Olaylar Ve Görüşler

NÂZIM HİKMET 120 YAŞINDA - Metin PEKER

15 Ocak 2022 Cumartesi

Yıllar geçiyor; gölgeleri, sevinçleri, ıstırapları ve geride bıraktıkları ile geçiyor... Ama öyle çehreler vardır ki yıllar onlara gölge düşüremez, onların zamanları geçmez. “Büyük insanlığın toprağında gölge yok” demiştir zira onlar... Çünkü yıllar o çehreleri değil, o çehreler yıllara, hayata hayat vermiş, renk ve coşku katmıştır.

Nâzım Hikmet, işte bu çehrelerin en unutulmazlarının başında geliyor. 15 Ocak ile başlayan hayatını, her on beşinde yılın ilk ayında o kendiliğinden hatırlatıyor bizlere. Bizlere ne mutlu, ne mutlu hatırlatana ve hatırlayanlara...

Türkçede o şiirdi, direnmeydi, umuttu. Tutsak edilmiş bir bedenin içinde, tutsak edilememiş özgür bir zihin, bu ülkeye ve insanlarına adanmış bir zihindeki o.

Nâzım Hikmet’in varlığının bu topraklara kattığı kadar, diğer sanatlarla kurduğu verimli diyaloglar da bilinmektedir. Şiirlerin yanı sıra senaryolar, oyunlar yazmış, dahası ressamlığı da daima ona ilham kaynağı olmuştur.

MORAL IŞIĞIMIZ

Çok yönlü bir sanatçı olarak Nâzım Hikmet pek çok sanat dalının da öznesi oldu. Mesela karikatür gibi, doğasında uzlaşıdan evvel, muhaliflik olan, aksaklıkları un ufak ederek apaçık eden bir sanat veriminde Nâzım Hikmet’in çağdaş Promete imgesi sürekli işlendi, ondan kuvvet alındı. 

Karikatürün çizgi ile toplumsal uyumsuzluk çağrısıyla, topluma ulaşma ve onu uyarma işlevi; Nâzım Hikmet’in meydan okuyan şiirlerinin kardeşidir. İkisi de aynı ortamdan beslenir. İkisi de olanın kötülüğüne teslim olmamayı seçmişlerdir bile isteye. Şiir de karikatür de büyük şairin mısraları ile işbirliği ve kalp birliği içindedirler daima.

“Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler,

dalga dalga aydınlık oldular,

yürüdüler karanlığın üstüne.”

Bedeller ödemiş, ömrünün haritasını mapushaneler ve sürgünlerle işaretlemiş Nâzım Hikmet, tüm bunların ötesinde şiir sesindeki dirilik ve yenilik; Türkçeyi genişletip büyüten varlığıyla, hep içimizde var; toplumun düşünen, aydınlığı özleyen bireylerinin zihninde yanıp sönen bir moral ışığı olarak var...

TÜRKÇENİN USTASI

Karikatür veya şiir veya başka bir sanat icra ederken elbette, o sanatın kurallarını önemsemek, duyumsamak ve onun içinde yol almak olmazsa olmazdır. Zaten sanat, doğası gereği insanın içini incelten boyutuyla, geleceğe kendiliğinden güzellik tohumları ekmeye uygundur... Yine de sanat bu özgünlüğü ile uyarıcıdır...

Büyük usta, Türkçenin uluslararası üstadı Nâzım Hikmet 120 yaşında ölümsüzlüğünün yeni yılına çentik atarken bizi şiire, sevgiye, barışa, özgürlüğe ve eşitliğe davet etmeyi de sürdürüyor. Onun daveti kabul ettiği şiirinde dediği gibi: 

“Biz nasıl bilirsek hep bir ağızdan gülmesini,

biliriz öylece yaşamasını, ölmesini.

Hepimiz - birimiz için,

birimiz - hepimiz için!..”

Evet, hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için... Şiir gerektiğinde karikatür için, karikatür yeri geldiğinde şiir için ama Nâzım’dan öğrendiğimiz en önemli şey insan, insan içindir!

METİN PEKER

KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ BAŞKANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları