Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ahmet Taner Kışlalı ölebilir mi hiç? - Nilhan Nur KIŞLALI
İnsan babasını 29 günlükken kaybederse yine de onunla büyüyebilir mi? Yine de duyduğu bir şarkıda, yolda yürürken rast geldiği bir film afişinde onu hatırlayarak yüzünde ufakta olsa bir gülümse belirir mi?
Bir insanı başkalarının hatıralarıyla yaşatmak mümkün müdür? Peki ya tanımak?
Bu yazıyı yazmak için bilgisayar başına oturduğumda televizyon benim çalma listemden karışık parçalar çalıyordu. Bir anda Ravel’in Bolero’su başladı. Yüzümde ufak bir gülümse belirdi. Aklım, annemin yıllardır anlattığı, babamla ikinci buluşmalarına gitti. Operaya gitmiş ve bu parçayı dinlemişlerdi. Babam anneme şefin yorumunu nasıl bulduğunu sormuş, annem ise tebessüm ederek yanıtlamıştı. Aslında şefin yorumuna çok da dikkat etmemişti.
HER ANIDA, TEBESSÜMDE...
Parça sırasında ise annemi hıçkırık tutmuş, babam cebinden küçük pastillerinden çıkararak vermiş. Annem heyecandan pastili yutunca babam bir tane daha uzatmıştı.
Bir anda gözümün önünde Ankara’da babamın çekmecesinde duran pastil kutusu belirdi. Bu anıyı sanki orada onlarla paylaşmış gibi hissettim. Parçanın ortalarına doğru hayal dünyasından çıkarak irkildim; bir insanı başkalarının hatıralarıyla yaşatabilir miydi bir insan?
Ailesinden ve arkadaşlarından dinlediği karakterini örnek alır mıydı? Yıllar sonra katıldığı tartışma programlarını izleyerek bir baba çizebilir miydi?
Üniversitede derste bazen gözüm profesörün kolundaki saate ilişir, aklıma babamın derslerinde saatini çıkarıp masaya koyması gelir. Ne ince bir davranış diye geçiririm içimden.
Evdeki guguklu saat her öttüğünde babamın saati Almanya seyahati sırasında aldığını anımsarım, gözümün önüne defterinin arasında duran “Almanya’dan alınacaklar” listesi gelir.
Sabahları annemle televizyonda çizgi film oynatıldığını gördüğümüzde güler, “Babam olsa / Ahmet olsa kalkıp izlemişti” deriz. Kemal ve Hıncal amcamla film izlerken “Bu filmi babanla izlemiştik çok severdi” diyoruz, “O olsaydı beraber izlerdik” şimdi.
BENİ BEN YAPAN...
Çalan şarkıda, bir filmde veya geçtiğimiz bir sokakta onu buluyoruz bazen. Olsaydı ne derdi, sever miydi, sevmez miydi, diye konuşuyoruz.
Şu an burada olsaydı, diyoruz.
Hep o olsaydı dedik yıllarca; ama aslında şimdi bakıyorum da bunca yıldır hep benimleymiş. Beni ben yapan en önemli insan oymuş meğer.
22 yıldır o bizim her anımızda, sevdiklerinin gözlerinde gülümsemeyle anlattıkları her anıda. Sevdiği her şarkıda, tekrar tekrar okuduğu her kitapta.
Sevdiklerinin anılarında yaşadıkça, sahi, nasıl ölebilir ki bir insan?
NİLHAN NUR KIŞLALI
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Trump Döneminde ABD ve Dünya Nereye Gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
-
Doğuma 1 hafta kala bebeklerini kaybettiler!
-
76 kişiye mezar olan otelde son kez arama yapılacak...
-
Özdağ’dan ilk mesaj: ‘Tek endişem Kozinoğlu gibi suikast
-
Kaldırıma seksek oyunu çizdi, renkli görüntüler oluştu
En Çok Okunan Haberler
-
Abdülkadir Selvi anketleri paylaştı AKP'yi uyardı
-
Erdoğan: Cengiz Holding'in yardımını beğenmedim
-
AKP heyeti çıkan rüzgardan koşarak kaçtı
-
Kırgın ve yorgun şehir
-
Fatih Portakal'dan dikkat çeken karar!
-
AKP'de 'İmamoğlu' paniği: 'Cumhurbaşkanı'na gittiler'
-
MHP'den sağlık durumuna ilişkin açıklama
-
'Her şey göze alınmış durumda'
-
Sahte içkiye 33 can kaybı daha
-
Konum bilgilerini paylaşan komisere tahliye!