğa çıktı.

Haşim Cevdet Beyin Dünkü ve Yarınki Yolumuz” başlıklı konuşmasını, geliri Hilaliahmer (Kızılay) aracılığıyla Anadoluya gönderilmek üzere düzenlenen piyango çekilişi izledi.

MADDİ ZORLUKLAR

Tören tamamlanmış, kutlamanın heyecanı kulaktan kulağa İstanbula yayılmış, Padişah Vahdettin ve kente hâkim yabancı komutanların kulağına gitmişti. İşgal güçleri ve saray harekete geçti. Bir yıl önce mülkiye müfettişi tarafından yapılan denetimde Okul Müdürü Nâzım Bey ile Müdür Yardımcısı Salih Zeki Bey öğrencilerin sicillerinin hazırlanması ve ahlaki gelişmelerinin sağlanmasında gösterdikleri gayretlerden dolayı takdir edilmişlerdi” ifadelerinin yer aldığı rapor bir yana atılmıştı.

Müdür Nâzım Bey Genel Müdür” unvanı verilerek öğrencilerle ilişkisi olamayacak göreve atanarak okuldan uzaklaştırıldı.

İşgal güçleri Mülkiyenin bulunduğu binanın asker yerleştirileceği için boşaltılmasını istedi. Okul iki yıl içinde üçüncü binaya Cerrahpaşada Redif Paşa konağına taşındı. Cerrahpaşadaki yeni binada öğrenciliğe başlayacak olan Faik Ökte taşınılan konağı şöyle betimleyecekti:

Aksaray'daki bina üç katlı idi. Üst katında yatakhanelerimiz vardı. Üç sınıfın mevcudu elli kadardı. Mektebin hamamı yoktu. Mektep idaresi civar hamamlardan biri ile anlaşmıştı. On beş gün veya haftada bir defa bize hamam vesikası verirlerdi; burada yıkanırdık. ...Elektrik yoktu.”

Osmanlı hazinesi zora girmiş, memur maaşları zamanında ödenmiyordu. Okulun günlük ihtiyaçları için para ayrılamıyordu. Yeni okul müdürü piyasadan borçlanıp zorunlu giderleri karşılamaya başladı.

Parasız yatılı sisteme son verilmiş, herkesten para istenir olmuştu. Öğrenciler için okul yönetimi Bir kolaylık sağlamaya çalışmış” ve devlet hizmetinde yakınları bulunanlara maaş alacaklarını okul paralarına mahsup ettirme yöntemi getirmişti. Öğrencilerden Hadi Hüsman o günleri Bu suretle ben de mektep ücretimi bazen babamın, bazen o tarihte deniz üsteğmeni olan ağabeyimin maaşlarının henüz ödenmemiş kısmından mahsup ettiriyordum” diye anlatacaktı.

MÜLKİYELİLERİN KARARLI DURUŞU

İnönü Zaferinin kutlanması programını hazırlayan öğrenciler 1921 yazında diplomalarını almışlar, bir bölümü İnebolu üzerinden Ankaraya gelmişler ve yeni kurulmakta olan devlette görevlerine başlamışlardı bile. İlerleyen yıllarda milletvekili, cumhurbaşkanlığı genel sekreteri, vali, büyükelçi, belediye başkanı, genel müdür olarak görevlerine devam edeceklerdi. Görevinden alınan okul müdürü Cumhuriyetin ilanından sonra yeniden müdür oldu, parasız yatılı sistemi düzgün biçimde işletilmeye başlandı.

Okul, Atatürk’ün emriyle 1936 yılında Başkente taşındı, daha sonra Ankara Üniversitesine bağlandı. Siyasal Bilgiler Fakültesi, Mülkiye öğrencileri günümüzde de haksızlıklara karşı koymaya çalışıyorlar.

Vecdi Seviğ
Gazeteci

Yazarın Son Yazıları

Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025