Olaylar Ve Görüşler

Kod adı kader planı - Gamze Akkuş İLGEZDİ

11 Mart 2023 Cumartesi

Yıllardır, her felaket tablosunda dış güçlerin izini arayan, kendi yarattığı gölge düşmanların ardına sığınan, kendinden başka herkesi suçlu gösteren ve bu sayede ülkedeki milli muhalefeti siyasi manevralarla linç ettirmeye alışmış köhne yönetimin son manevrası, Türkiye’nin 11 ilini deyim yerindeyse haritadan silen depreme “kader planı” demek oldu.

İktidarın sıkça kullandığı ve geniş kitleleri kontrol altına almak için ileri sürdüğü “kader planı” söylemi aslında mistisizm ya da teoloji ile hiç ilgisi olmayan üç temel dayanaktan güç alıyor: propaganda, sansür ve çarpıtma.

Öyle ya zamanında müdahale ile sevdikleriyle birlikte kurtulabilecekken, molozlar altında kalarak ölümle sınanan çocukların, annelerin ve babaların vebalinden sıyrılmaya çalışmak hangi kader planının ürünü olabilir ki? 

KAYIPLAR SİYASİ

Göz göre göre gelen bu büyük trajedinin ilk dakikalarından itibaren, yıkıntılar altındaki yaşam mücadelesini izlemekle yetinen hükümetin yetersiz ve etkisiz müdahalesi, kurtarılması mümkün olan binlerce yurttaşımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. 

Hükümetin izahı olmayan bir koordinasyonsuzlukla ülkeyi boydan boya matem evine çevirdiği kahreden süreçte mükemmel bir koordinasyon örneği sergilediği tek nokta sosyal medyanın kısıtlanması oldu. Hükümetin sorumluluğu üzerinden atma çabasının sansürle birleşerek, devlet aklını felce uğrattığı bu vurdumduymazlık tarihin kara sayfalarındaki yerini aldı. 

Tam da bu sebeple, yaşadığımız felaketin sorumlusu ülkemizi tek adamın insafına terk eden bu çarpık rejimdir. Ve vicdanlarımızı sonsuza dek kanatmaya devam edecek olan can kayıplarımız tam da bu sebeple siyasidir.

YAVRULARIMIZIN GELECEĞİ

AFAD’ın, Kızılay’ın partizanlaşan yönetimlerinin kritik saatlerdeki beceriksizliğine karşılık canla başla çalışan STK’lerin emeğini, çabasını “Devletten büyük değilsiniz”, “Topladıkları bağışlar onlara emanet edilemez” gibi üstü kapalı imalarla çarpıtmaktan da geri durmadılar.

Yetmedi! Siyasi ikbalini cehaletle besleyen, bağnaz politikaların esiri olanlar, depremde anne babasını kaybetmiş yavrularımızın geleceklerini, deprem bölgesinde AFAD’ın iliklerine kadar sızmış gerici tarikatların eline bırakmakta bir sakınca görmedi.

Muhalefeti “Söylediklerini şimdilik not ediyoruz” diyerek aba altından sopa göstererek tehdit etmeyi alışkanlık haline getirmiş iktidar sözcülerinin “Evlat edinilen çocukla evlenmek caizdir” diyen Diyanet İşleri Başkanlığı’na tek kelam ettiğini görmedik. 

Evet, 11 ilimizde on binlerce kişi yattıkları ölüm uykusundan uyanamadılar ancak iktidarın yattığı gaflet uykusunun sonuçları çok daha ağır olacak.

Evet, binalar çöktü ama daha acısı neresinden tutsak elimizde kalan toplumsal bir enkaz var: Ekonomi çöktü. Sosyal düzen çöktü. Liyakat çöktü. Tahammül çöktü. Ama iktidar mekanizmasında görev alan, büyük büyük cümleler kuran tek bir kişinin bile makamı, itibarı, şanı, şöhreti, unvanı ve dahi vicdanı sarsılmadı, çökmedi.   

Kimsenin şüphesi olmasın! “Kader planı” diyerek milyonları çaresiz bırakan, gülüşleri solduran, hayalleri çalan, bir ülkeyi yas evine çevirenlerle sandıkta hesaplaştığımız gün kederimiz bir parça da olsa dinecek.

GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları