Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Celil Oker’e gecikmiş bir veda
YAZAR: ÖNDER EGE
Üçüncü sayfa haberlerinin sayıca rekor kırdığı bir ülke olarak nedense pek de öyle zengin olmayan, polisiye edebiyatımızın önemli bir ismiydi Celil Oker.
Polisiye türünde serüven olgusunun öncelemesi tercih edildiğinden dolayı edebi olmak kaygısı kimi zaman ihmal edilebilir. Kurmacanın akıcı olanı ve kurgusu sağlam olanı makbuldür. Öyle fazla kelime oyunları, soyut ifadeler kurmacada tempoyu düşürür. Kurmaca okuru için önemli olan bir sonraki sayfada ne ile karşılaşacağıdır. Nasıl karşılaşacağı ise ikincil bir olgudur. Büyük polisiye yazarların kitaplarına baktığımızda, Bir James Joyce veya Elif Şafak üslubu karşımıza çıkmaz.
Üçüncü sayfa haberlerinin sayıca rekor kırdığı bir ülke olarak nedense pek de öyle zengin olmayan, polisiye edebiyatımızın önemli bir ismiydi Celil Oker. 5 Mayıs 2019 tarihinde vefat etti. O serüven anlatısı alanında önemli bir yazardı. Ancak daha da ötesi, benim yazarlarımdandı.
Geçmişe çağrı
Oker’in 1999 yılında ilk romanı “Çıplak Ceset” kitabı yayımlanmıştı. Celil Oker ile ilk tanışmam ise “Kramponlu Ceset” ile olmuştu. Ödül almış bu romanı, bir solukta okumuştum. Bir “Remzi Ünal” macerasıydı. Çok sevmiştim Remzi Ünal’ı. Böylelikle artık merakla bekler olmuştum Remzi Ünal maceralarını. Peşi sıra basılan kitaplarını alıyor ve büyük bir keyifle okuyordum. Sonraları seyrekleşti Remzi Ünal ile karşılaşmamız ve gün geldi tamamen kaybettik iletişimi. Bir küçük ölüm haberi geçmişe çağrıydı. Celil Oker ölmüştü.
Remzi Ünal, Georges Simenon’ un “Komiser Maigret” ve Ahmet Ümit’in “Komiser Nevzat”ı ile birlikte en gerçek polisiye karakterlerinden biriydi. Ya da Raymond Chandler’ın romanından uyarlanan Robert Altman’ın “The Long Good Bye” filmindeki Eliot Gould’un çizdiği Philippe Marlowe gibiydi. Remzi Ünal, herkes gibiydi daha doğrusu. Şöyle tarif edilecektir zatıâlileri:
“Hava Kuvvetleri’nden müstafi, THY’den kovulma, sekizinci sınıf çartır şirketlerinden birinde bile tutunamayan, MS Flight Simulator’ın Cessna’sını bile adam gibi indirmekten aciz eski pilot, ex-kaptan, nevzuhur özel dedektif Remzi Ünal...”
Farklı bir karakter
Remzi Ünal’ın öyle şapkadan tavşan çıkarmak gibi illüzyonları bulunmuyordu. Silah da taşımıyordu. Amerikalı emsallerinden oldukça farklı bir şahsiyetti. Ortama ayak uydurabilme, doğru soruları sorup muhakeme yapabilme yeteneği en önemli silahıydı. Ayrıntıları atlamıyor, satır aralarını iyi okuyor ve söylenmeyenlere dikkat ediyordu. Polisiyede bazen gerçeği söylenmeyeni takip ederek bulabilirsiniz. Ezberi kuvvetliydi. Ayrıca onunla özdeşleşmiş bir spor dalı, aikido. O bezgin ve müşkülpesent adam, aikido derslerini aksatmıyordu. Aikido bazen onun için yararlı da olabiliyordu. Ama Remzi Ünal, çoklukla dayak yiyen ve pek kavgacı olmayan bir karakterdi ve bir kahraman değildi, hatta anti-kahraman olarak da kabul edilebiliriz.
Remzi Ünal, Hammett veya Chandler kahramanları gibi kenti yaşayan, soluyan bir kahraman. Belki çok fazla sokaklarda takılmamıştır ama her macerası aynı zamanda bir İstanbul güzellemesidir. Remzi Ünal belki polisiye olayları kendi tarzıyla çözüyordu ama özelinde ne kadar belli etmese de ruhen yalnızdı. Belki her serüven onun için yalnızlıktan bir kaçıştı. Ne güzeldir 2010 tarihli maceranın adı: “Yenik ve Yalnız.” Sonra Ünal yok oldu. Bir gün bir baktık geri dönmüş (2015). Maceranın adı, “Sen Ölürsen Ben Yaşarım” idi. Dört dörtlük bir polisiye ismi. Kemal Tahir’in yazmış olduğu Mike Hammer serüvenlerinin isimlerine benziyor. Son polisiyeden sonra yenisini beklerken ölüm haberi ile sarsıldık Oker’in.
Oker’in cenazesine katılanlar tek bir tabut içinde iki ayrı ceset olduğunu fark edemediler. Oysa Oker ile beraber Remzi Ünal’ın cenazesi de kalkıyordu. Şimdi onlar başka bir dünyada yeni maceralara koşarken, biz de kitaplarını tekrar okuyarak “söz uçar, yazı kalır” diyoruz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti